23.10.2015
𝙠𝙪𝙩𝙖𝙮 𝙠𝙖𝙣𝙙𝙚𝙢𝙞𝙧
Karşımdaki ölmemek için direnen adama bakıyordum,artık kaçacak bir yeri yoktu.Tamamen kapana sıkıştırmıştım,açıkçası beni fazlasıyla yormuştu.Yavaş yavaş elimdeki bıçakla ona yaklaştım,onu öldürmek istemiyordum ama başka çarem yok.Yaşatmam gereken kardeşlerim,ve sabırla ölümümüzü bekleyen insanlar vardı.
"Ne istiyorsun? uzak dur benden küçük çocuk! beni öldürmek istemezsin!"
korkuyla önümde zırvalayan adamın dediklerini zerre umursamadım.Elimdeki bıçağı tam kalbinin üzerine sapladım,acıyla inleyerek yere düştüğünde cebindeki bizi yaşatabilecek herşeyi aldım.Kimse için çalışmıyordum,kim olduğumu ben bile bilmiyordum bir kimliğim yoktu,veya tanıdığım herhangi birisi.Koşarak o aptal hurdalıktan uzaklaştım ve kardeşlerimle yaptığımız dar bir sokaktaki tahtalardan oluşan,bize yeten eve geldim.Evet,burası bizim yuvamızdı.Hepsinin iyi olduğunu ve yemek yediklerini gördüm.Öldürdüğüm insanların bazen eşyalarını,bazende onlardan aldığım paralarla gerçekten de kendimize bir ev ortamı oluşturuyordum.En azından yemek yapabileceğimiz bir ocağımız ve tüpümüz vardı.Maskemi çıkardım,üzerimi değiştirip normal bir çocuk gibi usul usul markete gittim.Bugün her zamankinden fazla param vardı,900 tl.
Evet,bu devirde sokak çocukları için gerçekten de büyük bir paraydı.Onlara çikolata,cips gibi aburcuburlar aldım,tabii bunlar hemen biteceği için önümüzdeki günlerde bizi doyuracak şeyler almayıda ihmal etmedim.Büyük bir mutluluk ve sakinlikle eve doğru yürüdüm,parayı cebime atacakken atacağım cebimde bıçak olduğunu unutmuşum ki parmağım bıçağa saplandı.Dişlerimi birbirine bastırıp derin nefes alıp verdim,birşey olmamış gibi parayı diğer cebime attım.Eve döndüğümde aldıklarımı onlara verdim ve elimi Ezgi'ye pansuman yaptırdım.
Ezgi,Baran,Murat,Mehmet
bunlar benim kardeşlerimdi.
Az sonra dışarıdan bir köpeğe işkence eder gibi sesler gelince onları evde bırakıp dışarı çıktım.Sesin geldiği yere temkinli adımlar attım ve bu ses bir arabanın arkasından geliyordu.Elim arka cebime gitti ve bende arabanın önünden arka tarafa,sesin geldiği yere bakıyordum.Tanrım! bir köpeği yere yatırıp ayaklarını bağlamıştı,ve bu benim yaşlarımda bir çocuktu!.Bıçağımı çıkarıp yavaş yavaş ona yaklaştım,tam hızla bıçağı sırtına saplayacakken çevik bir hareketle bileğimi geri çevirdi ve diğer eliyle bıçağı elimden aldı.
"Sonunda."
Ne? bacak arasına sert bir tekme geçirdiğimde afallamıştı.Bunu fırsat bilerek yüzüne bir yumruk geçirdim.Kafasını kaldırdığında bana fazlasıyla sert ve korkunç bakıyordu.
Sanki beni oracıkta öldürecekti.
üzerime yürüyüp beni kolumdan sertçe tuttu,bana göre o fazlasıyla güçlüydü.
"Bana bak! beni daha fazla zorlama yaptığın herşeyin cezasını misli misli ödetirim."
Hadi lan ordan.
"Bırak lan beni!" diye hırladığımda ağzımda bir bez ve bezde tuhaf bir koku hissettim.
Gözlerimi açtığımda bir arabanın içindeydım,yan koltukta,ağzım bantlı ve ellerim bağlı.Soluma baktığımda onu gördüm,aynadan arka koltuklara baktım ve kimsenin olmadığını görünce rahat bir nefes aldım.Gayet sakin görünüyordu,sanki az önce hiçbir şey yaşanmamış gibi.
Yol boyunca camdan dışarıyı izledim,nerede olduğumu bilmiyordum ve sanırım bu defa sorun çıkarmayacaktım.Onun yerine yolu ezberlemek daha çok işime yarayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDA
ActionBaş karakterimiz Arın, arkadaşlarıyla date'e çıktığı gün yanından hızla geçen tanıdık bir motoru takip ederek çocukluğunda ki kahramanına ulaşmasını okuyacaksınız.Hepiniz şimdiden hoşgeldiniz,iyi eğlenceler...