38

41 8 1
                                    



























Minho

"Sevgilim,geldik"

Jisung yavaşça gözlerini açıp bana baktı. Bense kapısını açmış onu bekliyordum.

Olumsuzca kafasını salladı.

"Minho beni taşır mısın?"

Sorusuyla gülümsedim.

"Sen istedin de ben yapmadım mı?"

Sanırım aşıktım.
Belli oluyor mu?

Jisung kollarını açınca onu belinden tutup indirdim ve beklemeden zıplayıp ayaklarını da belime doladı. Arabanın kapısını kapatıp bir elimi kalçasına götürerek düşürmemeye özen göstererek yürüdüm.

Bahçe kapısını açıp çimenlerin arasındaki dağınık dizilmiş taşlardan yürüyerek iki kolonun arasındaki kapıya geldim.

Şifreyi girerek kapıyı açtım ve eve geçtim.
Birkaç merdiven indikten sonra karşımdaki salonu görmezden gelerek iki taraflı olan merdivenlere yöneldim ve soldaki merdivenden yukarıya çıktım.
Odamız 2. Kattaydı. Biraz daha çıkacaktım anlaşılan.
Zorlanmıyordum,hafifti zaten.

"Ağır mıyım?"

"Fazla değil"

"Ne yani sen bana şişko patates mi demek istedin?"

"Hayır bebeğim hiç öyle der miyim ben sana?"

"Demezsin dimi?"

"Demem sevgilim"

Birkaç içerisi boş oda geçtikten sonra koridorun sonundaki büyük odanın önüne geldim.

Kapının üstünde minik bir tabelanın içinde "minho ve jisungun odası girmeyin lütfen,özel denilen birşey var!"
Yazıyordu. Evet ciddi ciddi yazıyordu.
Ve tahmin edin kim asmıştı bu küçük tabelayı?
Tabiki de jisung asmıştı,başka kim olabilirdi ki?.

Kapıyı açtığımda her zamanki manzaraya baktım. Tam sol kenardaki neredeyse 3 kişilik geniş, siyah beyaz çizgileri olan bir yatak, karşısında yine full beyaz kenarları siyah olan bir dolap, tamamen camdan olup dışarıdaki yıldızları gösteren bir tavan,
Duvarlara gelirsek te...
Tamamen "bu duvar jisungun duvarı"
Diye seslenen bir duvar vardı.
Diğer eşyalarla asla uyumlu olmayan jisungun yaptığı tablolar ve beraber olan resimlerimiz,ve birkaç kağıttan yıldız ile kaplı bir duvardı.
Sağ kenara bakarsak benim çalışma masamı görebilirdik. Oldukça büyüktü. 2 laptop,1 oyun bilgisayarı ve benim şirketteki evraklar dosyalar falan vardı.
Neyse ki ikimiz de okulu bitirmiştik ve ders çalışma gibi bir sorunumuz yoktu.
Açıkçası jisungun bir hedefi de yoktu. İkimiz de sadece nerede olursa olsun beraber olmak istiyorduk.

Yatağımızın iki yanında komodin ve üstlerinde Sarı bir gece lambası vardı.
Dolabımızın yanında iki tane çapraz koyulmuş boy aynası vardı. Bir tanesinin üstünde özenle yazılmış minho diğerinde de jisung yazıyordu.

Oda dört duvarlı değildi. Büyük olduğu için çaprazlama yerler de vardı.
Dolabın çaprazındaki duvarın önünde jisungun makyaj malzemeleri ve bakım ürünleri vardı. Karşısında da ışıklandırmalı bir ayna.

Evet her tarafta aynalar vardı.
Onun dışında sadece klima vardı.

Ama genelde jisungun resimleri vardı duvarda. Ben evi çok önceden satın aldığım için onun fotoğraflarını çıkartıp asmıştım,ondan ödünç (ç)aldığım birkaç resim ile beraber oda başkası baksa bok gibi görünüyordu.

lan cekilsene önümden | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin