Önünde yazılı kağıdı, elinde kalemi ve karşısında onu izleyen bir adet Chan. Harika mükemel odaklanıyordu. İlk soruya tekrar baktı.
1- Kemik çeşitlerini yazınız?
Nereden bilecekti kemiği. Tek bildiği uzun kemik, kısa kemik. Diğer soruya geçti.
2- Temiz kan oluşumunu yazınız?
Ebesinin amı yani. Vücuttaki her kan temiz değil miydi? Kirlisi de mi vardı? Derin bir nefes aldı. Diğer sorulara göz gezdirdi.
Bildiklerini yazdı. Bilemediklerini mantıklı bir şekilde salladı. Cevaplarını kontrol etti. Yazım yanlışı veya anlam bozukluğu var mı diye baktı.
"Son 15 dakikan kaldı."
Bundan sonrası umrunda değildi. Elinden gelen buydu. Kağıdın üzerindeki silgi tozlarını silkeleyip tekrar baktı. Tatmin olunca Chan'a uzattı.
Chan kağıdı kavrayıp okumaya başladı. Minho da yanına gitti. Aşırı bir heyecan vardı. 50 üstü olması için dualar etmeye başladı.
1. soru 8 puan. Chan kağıda eksikleri yazdı. Tabi ya yassı kemiği unutmuştu. 2. soruya geçti. Minho cevabından kesinlikle emindi.
Kalpten akciğere gider ve temizlenip geri gelir.
Chan hafifçe güldü. 10 puan yazdı. Teknik olarak cevap doğruydu. Sadece ayrıntı verilmemişti. Diğer sorularıda cevaplandırdı sonra saymaya başladı.
Minho gözlerini kapattı. Nefesini tutup beklemeye başladı.
" 74. Ama 75 yapacağım."
Ne! Bütün bir lise hayatında aldığı en yüksek nottu. Gözlerini açtı ve kağıda eğildi.
Gerçekten 74 yazıyordu. İnanamayarak tekrar tekrar baktı. Kulağının dibindeki sesle bir an irkildi."Aslında soruları değiştirecektim. Ama senin yapamayacağını bildiğim için dokunmadım."
Minho bu derin sesle biraz gerilemek istedi. Yerine sanki çakılmış gibiydi. Ne geri gidebiliyor ne de eğildiği yerden kalkabiliyordu. Başını yan tarafa çevirdi ve burun buruna geldi.
"Şimdi proje verir misiniz?"
Chan yerinden doğruldu. Minho da otomatik olarak doğruldu. Chan önündeki sırayı gösterdi. Minho gidip oturdu.
"Projeden daha önemli bir konu var" Minho derin bir nefes verdi.
"Hala utanıyorum"
"Seni anlıyorum ve yargılamıyorum. Sonuçta ikimizinde aklı yerinde değildi. Kimsenin haberi olmadığı sürece sorun yok"
"Şey... Ben arkadaşlarıma..."
"Cidden mi?"
"Ne yapabilirdim. Tanımadığım bir evde hatta yatakta uyandım. Yazdığın notu görmeseydim kaçırıldığımı düşünüyordum"
Chan sessiz kaldı. Olay ciddiye binmeden çözmeliydi. Eğer yayılırsa Minho okuldan atılabilir, kendiside okuldan gidebilirdi.
"Tamam. Arkadaşların kimseye söylemesin"
" Onların birşey söyleyeceğini düşünmüyorum. Ama yinede konuşurum."
"Sende artık kafana takma. 12. sınıfsın. Dersine iyi çalış. Geleceğini düşün."
"Teşekkür ederim. Beni düşündüğünüz için ayrı teşekkür ederim. Gidebilir miyim?"
"Rica ederim. Ne demek. Gidebilirsin."
Minho yerinden kalktı. Sınıfına doğru giderken konuştuklarını düşündü. Artık rahattı. Kaçmak yerine konuştuğu için mutluydu.
Sınıf kapısını çaldı. Komut ile girdi. İzin kağıdını hocaya verip yerine geçti. Hyunjin ona döndü.
"Ee ne dedi? Nasıl geçti?" Minho derin nefes alıp cevapladı.
" Dün geceyi konuştuk. Kimseye bahsetmeyecek. Sizde bahsetmeyin. Sınavdan da yüksek aldım. Hayatımın en yüksek notunu aldım. 74 aldım. İnanabiliyor musun?"
Bütün arkadaşları gülümsedi. Minho'nun yüksek not alması için ettikleri dua ve gösterdikleri çaba için şükrettiler.
Minho salak değildi. Sadece biyoloji yapamıyordu. Sayısal öğrencisi olmasına rağmen biyoloji yapamıyordu.
Oysa matematik,kimya ve fizikte gayet başarılıydı. Ama iş biyolojiye gelince herşey sıfırlanıyordu. Biyoloji ezber dersiydi. Ne işi vardı sayıların hakim olduğu bir bölümde?
Fiziği de saçma bulurdu ama severdi. Fizikte mantıklı birşey vardı. Biyolojide mantık yoktu. Kemik türleri, kalp, beyin mide... İnceleyince eline ne geçiyordu?
Minho beyninin nasıl çalıştığını, midesine hangi sıvı gelirse acıktığını bilmek istemiyordu. Onun için tanrı bir düzen içinde yaratmıştı. Bu işin başka olayı yoktu.
Hoca azar çekmeden önlerine döndüler. Dersi dinlemeye başladılar. Ders bitince çıkış saatleri geliyordu. Eve gider yeni notunu kutlardı.
Ama daha sakin. Bir kez daha başka bir adamın evinde uyanmak istemiyordu. O hataya bir kere düşmüştü. Derken zil çaldı. Eşyalarını toplayıp eve geçti.
Kendisine bir bardak kola ve gelirken aldığı rameni masaya koydu. En sevdiği filmi açıp kendince kutlama yaptı.
Yarınki ders programına baktı. Lanet girsin ingilizce vardı. Niye Korece onlara yetmiyordu? Niye ingilizce görmek zorundaydı?
Yatağına geçti. Dün geceyi hatırlamaya çalıştı. Beynine bazı anılar geliyordu ama kesikti. Chan'ın geniş omuzlarını hatırladı. Gerçektende kıyafetin üstünden de genişti.
Sonra bir anda gözleri açıldı. Minho Chan'ın önünde eğilmişti. Siktir. Bacaklarının arasına girmişti. Biraz daha siktir. Minho sakso çekmişti. Daha çok siktir.
Minho sadece seviştikleri için utanırken birde üstüne bu gelmişti. Şimdi adamın yüzüne bakamayacaktı. Acaba o hatırlıyor muydu?
Tırnaklarını kemirmeye başladı. Ağlamaklı sesler çıkardı. Yatakta tepinmeye başladı. Bir daha içmeyecekti. Evde bile...
Şimdi Kore'nin okul sistemini tam bilmiyorum. Bu yüzden yargılamayın. Bu kitapta 11 ve 12. sınıfta bölüm seçiyorsun . Sadece o bölümün derslerini işliyordunuz. Ayrıca o bölümün derslerinden sınav oluyorsunuz. Örneğin sayısalcıysan sadece fizik,kimya,biyoloji ve matematikten sınavsın. Bizim ki gibi tyt ayt yok.
Bölüm sonu 🪐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
biology-minchan-
Fanfiction" İçerisinde spermin olduğu meni az miktarda besin maddeleri ve sudan oluşur. İçerisinde besin miktarının yanında glikoz, fruktoz , laktik asit magnezyum , potasyum ,protein ve çinko içerir." " Ama tadı tuz-" "Efendim Minho. " " Hiç. Sadece konuyu a...