biology-minchan-

1.2

Bölüm bütün shipleri kapsamaktadır.
_____

Chan odaya vuran güneş ışınlarıyla uyandı. Yan tarafındaki Minho'yu uyandırmadan yüzüne eğildi. Dudağının üstüne minik bir öpücük bıraktı. Banyoya işlerini halletmek için gitti.

Minho da yavaş yavaş uyanmaya başladı. Etrafına bakıp Chan'ı aradı. Banyodan gelen su sesi ile rahatladı. Yataktan doğrulup lavaboya gitti.

İşlerini halledip aşağıya mutfağa gitti. Chan da işlerini halledip arkasından geldi. Birlikte dışarıda piknik yapmak harika olabilirdi. Bu fikri Minho hemen öne attı.

"Birlikte Han Nehri'nin kıyısında kahvaltı yapalım. Hem oradan başka yerleri gezmeye gideriz."

"Olur. Sen nasıl istersen"

Birlikte mutfakta piknik için yiyecekler hazırlamaya başladılar. Son kez çantaya meyve suyunuda koyup arabaya geçtiler.

Chan evi kilitleyip arabaya bindi.  Han Nehri'ne doğru arabayı sürdü.  Geldiklerinde önce temiz havayı içlerine çektiler. Bu mükemmel havada kahvaltı yapmak çok iyi bir fikir.

Sofrayı kurup yere oturdular. Sohbet ederek kahvaltılarını yaptılar. Chan Minho'nun bacaklarına başını koydu. Aşağıdan Minho'yu izlemek onun için güzel bir aktiviteydi artık.

Minho utandığı için Chan'a bakamıyordu. Bir an önce bu utancını yenmeliydi. Böyle bir yere gidemezdi. Yavaşça parmaklarını Chan'ın saçlarına daldırdı. Okşamaya ve kendince şekiller vermeye başladı.

Chan mayışmış ve uyumak için hazırlanıyordu ki telefonuna bir bildirim geldi. Minho sofranın ortasındaki telefonu alıp açtı. Chan Minho'nun yüzündeki ani değişimle yerinden doğruldu.

Telefonu elleriyle kavrayıp kildi açtı. Gördüğü şeyle o da şok olmuştu. Anlık olarak nefes almayı unuttu.

Bilinmeyen numaradan fotoğraf ve mesaj...

__________

Felix önündeki kapıya ve zile tekrar baktı. Tereddütle karışık bir nefes verdi. Proje ödevi için Seungmin ile eşleşmesinin üzerinden 4 gün geçmişti.

Bu eşleşmenin ardından birkaç kez bir araya gelmişler ve konu hakkında konuşmuşlardı. Tabi ki Felix Seungmin'in yanında salak kalmamak için önden konuya biraz çalışmış olabilirdi.

Daha fazla oyalanmadan kapıyı çaldı. Kısa bir süre sonra tatlı bir bayan kapıyı açtı. Felix'e gözleri kısılana kadar gülümsedi.

"Ah! Hoşgeldin evladım. Seungmin içerde"

"Hoşbuldum efendim"

Felix tatlı bayanın önünde eğildi ve gülümseyerek içeri geçti.

"Seungmin'in odası koridorun sonundaki oda. Sen geç hadi"

Felix başını hafifçe sallayıp koridora adımladı. Ne çok büyük ne de çok küçük bir evleri vardı. İçerisi ferah renklerle boyanmıştı. Az eşya vardı ama yeteri kadardı.

Seungmin'in odasına gelince kapıyı çaldı. İçeriden 'gel' komutunu duyduğu zaman girdi. Seungmin yerde birçok kağıt ve kitabın arasında oturuyordu.

"Hoşgeldin. Gel başlayalım"

Seungmin'in gülümsemesi ile Felix'de gülümsedi. Yere oturup kağıtlarla boğuşan Seungmin'e yardım etti.

Birlikte kağıtları ve kitapları düzenlediler. İkiside konu hakkında araştırma yapıp önlerindeki deftere yazdılar. Birbirlerine buldukları sonuçların en doğrusu için konuşmaya başladılar.