38.Bölüm

19 3 21
                                    

Nayeon'la olan olayın ardından benim için çok uzun sayılabilecek bir süre geçmişti.  Jihyo konuyu açmayınca Nayeon da açmamıştı. Hala onda her yerden engelliydim. Bu ilk seferden daha çok acıtıyordu. Artık herkesi bu konu yüzünden bıktırmıştım. Ortaokul ve lise öğrencisi aile üyelerimiz tatillerine henüz girmişlerdi. Bense Sana geldiğinden beri tatilimdeydim eskiye oranla daha yakınlaştığımız için tüm günü Sana'yla birlikte geçiriyorduk ve o mutlu olduğu için  konuyu hiç açmadım. Umursamıyormuş gibi gözükmeye çalışıyordum. Artık aşkıma veda etme zamanımın geldiğini hissediyordum ama bunu hiç istemiyordum. Karmakarışıktım.

Jihyo bana Sungbin 'le ilk randevularına çıkacağını söylemişti ve bir şey dememem için Sana'ya kaçtı. Hiç onunla uğraşacak halim yoktu zaten ama bu kez takmadığıma inanmışlardı her nasıl olduysa. Evde yalnız kalınca iyice kendi kendimi yeme kıvamındayken Jeongyeon özelden bana mesaj atmıştı. Son sınıf oldukları için ara tatillerinde birkaç gün hızlandırmaları vardı. Onu dershaneden almamı istiyordu. Şaşırtıcı bir durumdu bu. Soğuk bir gün bile değildi. Hızlandırma olduğu için öğlene kadar dersleri vardı ve son hızlandırma günü olduğu için biraz daha vakit geçirebilmek adına ders sonrası kütüphaneye gidecekler diye biliyordum ben. Hem de mesajı özelden atmıştı. Önemli durumlar haricinde mutlaka gruplardan haberleşir ya da direkt arardık birbirimizi ama o an için ona sormadım. Chanyeol'ün gelmediğini bu yüzden eve gelmek istediğini ve herhangi bir grubu rahatsız etmek istemediği için özelden yazdığını düşmüştüm ama dershaneye vardığımda bahçeye beraber çıktıklarını ve gayet normal bir şekilde sarılıp öpüşerek vedalaştıklarını gördüm. Hiçbir şey anlamamıştım.

Arabaya binerken sordum. "Siz kütüphaneye gitmeyecek miydiniz?" ama asıl soru bu olmamalıydı. Jeongyeon hiç iyi gözükmüyordu. "İyi misin sen?"

"Değilim." dedi yavaş bir sesle.

"Ee niye beni çağırdın noluyor?"

"Yine Junmyeon'la buluşacağız buradan direkt geçeceğiz ondan Kyungsoo beni almaya geldi dedim. Bozma tamam mı?"

Kaşlarım çatıldı. "Ben niye gelmiyorum diye sormadı mı?"

"Sormadı."

"Niye yalan söyledin?"

Sessiz kalmıştı. "Kızım cevap versene." ofladı. "Şimdi bir şey sorma, sonra anlatırım."

Hiç içime sinmemişti ama üstelemedim. Onu en son böyle gördüğümde Chanyeol'den önceki aldatıldığı ilişkisinde aldatıldığını öğrenmişti.

Eve gireceği sırada tekrar sorduğumda yine konuşmak istemediğini söylemişti. Akşam o Chanyeol ben olan grubumuzda konuşulmadı. Kuzen tayfa olanaysa hiçbir şey yazmadı. Meraktan deliriyordum.

Sabah annemle babam gittikten çok sonra kalktığımız için Jihyo'yla beraber kahvaltı yaptık sonra masayı Jihyo'ya yıkıp aşağı indim. Jeongyeon artık evdeydi ve o da bizim gibi yalnızdı. Kapıyı bana açıp odasına döndü. Sessizce peşinden gittim. Yatağına oturup dizlerini kendine çekmişti. Anladığım kadarıyla ben gelmeden önce de böyle oturuyordu. Boş tarafa dolanıp yatağa çıktım. "Anlatmayacak mısın? Endişeleniyorum iyice."

Önce sessiz kalmıştı sonra söylerken canının acıdığı çok belli olan bir sesle söyledi. "Chanyeol beni aldatıyor."

Şaşkınlıkla bakıp kalmıştım. "Ne?" sorusu döküldü dudaklarımdan.

Hazırda bekliyormuş gibi gözleri dolmuştu başıyla onayladı beni. "Dün son tenefüste yanına gidecektim baktım kızın biriyle dışarı çıkıyor. Arkadan kızın kim olduğunu çıkaramadım, merak ettim peşlerinden gittim dershanenin arkasına doğru yürümüşlerdi. Sarılıyorlardı," Kendini daha fazla tutamadı. Hıçkırdı. "Sonra öpüşmeye başladılar. Onu görünce içeri geri girdim sana mesaj attım gel beni al diye."

It's not easy for you | Twice × ExoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin