Abi acil!

Minho içindir niye olacak

İçeri girdiğim zaman koltukta oturmuş telefonla ilgilenen bir jisung ve yan koltukta oturmuş bebekleriyle konuşan yuna duruyordu.

Annem ve teyzem yatak odasında olmalılar galiba. Jisungun yanına gidip bacaklarına yattım. Anında ellerini saçımda gezdirmeye başladı. Ne kadar kavga etsekte sanırım abimle bile kavga edince sığındığım tek insandı.

"Chan changbin'leymiş. Az önce konuştum. Jeonginle birlikte parktalarmış."

"Jeongin ne alaka şimdi- aahh demek öylee"

Jisung üstten mal mal bana bakarken yeni aydınlanmıştım. Demek jeonginin bahsettiği date buydu. Sanırım abim planlarını bozmuş.

Her zaman yaptığı gibi.

"Neyden bahsediyorsun?"

"Hiç, hiçbir şeyden bahsetmiyorum"

"Yarın senin okulum yok mu? Git yat hadi"

"Biraz konuşamaz mıyız?"

"Hayırdır aşık mı oldun?"

Dedi sırıtarak. Hayır ben değil sen aşık oldun!

"Hayır ben değil sen aşık oldun!"

Anında yüzü değişti.

"Ahh ne alaka şimdi?"

"Çok alaka bu arada. Minho mazi de mi kaldı yoksa?"

"Hiç olmadı ki. Banane ondan"

Gözlerini devirerek kurduğu cümleden bile deli gibi içinin gittiğini anlıyabiliyordum.

"Hem senin minhoyla iş ne oldu?"

Hangi iş? Gözlerimi kıstım ve anlamaz şekilde baktım.

"Hangi iş?"

"Sevgili işi ne olacak"

"Haaa ne olacak canım. Bişey olduğu yok. Yarın yazsam mı acaba yaptıkların için teşekkür ederim diye. Sonuçta daha ihtiyacım kalmadı ona."

"Kullanmış gibi olursun. En azından bir şeyler yapıp evine ya da cafeye git. İnsanlara biraz nazik olmayı öğren."

"Bana bunu bana yaklaşan her çocuğu dövdüğü için bir erkekle konuşma yeteneğimi kaybettiren jisung mu söylüyor?"

"Onlar başka!"

"Neresi başka!"

İkimiz de gülerken bize bakan yunayı fark ettim. Kollarımı olduğum yerde açtım gelmesi için. Anladı ve anında koşup üstüme çıktı.

Elleriyle oynarken konuşmaya başladı.

"Chaewon unni sakura unni sence de çok tatlı değil mi?"

"Ne alaka şimdi sakura unni?"

"Hadi hadii, anlamamış gibi yapma. Söz sırrın bende kalacak. Jisung oppaya bile söylemeyeceğim"

"İnan bana söylemeceğine inanıyorum ama ne söylemem gerektiğini anlamadım bitanem"

Yuna şaşkın bi şekilde bi bana bi jisunga bakıyordu.

"Nasıl yani? Sen bilmiyor musun?"

"Neyi bilmiyor muyum ablacım?"

Yuna jisungun kulağına eğildi ve bişeyler fısıldadı. Jisunga bakarken ani değişen yüz ifadeleri yüzünden stres yapmıştım.