Abi acil!

Acıdı Be İnsafsız

Merhabaaaa

Lets go bitch

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

"Jisun neden kaç saattir burda bekliyoruz? Bişey konuştuğumuz da yok zaten kendi aralarında konuşuyorlar"

"Hiç de bile kendi aralarında konuşmuyorlar. Sende katılsaydın kazuhanın minhoyla iddiaya girip 30 donut yediğini öğrenirdin"

"Neden kazuhanın minhoyla iddiaya girip 30 donut yediğini öğrenmek isteyim jisung? Tepemi attırma"

Biz kendi aramızda fısıldaşırken sakura lafa girdi.

"Chaewon bişey konuşabilir miyim seninle?"

Hayır. Şu an çirkinim ilanı aşk yapamazsın izin vermiyorum.

"Tabi konuşalım"

Ellerimle oynamayı bırakıp birlikte masadan kalktık ve çocuk parkına doğru yürümeye başladık. O gayet rahat gözüküyordu. Nasıl ya. İnsan hiç mi heyecanlanmaz. Sevdiğin kıza ilanı aşk edeceksin. Ben kalptem gitmiştim şimdiye.

"Nasılsın?"

Önce hâl hatır sorar tabi. Tedirgin oldu kesin. Gerçekten sorarsa ne bok yiyecekdim?

"İyilik senden?"

"Bende iyiyim sağol"

"İyi Allah iyilik versin"

"Anlamadım?"

"Ahh kusura bakma yunjin den bulaştı bana da"

"Her neyse. Sana bişey soracağım ama bana doğru cevap vereceksiniz. Arada kalmanı istemiyorum"

Oldu. Sen bana aşkı ilan et ben de hiç bişe demiyim. Lütfen aşkını itiraf etme. Şuan olmaz.

"Tabi, tabi ne soracaksın"

"Chanla neden kavga ettiniz?"

Gözlerimi kapatmış gelecek olan aşk itirafını beklerken bu soruyu almak garip geldi. Hem o nerden biliyordu? Herşeyi iki aydır tanıdığımız insanlara mı anlatmıştı yoksa?

"Sen nerden öğrendin"

"Belliydi bişey olduğu zaten"

"Chan herşeyi size mi anlattı"

"Hayır"

"Yani sadece sana mı anlattı"

"Chan bize hiçbir şey anlatmadı. Geldiğinden beri ortamda konuşmaya dahil olmadığından ve chanın da sus pus oluşundan bişeyler çıkarak sana bu soruyu sordum"

Oturduğumuz yerden biraz uzaklaşmıştık ama hâlâ gözle görülebilecek bi mesafedeydik.

"Neden chan ile kavga ettiniz?"