" Hadisenize ellerim koptu ellerim!"
Ayağıyla kapıyı tekmelemeye devam ederken bağırmaya devam ediyordu Jake. Taksi iki alt sokakta indirdiği için yürümek zorunda kalmıştı ve taksiye doğru yer olmadığını söylemediği için pişmandı.En sonunda pes etmiş kafasını kapıya yaslamış içinden küfürler ediyordu. Poşetleri elinden bırakacağı anda bir el elini tutup yere bırakmasını engel olmuş, poşetleri yavaşça kendi elleri arasına almıştı. Tüm bunlar yaşanırken de Jake'in kulağına ' evde olmadığımızı söylemiştim' diye fısıldamayı unutmamıştı, dudakları omeganın kulağına değerken.
"Jake grubu okumadın mı yoksa"
Kalbi teklerken sadece olumsuz anlamda kafa sallamakla yetişmişti.
İçeri girip alkolleri dolaba yerleştirmiş atıştırmalıkları hazırlamaya başlamışlardı. Jake ve Sunghoon mutfakta devamlı olarak temas içerisindeydi. Masum, küçük dokunuşları bunlar. Sunghoon bazen Jake'in belini tutuyor , saçını okşuyor ve bunun gibi küçük temaslar halinde oluyorlardı. Her zamanki halleriydi ama son birkaç gündür Jake çok etkilenmeye başlamıştı Sunghoon'dan.
Bunlar bir yana diğerlerininde gelmesiyle masayı hazırlayıp oturmaya başlamışlardı. Tek eksik olan Sunoo ve Jay kalmıştı. Jungwon her ne kadar Sunoo' ya mesaj atıp nerede olduğunu sorsa da bir cevap alamamıştı. Baktılar ki yarım saat geçmiş gelmez bunlar daha diyerekten içmeye başlamıştı.
Hepsi neredeyse birer şişe içmişlerdi ancak sarhoş değillerdi bir kişi hariç. Niki bardağına doldurduğu alkolu sallayıp duruyordu ağzına götürmemişti. Nedeni bilinmez keyfi kaçmıştı, içesi gelmiyordu.
" Çok mu istiyordun gelmesini? " Kulağına fısıldayan Jake ile irkilmişti, beklemiyordu.
" Ne istiyormuşum?"
" Bilmezden gelme~ çok mu beğendin he"
Omzuna vurup ona sataşan hyungunun ellerini tutmuş, komik değil diyerek uyarmıştı.Kapıdan gelen zil sesiyle Niki'nin burnunu parmakları arasına alarak sallamış ' hadi yine iyisin ' demişti. Kalkıp kahkahayla Sunghoon'un yanına oturmaya giderken.
" Ooo hoşgeldiniz sefa getirdiniz, hiç gelmeseydiniz " Jay'e ithafen demişti bu sözleri hemen arkasında kalan Sunoo'yu görmeden. Sunoo'yu gördüğü gibi ona sarılmış içeri göndermişti.
"Ya ben?"
" Oh ne yapsak herkese yetecek kadar kalmadı alkol "
Jay'in kastettiği bu değildi ama sorun etmedi. Elindeki poşeti havaya kaldırarak içeri geçti.
Diğerlerinin yanına gelip oturdukların da aralarında dönen muhabbete katılıp konuşmaya başlamışlardı.
Neredeyse 1 saat geçmişti. Çakır keyif olmuşlardı bile. Sunoo hariç o içmek istememişti, beğenmiyormuş tadını. Dönen muhabbet ilgisini çekmemişti çok sıkılmıştı. Niki' nin yanına gitmek istiyordu ama Jay onu uyardığı için duruyordu. Jay'in kafası gitmeye başladığında ve ilgisinin onun üzerinden kalktığını hissettiğinde doğruca kalkarak Niki'nin yanına gitti.
İlk başta yanına gidip oturdu hiçbir şey demeden onu izliyordu. Niki'nin arkadaşlarına olan bakışlarını onlarla sohbetini. Bilmiyordu sadece yanında bulunmak istiyordu bu kişinin.
İlgiyi kendi üzerine alamadığını fark edince alfanın bağdaş olan bacaklarını aralamış ve yan bir şekilde oturmuştu.
Sonunda Niki ona bakıyordu ama Niki'ye diyecek bir şeyi yoktu. Yapmak istediği için yapıyordu hepsini. Elini uzatıp saçlarıyla oynamaya başladı alfanın. Çok güzel saçları var dı, uzundu da. Örme isteğini içinden atamıyordu. Yerinden hafifçe kalkarak bacaklarını beline doladı. Bu şekilde daha rahattı bu sayede saçlarını örebilirdi.
Niki ise saçlarını ören omegayı izliyordu yine hiçbir şey demeden istediğini yapıyordu ve Niki de buna bir şey diyemiyordu. İtemiyordu, kızamıyordu.
Üçüncü defa bu denli yakınları, üçünü de omega yapmıştı. Hiçbir açıklama olmasa bile yadırgayamıyordu bu durumu. Rahatsız değildi asla. Daha da yakın olmak istiyordu.Belinden tutarak daha çok yaklaştırdı üstündeki bedeni göğsüne. Baş parmaklarıyla tuttuğu yeri ovuştururken omeganın tepkisini ölçtü ancak istediği tepkiyi sunmamıştı omega ona. Yaptığı işe devam ediyorsu en ufak değişim yoktu gözlerinde.
Hyung diye seslendi omeganın kulağına. Beklenmedik şekilde omeganın dikkatini çeken durum bu olmuştu.
"Hyung mu?!" Alfanın kendinden küçük olduğunu bilmiyordu galiba doğrusu adını bile bilmiyordu.
"17 yaşındayim" işte bunu duyduğu zaman şaşırmıştı omega. Bu kocaman beden nasıl 17 yaşında birine ait olabilirdi.
Pat diye aklına gelen şeyle hemen Niki'nin önünde duran içki dolu bardağı uzaklaştırmıştı ondan. İçmemeliydi katiyen.
Sunoo'nun bu hareketine karşın gülmeden edemedi. Çok sevimliydi. O anın etkisiyle boynuna iki öpücük kondurdu omeganın.
Hemen ardındansa Jake'in onu kolundan tutup kaldırmasını bir olmuştu. Niki ayağa kalktınca otomatikmen Sunoo da kalkmıştı.
Yüzünü Niki'ye yakınlaştırırken panik içindeydi.
" Jay lime lime edicek seni bı bahane uydurup başka odaya geçseydiniz bari"
Niki ve Jake konuşurken Jay'de yerinde durmamış Sunoo'yu kolundan tutup yanına oturtmuştu.
O an dank etti kafasına Niki'nin. Arkadaşlarına döndüğünde Sunghoon ve Jungwon sinirli bir şekilde bakıyordu. Jay zaten sinirliydi. Heeseung ise boş beleş bakıyordu kafası gitmişti bile.
Geri yerine oturduğunda sessizlik oluşsada Heeseung hemen bozmuştu durumu.
****
Çok hoşuma gitti ya aklimdayken çok güzeldi kurgu ama yazınca bok oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Omega '•' Sunki
SonstigesDoğru düzgün omeganın bulunmadığı alfalarla dolu okula gelmişti Sunoo minik sırrıyla.