Bütün gün işledikleri dersi üzerine son iki dersin matematik olması iyice canını sıkmıştı Niki'nin o yüzden girsem nolur girmesem nolur diyip asmıştı dersi.
Okullarına bağlı olan kocaman bir bahçe vardı. Bahçenin en ilerisi ormana açılıyordu ve neredeyse 200 yaşında olan kocaman ağaçlardan oluşuyordu.
Zaten çokça yürüdüğünü düşündüğü için ormana açılan ilk ağaca tırmandı ve sırtını ağacın gövdesine yasladı. Biraz dinlenmek istiyordu. Okuldaki çoğu öğreci buraya gelmeyi tercih etmezdi, çünkü orman gürültüyü sevmezdi. Rahatsız olduğunda kulakları kanatacak derecede uğultu yayardı etrafa.
Uykusu ağacın sallanması ile açılmıştı. Maksimum 10-15 dakika anca uyuduğunu düşünüyordu. Geri uyumaya çalıştığında bu sefer kulağına çıkan sesler ilişti. Biri ağaca vurup duruyordu. Bir uyutsanız nolurdu sanki.
Gözünü açıp aşağıya hafifçe baktığında adının Sunoo olduğunu öğrendiği omegayı gördü, gerçekten beklemiyordu.
Omega öylece durmuş onu izliyordu hiç ses etmeden. Konuşmadığı için ne istediğini de anlayamıyordu.
" Ne var? "
Sunoo kollarını Niki'ye doğru havaya kaldırmış ' beni de al' demişti.
Niye almalıydı ki onu yanına. Tabi düşündü düşünmesine ama en sonunda kendisini almasını bekleyen omegayı aşağı inip aynı ağacın bir başka dalına kaldırmış ve indiği dala geri çıkmıştı.
Geri yaslandı ağaca. İlk başta sessizliğini korumuştu omega ama canı çok sıkılmıştı öylece oturmak istemiyordu. E alfa da konuşmuyordu onunla.
Omega kendi oturduğu daldan kalkıp bacaklarının arasına oturunca çok şaşırmıştı alfa.
" Ne yapıyorsun? "
' oturuyorum?'
"Hadi canım ordan"
Neden kalkıp gitmediğini ya da omegayı aşağı itmediğini bilmiyordu alfa. Sadece oturup izlemek istemişti omeganın yapacaklarını. Çok garipti arkadaşları dışında kimsenin ona yaklaşmasına izin vermemişti bu zamana kadar peki ne diye ona izin vermişti?
Omega, alfanın ona bir şey yapacağından korkmuyor gibiydi. Bacakları arasında oturan beden minicikti, tek eliyle boynunu kırabileceği kadar. Hiçbir şey demeden oturuyor, bazen Niki' nin elleriyle oynuyor bazen de kafasını çevirip çocuğu süzüyordu omega.
Zaten uykulu haliyle bu garip ortamdan kaçma dürtüsü daha da uykusunu getirmişti Niki' nin.
Oturuş şekli uyumak için rahatsız edici bir pozisyondu. Yerinde hareket edip rahat olduğunu düşündüğü oturuşa geçtikten sonra daha da konforlu hale getirmek için omegayı belinden tutup çekerek sırtını göğsüne yaslamış, eli belinde durmaya devam ederken uykuya bırakmıştı kendini.
Uyandığında bir anlığına omeganın varlığını unutmuştu ancak boynuna gelen nefes alış verişleri tekrar hatırlatmıştı kendini.
Görünüşe göre omega o uyurken pozisyonunu değiştirmişti. Hâlâ bacakları arasındaydı ama yan dönmüştü ve kafasını Niki'nin boyun girintisine gömmüştü. Elleri de alfanın ellerini hapsetmişti adeta.
Okula baktığında öğrencilerin evine gidiyor olduğunu gördü. Kendisininde kalkıp arkadaşlarının yanına gitmesi gerekiyordu yoksa bir sürü azar işitecekti.
Omegayı uyandırmak için elini elleri arasından çektiğinde omega da eş zamanlı uyanmıştı. Kafasını kaldırmış Niki'ye dikmişti uykulu gözlerini. Çok güzeldi omega. Kollarını kaldırıp alfanın boynuna dolamıştı anlaşılan tekrar uyumayı planlıyordu.
"Sunoo gitme vakti"
Ani hareketle kafasını çevirdiğinde Jay'i gördü karşısında. Ne zaman gelmişti.
Omegayı belindne tutup beraberinde indirdiğine omega da sızlana sızlana bırakmıştı alfaydı sonra da arkasına bile bakmadan Jay ile gitmişti.
Onların ardından çıkışa yürürken kendiyle boğuşuyordu. Ne zaman gelmişti Jay , onun varlığını nasıl hissetmemişti. Niki'nin sezgileri çok güçlüydü 100 metre ötesinde bile rahatlıkla hissedebilirdi olan biteni ama onu hissedememişti. Sadece onu değil Sunoo ağaca tekme atana kadar onunda varlifinu hissetmemişti. Bu normal değildi kesinlikle bir şeyler olmuştu ona.
***
Dandandan bitti bölüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Omega '•' Sunki
De TodoDoğru düzgün omeganın bulunmadığı alfalarla dolu okula gelmişti Sunoo minik sırrıyla.