sessiz çığlıklar (+18)

''Celladına aşık bir kadın''

2 ay önce

''Nolur yapma'' çaresizce karşımdaki canavara yalvarıyordum. Yine saçımdan tutup o karanlık odaya sürüklemeye başlamıştı beni. Bunu yapan bir kaç hafta önce aşık olduğum adamdı.

''Kimdi lan o!'' Saçlarını elime dahada sıkı doladım. Canının yanması her ne kadar benim canımı yaksada cezasını çekecekti yaptıklarının. Odanın kapısını açıp ilay'ı sert bir şekilde yere fırlattım.
''Canın yanıyor dimi?''

"Niye bunu bana yapıyorsun?" Yanıma yaklaşıp kulağıma fısıldamaya başladı ''canını çok yakıcam'' bu sefer hiç bişey yapmamıştım dolan gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

Gözyaşlarını sildim ''şşt daha hiç bişey yapmadım'' kolundan tutup ayağa kaldırdım, dokunsam ağlayacak gibiydi hatta gibisi fazla yine o yeşil gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

''Nolur yapma gölge biz bebeğimizi daha yeni kaybettik'' kurduğum cümle onu dahada sinirlenmişti öfkesi gözlerinden okunuyordu.

''Sen benim çocuğumun katilisin lan!'' Kendi çocuğunun canına kıyan bir anne, ne kadar aciz dimi? ''Senin yüzünden kaybettim ben bebeğimi''

''Babama kıydığın gece oldu...'' ağlamaktan konuşamıyordum bile ''bana tecavüz ettiğin gece oldu'' Sesim titriyordu o geceyi her hatırladığımda nefesim kesiliyordu, zar zor nefesimi toparlayıp konuşmaya başladım ''Ben sana aşıktım lan!'' Göğüsüne vurmaya başladım ''seviyordum seni''

''Beni aldatmasaydın bunların hiç biri olmıycaktı, kardeşim dediğiğim adamın altına yatmasaydın...'' kükrercesine konuşmaya devam ettim. Dahada sinirlenmiştim ''Keşke o gün ölseydin...''

Tüm cesaretimi toplayıp konuşmaya başladım ''evet bana tecavüz etmiş olmazdın en azından'' bu hayatta canımı en çok yakan kişi, beni en çok mutlu eden kişiyle aynı. Yanağımda hissettiğim acı ile affalamıştım. ''Bu sun işte sen''

''bian bile düşünmeden 20 milyon saydım eline babanın bana ne dedi biliyor musun?'' Nefretle bana bakıyordu ''borçumdur geciktirmemeye çalışırım eğer bir aksaklık olursa ilay'ın odasını biliyorsun''

''Benim babam öyle bi adam değildi'' göz yaşlarımı sildim ''yalan söylüyorsun'' kafamı olumsuz anlamında salladım ''canımı yakmak istiyorsun dimi gölge?'' Susmuştu ''Babam beni sana sattı mı?'' Lan kızıyım ben onun yıllarca büyüttüğü kızı.

''Ben o sözü kendime yediremedim babanı bu yüzden öldürdüm...'' göz yaşlarını silmeye devam ettim. ''Nerden bilebilirdim ki babanın haklı olduğunu senin orospunun teki olduğunu''. İğrenerek bakıyordum ilk ve son aşkıma...

''Hayır! Beni dinleyeceksin ben bi tek seni sevdim ben bir tek seninle oldum'' inanmıyordu bana ''yemin ederim Ateşle aramda hiç bişey geçmedi''.

''Bi orospu ya mı inanıyım yoksa kendi gözlerime mi?'' Bir kez daha göz yaşlarını silicektim ki kendini geri çekti.

''Buna inanmayı seçtin çünkü bi zavallısın eğer, doğrular ortaya çıkarsa o kurduğun sanrılarda boğulacağını biliyorsun'' kolumdan tutup beni kendime çekti nefesini yüzüme veriyordu.

''Herşeye rağmen bebeğimize kıydın lan! Senden, benden, bizden bir parçaydı!'' Elimi elbisenin fermuarına uzattım ''yetmedi mi benim sana olan sevgim? Yada fazla mı geldi o fahişe bedenine?''

''Nefret ediyorum senden'' elbisenin fermuarını açmaya başlamıştı, biz nasıl bu hale geldik?, benim canım yandıkça mutlu oluyordu ruh hastası.

''O adamda dokundu mu sana!'' Omuzlarından düşmeye başlayan elbisesini tamamen çıkarttım. ''Bedenindeki morluklardan sahibin olduğunu anlamıştır''

''Ben yoruldum hastalıklı zihniyetinden yoruldum artık'' dizlerimin üzerine çöktüm ''yeter öldür artık beni yetmedi mi yaptıkların bana dinmedi mi öfken?'' Yanıma oturdu kulağıma fısıldamaya başladı '' O orospu çocuğunun eli benim karımın sırtındaydı ne düşünmemi bekliyorsun''

''Sırtımdaki morlukları görmüş'' bianda elini saçlarımda gezdirmeye başladı birden, saçlarımı eline dolayıp hızlı çekti ''ahhğ''

''O dokunduğunda'da böyle inledin mi?''
Upuzun sarı saçları arasından sırt dekoltesi ve dekoltenin altındaki morlukların görünmesi imkansızdı. ''Yatağa geç! Sen yine sahibinin kim olduğunu unutmuşsun ama merak etme ben hatırlatıcam sana''.

Şimdiki zaman

''Merhaba'' şuan dokunsalar ağlayacak durumdaydım, yıllar sonra bu evdeydim Gölgenin bana yaptığı kötülüklerle doluydu bu ev, bu eve gelinlikle girdim aşıktım ona ama kefenle çıkacaktım, Gölgenin bana kazandırdığı iki şey vardı bir kimseye güvenme. İki bir kaç kutu antidepresan.

Yıllar sonra karşımdaydı yüzüne bile bakamıyordum ''Sen orda değilsin bir kaç saniye sonra yok olucaksın sadece kafamdaki bir sanrısın''.

''Maalesef en az senin kadar gerçeğim''