7: seni ben seçmedim

259 42 35
                                    

Uykusuz bir gece sonunda üzerine ceketini atıp koltuğa kıvrıldığında sabah oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uykusuz bir gece sonunda üzerine ceketini atıp koltuğa kıvrıldığında sabah oluyordu. Belki bir belki iki saat ama kesinlikle daha fazlası değil, kapı sesiyle irkilerek tetikte beklettiği sağ ayağını yere basıp destek alarak doğruldu. Gözlerini henüz açamamış üzerindeki ağırlığı atamamıştı. Düşünceleri, hisleri, sorumlulukları... Her şey birbirine girmiş haldeydi. Bir şeyleri göze alması gerektiğinin farkındaydı. Dürüst olması gerektiğinin ve etrafındaki insanlara daha fazla yalan söyleyemeyeceğinin de farkındaydı. Buna da en yakınlarından başlaması gerekiyordu. Dostum dediğin insanlara attığı sayısız palavranın bir bedeli olacaktı. Onların kalplerini kırmak düşüncesi bile beyninde derin bir sancı doğmasına sebep oluyordu. Öte yandan gözlerinde hayal kırıklığına açıkça tanık olduğu biricik sevgilisi için bunu yapmalıydı.

Ama bir tarafı, ki bu tarafından nefret ediyordu, sonunda hayal kırıklığına uğradığı pek çok uğraşı gibi bunun da sonunda aynı şekilde kalbinin kırılacağını söylüyordu. Feda ettiği şeyleri bir daha asla geri kazanamayabilirdi. Uğruna her şeyini feda ettiği oğlanda onu terk edip gidebilirdi. Uyanır uyanmaz içine daldığı karamsar düşünceler, sevdiği oğlana bile tam anlamıyla güvenemeyecek kadar korkak, güvensiz biri oluşu ruhunu sıkıyordu. Tırnaklarını avuç içine geçirip dişlerini sıktı. Ağlama isteğini bastırmayı canını yakarak denedi. Dolu gözlerini havaya dikip dağılsın diye beklerken kapıya doğru "Gel." dedi titrek çıkmasını engelleyemediği, kırık bir sesle.

İçeri dün her şeyi mahvetmesine temiz bir alt yapı kuran arkadaşı BamBam girdiğinde başını yere eğip yatağa oturdu.

"Bro, iyi misin sen ya?"

Bam, arkadaşının hasta duran halini görünce çekingenlikle içeri girdi. Kapıyı ardından kapatıp büyük adımlarla koltuğa oturan arkadaşının yanına attı kendini. Yüzünü ondan çevirişini engellemek için omzunu tuttu. "Şşt, neyin var senin?"

Bir şanstı bu. Chris şimdi, tam şu an her şeyi anlatıp bir nebze olsun rahatlayabilirdi. Ama sanki dilinin ucuna kilit vurmuşlar gibi gıkını çıkartamıyordu. Dayanamadı. Göğsü titredi ve sarsılarak ağlamaya başladı. Yüzünü avuçları arasına alıp hıçkırıklar içinde kaldı. Arkadaşı ne yapacağını tamamen şaşırmış vaziyette sarılmaya çalıştı. Avuç içiyle ağlayan oğlanın sırtını okşuyordu. Biraz şefkat. Tek ihtiyaç buymuş gibi Chris yüzünü gözyaşı ve ter içinde kalmış avuçlarından ayırıp arkadaşının kolları arasına girildi.

"Yapamıyorum." diyebildi hıçkırıkları arasında. "Çok yoruldum, artık katlanamıyorum."

Bir dile getirebilse neler anlatacaktı, yapamıyordu. Arkadaşı sessizliğini koruyup ona izin verdi. Sorulara boğmadı onu, sırtını sıvazladı. Ağlamasına izin verdi. Odanın içinde bulduğu peçeteyle yüzünü silmesine yardım edip biraz da su içirdi. Kırmızıya dönmüş yüzüyle arkadaşından utandı Chris, bakışlarını yere dikti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 13, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kalbimden tenime, chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin