İyi okumalar ~
"Ne oluyor burada?"
Bu daniel dı sorar gözlerle bana ve danışmana bakıyordu.
"Daniel bey bu kadın sizinle görüşmek istediğini söylüyor"
Daniel kadına dönüp
"Görüşebilir onu neden bana yönlendirmedin?"
"Daniel bey randevu ve özel kişiler dışında kimseyi yanınıza yönlendirmemi istemiyorsunuz o yüzden böyle davrandım özür dilerim." Diyip başını öne eğmişti kadın
"Tamam sorun değil ama bir dahakine bana haber ver ?"
"Tamam daniel bey "
"Hadi işinin başına " diyip kadından gözlerini ayırıp bana baktı
"Gel bakalım eliz hanım" diyip gülümsedi eliyle yolu gösterdi bende önden yürüdüm. Arkamdan gelip bana yetişti
"Gerçekten burası çok büyük ve güzel"
"Çok çalıştık eliz emeğimizin karşılığı" diyip gülümsedi asansör düğmesine basarak tabiki bu dedikleri ne kadar doğru bilmiyorum daniel da poker oynuyordu ama kötülemek de istemem hemen, belki de gerçekten çok çalıştılar.
"Umarım işler her zaman iyi ve yolunda gider"
"Teşekkürler küçük hanım" diyip göz kırptı asansöre binip hangi kata çıkacağımıza bakıyordum. En üst kat a basmıştı yükseklik korkum var pencerelerden dışarı bakabileceğimi sanmıyorum.
"En üst katta mı çalışacağım?"
"Evet neden ?"
"Yükseklik korkum var sorun olur bu benim için"
"Öyleyse senin için odamı en alt kat a taşıyabilirim"
"Hayır sizi yerinizden etmek istemem en iyisi ben çalışmiyim burada" demiştim yerinden edemezdim daniel ı
Daniel kaşlarını çatıp yüzüme baktı
"Saçmalıyorsun eliz odamı taşımam saatimi almaz"
"Hayır daniel seni böyle yerinden etmeye hakkım yok"
"Hadi ama eliz senin burada çalışmanı istiyorum ve odamı taşıyacağım daha da üsteleme lütfen ısrarımla baş edemezsin " diyip kendinden emin bir şekilde gözlerime onaylamamı bekler gibi bakıyordu
"İyi madem öyle olsun"
"Ayrıca daniel demen hoşuma gitti " diyip keyifle gülümsüyordu ne demem gerekiyordu ah doğru! Artık onun çalışanıydın daniel bey demem gerekiyor
"Kusura bakmayın daniel bey artık burada çalışan olduğuma göre size bey diye hitap etmem gerekir."
"Tabi sen nasıl istersen burada bey daha doğru olur güzel sekreterim" gözlerime bakmaya devam ediyordu güzel sekreterim mi ?
"Sekreterin mi olacağım ben?"
"Evet yardımcımsın artık beğenmedin mi?" Diyip tek kaşını kaldırıp yüzümü inceliyordu hemen kafamı çevirdim gülüyordu
"Yok hayır öyle demek istemedim"
"Fazla iş yüklemeyeceğim sana ama gerçekten çok fazla meşgul olacaksın ve ben nereye sen oraya" diyip işaret parmağını uzattı asansör durmuştu asansörden inmiştik ve daniel bey in odasına girdik. Vay beee!! Kocaman burası ve çok ferah! Manzarası çok güzel hemen o kocaman cama doğru ilerledim aşağıya bakınca bi fena oldum hemen geriye çıktım. Gerçekten korkutucuydu
"İyi misin eliz?"
"İyiyim ben sorun yok daniel bey" daniel yanıma gelip elini sırtıma koyup camdan uzaklaştırdı "gel şöyle " demişti
Ve oradaki koltuklardan birine oturttu beni
"Bekle sen ben burayı taşımak için asistan çağıracağım"
"Tamam " diyip beklemeye başladım. Daniel bey odadan çıktı bende yerimden kalkıp etrafı incelemeye başladım. Masada ki aksesuarlara bakıyordum. Oda çok güzel dekore edilmişti daniel bey in zevki gerçekten güzeldi
Kapı aralandı içeri daniel bey girdi
"Geldim etrafa mı bakınıyorsun?" Diyip yanıma geldi
"Evet güzel dekore edilmiş zevkiniz güzel daniel bey" diyip gülümsedim.
"Teşekkürler küçük hanım" diyip o da bana gülümsedi
"Bir kaç asistan çağırdım onlar burayı aşağıya taşıyacak biz de seninle taşınacak odaya gidelim ."
"Peki" diyip kapıya doğru yöneldim odadan çıktım arkamdan daniel bey çıktı asansöre doğru ilerledik düğmeye basıp beklemeye başladık.
"Ee küçük hanım nasıl buldunuz şirketimi?" Diyip sorar gözlerle bana bakıyordu asansör gelmişti binerken konuşmaya başladım.
"Çok büyük ve güzel olduğu konumu çok beğendim ve herkes işinin başında tebrik ediyorum gerçekten sizi daniel bey" diyip samimi bir şekilde gülümsedim
"Öyle mi ? Senin onayını aldığımıza göre rahatlayabiliriz " diyip gülmüştü benimle dalga mı geçiyordu ? yoksa ben mi yanlış anladım.
Asansör gelmişti asansörden inip koridorlarda yürüyorduk burası çok büyüktü kaybolmamak imkansız ve sonunda bir odaya gelmiştik. Daniel bey kapıyı açıp içeri girdi bende arkasından girdim bu oda gerçekten büyüktü daniel bey e yeter de artar bile diye düşünüyorum.
"Evet eliz bu odaya taşınacağım artık, ve senin odanda yan oda " diyip odada ki olan kapıya doğru ilerledi odanın içinde kapı vardı vay be daniel bey kapıyı açıp içeri girdi odanın içinde oda var gibi bir şey bu şahane bir şey "gel eliz" diyip yanına çağırdı hızlıca yanına gittim.
"İşte burası da senin odan "
"Daniel bey bu çok zekice oda içinde oda ve üstelik birbirimize yakınız" gözlerim parıldıyordu bunu söylerken daniel bey in gözlerine bakıyordum neden bu kadar sevinmiştim ki ?
"Ahahaha evet eliz öyle ve gözlerime öyle bakma sana aşık olmak istemiyorum " diyip elini omzuma attı ve geri çekti bu adam neden bu kadar rahat konuşuyor ne diyeceğimi bilmiyorum ve utanıyorum gerçekten
"Bu telefon seni odama çağırmam için şirket telefonu yani "
"Bu kadarını biliyorum tabiki de daniel bey "
"Öyle demek o zaman başka bi problem yok bir sorun olursa bana söylemen yeterli ve bu odayı istediğin gibi kendine göre dekore edebilirsin ." Diyip tekrardan yüzüme bakıp gülümsedi
"Teşekkür ederim daniel bey"
"Rica ederim eliz hanım" eliz hanım demesi hoşuma gitmişti bana saygılı davranıyordu daniel bey in ses tonuna da ayrı yakışmıştı o cümle , neyse kendime gelmeliyim.
"Şimdi seninle bir kahve içelim olur mu eliz ?"
"Olur daniel bey "
"Beni takip et o zaman "
Diyip odadan çıkmıştı daniel bey , bende hızlıca arkasından gidiyordum. O önümde koca adımlar atarak yürüyordu ben ise iki elimi önde birleştirmiş arkasında hızlı hızlı yürüyordum ona yetişmeye çalışıyordum adımları büyüktü
"Kahveyi nerede içeceğiz daniel bey ?"
"Nerede istersin?" Diyip ciddi bir şekilde yüzüme bakıyordu yanlış bir şey mi sordum acaba
"Şey pardon siz nerde içmek istiyorsanız orada içelim daniel bey "
"Hayır eliz yanlış anladın. İçmek istediğin bir yer var mı demek istedim."
"Cafe ye gideceğiz sandım ondan sormak istedim."
"Şirketin kahve makinesinden içeriz diye düşünmüştüm. Ama eğer sen istersen caf-" hemen lafa atlamıştım.
"Yok hayır meraktan sordum sadece kahve makinesinden alalım kahvemizi hem şirketi gezdirirsiniz çok büyük kaybolmayayım sonra ".
Diyip pişkince sırıttım
"Tamam öyleyse dediğin gibi olsun"
Sonunda kahve makinesinin yanına gelmiştik büyük bir makineydi bu yanında kapaklı karton bardaklar vardı Daniel bey kahvesini dolduruyordu
"Bak eliz bu kahve makinesinden şirketin heryerinde var herkes çok yoğun ve yorgun olduğu için kahve makineleri aldık "
"Çok iyi akıl etmişsiniz daniel bey cömertliğiniz çok hoş"
"Hahahaha eliz beni öv diye söylemiyorum bilgin olsun diye söylüyorum " hala gülüyordu gülünce gözleri kısılıyordu gamzeleri beliriyordu ve yüzü gerçekten sevimli ve çekici oluyordu
"Hadi gel bakalım benimle" diyip yürümeye başladı bende onu takip ediyordum. Teras a gelmiştik ilerleyip terasta ki demirliklere doğru yapıştı eliyle de bana gel işareti yapıyordu hızlıca daniel bey in yanına yürüdüm.
"Bak eliz şurası da şirketin cafesi" gösterdiği yer gerçekten çok büyük ve güzeldi
"Vayy cafe çok güzel"
"Evet öyle oraya gidip kahve içip kek yiyebilirsin"
"Deneyeceğim tadına bakıp size söyleyeceğim"
"Hahaha eliz çok tatlı ve masumsun neden böylesin ki sen ? " diyip arkasını manzaraya dönüp sırtını demirliklere yasladı ve yüzüme bakıyordu. Bu adam çok rahattı beni utandırıyordu ne diyeceğimi bilmiyorum bile elim ayağıma dolaşıyor. Bana rodney bey den daha iyi davranıyor ve hep bana gülümsüyor. Çok hoş bir beyfendi yüzüne bakıp bende gülümsedim.
" ben böyle bir insanım daniel bey size farklı geldim sanırım"
"Evet farklısın seni ilk görünce dış görünüşünü beğendim ama için de dışın gibi " diyip yüzüme bakarak bana kocaman bir şekilde gülümsedi o iyi biriydi bunu hissedebiliyordum.
"Hadi bakalım benimle gel sana gezdireceğim çok yer var bu şirkette "
"Gidelim o zaman daniel bey " diyip gülümsedim
"Kadınlar önden" diyip eliyle yolu açmıştı benim için , teşekkür edip önden yürüyordum daniel bey ise elleri cebinde arkadan bana gülümseyerek yavaş yavaş yürüyordu beni izliyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poker ve sen
Aktuelle LiteraturAmerika'ya gidince hayatının daha güzel olacağını sanan eliz toker başına geleceklerden habersiz Amerika'ya gitmek için yola koyulmuştur...