Ece 24 yaşında matamatik öğrentmeni. 14 yılını yetimhanede geçirip okuyup oyretmen olmuş.Karşısına çıkan baba,abiler ve kız kardeşi ile hayatı nasıl irelliycek ?
.......
"Her şey önceki gibi devam etsin" dediyimde üçününde bakışları üzerimde sabitl...
"Kim bu saatte ?" diye homurdanarak kapıyı açtığımda karşımda Gülü görmemle "yok artık" diyerek boynuna atladım.
Gülle bir-birimize sıkı-sıkı sarılırken "sen nerden çıktın ?" diye sordum şaşkın bir şekilde.Gül "Amerika'dan üniversite bitti ben de vatanıma döneyim dedim" dediyinde "geç içeri kız" diyerek onu içeri aldım.
Gülle yetimhanede tanışmıştık.Ben 10 yaşımdayken yetimhaneye verilmiştim.Kim verdi ? Neden verdi ? hiç bilmiyorum çünkü benim kafada 10 yaşımdan önceki hatıralarım yok.Gülle de öğle tanışıp arkadaş olduk.
Salona geçtiğimizde Gül "eee ne yapıyorsun ? Gerçi günün 24 saati konuştuğumuz için ne yaptığını ezbere biliyorum" dediyinde bakışlarım saate döndü.7 ye geliyordu.
"Aynı canım benim 1 saate kadar hazırlanıp çıkmam lazım" dediyimde Gül "niye kız ? sevgili mi yaptın ?" diye heyecanla sordu.Gözlerimi devirip "yok,eve ders vermeye gidicem" dediyimde "ha tamam" dedi.
Üzerimi giyinip odadan çıktım.Gül "iyi dersler" dediyinde "sağ ol canım sen takıl" diyip yanağından öpüp evden çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Demirel malikanesinin önüne geldiyimde kapıyı çaldım.Kapıyı bir hizmetli açtığında gülümseyip "ders vermek için gelmiştim" dedim.Kadın önce yüzüme şaşkın bir şekilde baktı sonra kendini toparlayıp "tabi buyurun Mehmet bey salonda" dediyinde onu izledim.
Salona girdiyimizde Mehmet bey ve Ateşin bakışları bizim üzerimize döndü.Mehmet bey "hoş geldin kızım" dediyinde "hoş buldum efendim" dedim.
Salonda başka bir genç erkek girdiyinde bakışları üzerimde sabitlendi.O da diğerleri gibi şaşkın bir şekilde yüzüme bakıyordu.
Ateş "Elanın matematik öğretmeni Ece" dediyinde adam "Ela öğretmen istemiyorum dememiş miydi ? Hem bu kızın ona iyi gelmeyeceğini düşünüyorum" dedi.
Tek kaşımı kaldırarak "psikolok musun ?" diye sorduğumda "hayır Türkçe öğretmeniyim" dedi çok bilmiş.Mehmet bey "oğlum !" diye uyardığında çok bilmiş sustu.Mehmet bey "oğlum Miraç, kusuruna bakma sen onun kızım" dediyinde başımı önemli değil anlamında salladım.
Mehmet bey "o zaman Elanın odasını göstereyim" dediyinde onu takip etmeye başladım.Miraç ve Ateşte bizi izliyordular.
Mehmet bey kapıyı çaldığında içeriden "gel" diye ince bir ses geldi.Mehmet bey kapıyı açıp içeri girdiyinde bende peşinden girdim.
Odanın ortasında tekerlekli sandalyede oturmuş kumral bir kız bakışlarını babasının üzerine dikmiş bakıyordu.Babası yanına yakınlaşıp onun hizasına çöküp kızının ellerinden tutup "kızım matamatik hocan geldi" dediyinde Ela "hoca falan istemiyorum demiştim baba" diyip geri çekildi.
Mehmet bey "Kızım Ece ablanla ders çalışırsınız arkadaşlık eder sana" dediyinde "istemiyorum baba" dedi Ela.
"Mehmet bey biz Ela ile özel konuşa bilir miyiz ?" dediyimde Elanın bakışları bana döndü.Odaya girdiyim andan beri bana bakmayan kızın bakışları bana döndüyünde onun da yüzünde şaşkın bir ifade yarandı.Sonra başını iki yana sallayıp bakışlarını benden kaçırdı.
Mehmet bey ayağa kalkıp "tabi" dedi ve diğerleri ile odadan çıktı.
Ela "sende çıka bilirsin hoca falan istemiyorum" dediyinde "matamatikle aran bu kadar mı kötü ? Yani tamam öğrenciler matamatiyi pek fazla sevmezler ama ..." dedim.
Ela "hocaya ihtiyacım yok matamatikim 100 benim" dediyinde "tamam o zaman beni hocan olarak diğil de arkadaşın olarak gör" dedim.Ela "sen benim arkadaşım diğilsin" diyip tekerlekli sandalyesini odadaki büyük camın önüne çekti.
Arkası bana dönük bir şekilde dışarıyı izliyordu ki yanına yaklaşıp yere oturdum.Ben de onun gibi dışarıyı izliyorken "ders çalışmak istemiyorsan ilk gün olduğu için bu günü tanışma günü yapalım" dedim.Ela tepki vermeden dışarıyı izlemeye devam ediyordu. Ona bakarak "ben başlayım o zaman ? İsmim Ece Çetinel, 24 yaşındayım, Özel Demirel lisesinde matematik öğretmeniyim,hobilerim soru çözmek,kitab okumak,film izlemek,ha bir de kaykay sürmek ama kaykayı da sadece Gülleyken sürerim,fobilerim aramızda kalsın ama köpeklerden korkarım" dediyimde "Gül kim ?" diye mırıldandı.
Gülümseyerek "Gül arkadaşım birlikte büyüdük,kankam,can dostum,başımın belası" dediyimde "anladım" dedi.
"Eee sen kendini anlat" dediyimde "ne anlatayım ki ?" dedi.Omuz silkerek "Ela ismim 16 yaşındayım,lise 2 de okuyordum" dediyinde "okuyordum derken ? Kaydın hala okulda" dedim.Ela "bu saatten sonra okuyup ne yapıcam ki ? Kendi başıma odamdan çıkamıyorum mimar olup binalar mı tasarlıycam ?" diye sitemle konuştuğunda tam bir şey diycektim ki telefonumun çalmasıyla sustum.
Telefona baktığımda Mert'in aradığını görünce cevapladım. "Efendim Mert" dediyimde "hocam √144 ten ne çıkar ?" diye sormuştu.Göz devirip "bunu sormak için mi aradın ?" dediyimde "evet hocam o kadar soru çözdüm bir burda takıldım" dedi. "12 çıkar Mertcim" dediyimde "teşekkür ederim iyi günler hocam" diyerek telefonu kapattı.
Ela "sevgilin mi ?" diye sorduğunda "öğrencim" diye cevap verdim.Ela "odamdan çıkar mısın uyuycam" dediyinde "yatağa yatmana yardım edeyim mi ?" diye sordum.Ela "hayır, sadece Ahu ablayı çağır" dediyinde "tamam" diyerek ayağa kalktım ve odadan çıktım.
Karşıma çıkan hizmetliye "Ela Ahu ablayı çağırıyor" dediyimde kadın "tamam ben Ahuya haber veriyorum" dedi.
Salona girdiyimde her kesin bakışları bana döndü.Mehmet bey "nasıl geçti kızım ?" diye sorduğunda "iyiydi ... sanırım" diye cevap verdim.Miraç "Ela bu kızı istemiyor işte neyi zorluyorsunuz ?" dediyinde "oğlum yeter" diyerek uyarmıştı Mehmet bey oğlunu.
Miraçı boş vererek Mehmet beye döndüm ve "kusura bakmazsanız bir şey sora bilir miyim ?" diye sordum.Mehmet bey "buyur sor kızım" dediyinde "Elanın bir daha yürümek gibi bir şansı var mı ?"diye sordum.
Mehmet bey "doktorlar tedavi görürse iyileşe biliceyini söylüyorlar,uzun ve zor bir süreç olucakmış ama sonunda bir umut var diyorlar" dediyinde "Ela neden istemiyor ?" diye sordum.Ateş "odasından bile çıkmıyor,bilmiyorum qaliba bu gerçekleşen kazada kendini suçluyor" dediyinde "anladım,ben o zaman hafta içi öğleden sonra gelirim,hafta sonları da tatil yapar" dedim.
"Ben artık gideyim,size iyi günler" dediyimde Ateş "ben bırakayım seni" diye teklifte bulundu. Bahçeye çıktığımızda "kaç yaşındasın ?" diye sordu. "24" diye cevap verdiyimde "nerde büyüdün ?" diye bir soru daha sordu.
"İstanbul'da bir yetiştirme yurdunda" diye cevap verdiyimde "anladım" dedi.
Evin önüne geldiyimizde "teşekkür ederim" diyip arabadan indim.
