Merhaba
Her kese keyifli okumalar ..📚📖
"Abla beni duyuyor musun ?" diye bağıran Elayla "kızım bağırmasana" diye cırladım.Ela mahçub bir sesle "ne yapayım abla ya gittin dağ başına telefon bir çekiyor bir çekmiyor" dediyinde "tamam hadi kapat güzelim benim derse yetişmem lazım" dedim.Ela ile konuşmam bitince üzerime kabanımı da alıb evden çıktım.
(Üzerinde kalın kaban düşünün)
Dağ yolunu izleyerek yürüdüm ve en sonunda okula vara bildim.Zili çalan Cezife abla öğrencileri sınıflarına toplamaya çalışıyordular ki ben de ilk dersim olan 12 F sınıfına girdim.
Mardin'in bir köy sınıfı olduğu için sınıfta 10-12 öğrenci anca vardı.Sınıfa girib "günaydın" dediğimde bir kaç öğrenci dışında her kes "günaydın hocam" dedi.
"Bir sorunuz yoksa bu günki dersi anlatmaya başlıyorum" dediyimde sınıftan ses gelmediğinde dersi anlatmaya başladım.
Arkalardan"anlat hoca bunlar nerde işimize yarayacaksa artık" diye bir ses geldiğinde bakışlarım oraya döndü.
"Bir şey mi söylemiştin Alper ?" diye sorduğumda "evet söyledim hoca, bu anlattığınız saçma salak şeyler burda bizim ihtiyacımız olmayacak" diyerek ayağa kalktı.
"Alper sırana otur lütfen" dediyimde Alper bir şey demeden sınıfi terk etti.Peşinden ses yükselmeye başladığında "sessizlik" diyerek öğrencileri sakinleştirdim.
Dersim bitince "çıka bilirsiniz" diyerek öğrencilere izin verdim.Siniftan çıktığımda okulun müdrü Yunus bey yanıma gelerek "Ece hocam Alper yine sorun yaratmış dersinizde ?" diye sordu.
"Evet müdür bey ama ben hal edicem" dediyimde "bu herfin nesini hal ediceksiniz hocam ?terbiyesiz bir kere.En iyisi babasına söyleyim de okuldan alsın bu çocuğu zaten babası çoban yanında çobanlık öğrenir okuyacağı da yok zaten" diye çıkıştı müdür bey.
Müdürün bu söylediklerine karşı "hocam her bir çocuğun eyitim almak hakkı var, hiç bir öğrencinin bu hakkını böyle kestirib atamazsınız" dedi.Yunus hoca bu söylediklerimi duyunca "ben sizin iyiliyiniz için söyledim hocam" dediyinde "beni düşündüyünüz için teşekkür ederim hocam ama gerek yok iyi günler" diyerek hocanın yanından ayrılıb 9 cu sınıflara girdim.
Dersim bitince dağ yolunu izleyerek evime doğru yol almaya başladım.Aralık ayında olduğumuz için hafif kar yağıyordu.Telefonumun çalması ile arayan kişiye baktım.Gülün aradığını görünce gülümseyerek telefona cevap verdim.
"Buyur arkadaşların en güzeli" dediyimde Gül "nasılsın ? Ne yapıyorsun ? Olduğun köyü terroristler basmadı diğil mi ? Sağ mısın hala ? Havalar da soğuk çiğ falan düşmedi diğil mi ? diye sordu.
"Ben qayet iyiyim" dediyimde Gül "ne yapayım kızım terroristlere fazlasıyla yakın olan bir köydesin" dedi.Ona cevap olarak "ben iyiyim,her şey yolunda,sen nasılsın ?" dediyimde "ben de şirketdeydim işte her şey yolunda,ha bu arada senin Ela canavar gibi maşallah çok iyi bir mimar olucağından eminim" dedi.Bir az daha konusub vedalaştık ve ben de evimin önüne gelmiştim.
Kapıyı açıb içeri giricekken yan komşum Zerife ablanın su bidonunu evine taşımaya çalıştığını gördüm.Elimi kapıdan çekib "abla dur yardım edeyim" diyerek onun tarafına doğru yürüyordum ki bir anda Alper berildi ve "ben hal ederim" diyerek bidonu Zerife abladan aldı.
Ben ona şaşkın-saskin bakarken o "nereye taşınacak abla ?" diye sordu.Zerife abla bidonun taşınacağı yeri gösterdiğinde Alper bidonu oraya bıraktı ve Zerife ablanın "teşekkür ederim oğlum" demesine kafa hareketi yaparak buradan uzaklaştı.
Zerife abla "iyi çocuk aslında" dediyinde "evet.. şey bir şeye ihtiyacın yok diğil mi abla ?" diye sordum.Zerife abla "yok kızım sağ ol" dediyinde "tamam iyi günler" diyerek kendi evime geçtim.
🌿🌿🌿
"Hayrola sen beni pek aramazdın ?" diye sorduğumda telefonun karşı tarafından Miraç "düşmanın mıyım kızım aradım işte .. hem benim de işim gücüm var" diye söylenmeye başladı.
Onun bu dediklerine gülerek "hani müşkül bey benim dersim var çıkmam lazım" dediyimde Miraç da "tamam öğretmen hanım görüşürüz" dedi.Telefonu kapattıb üzerime kabanımı da alıb evden çıktım.
Dağ yolunu izleyerek okula geldiğimde müdür beyle karşılaştım.Mudur bey beni görünce yanıma yaklaşarak "Ece hocam umarım olaysız bir gün olur" dediyinde "umarım çocuklarla çok verimli bir ders işleriz" diyerek 12-ci sınıflara girdim.
Yoklama almaya başladığımda "Esma .. Esma Aksöz" diyerek öğrencinin adını çektiğimde bir cevab alamamıştım.Başımı kaldırın sınıfa baktığımda Esma cidden sınıfta yoktu.
"Esma nerde çocuklar ?" diye sorduğumda Seyran "babası onu okuldan aldı hocam" diye cevap verdi.
"Tamam" diyerek yoklama almaya devam ettim.Dersim bitince müdür bey'in odasına girip "efendim Esma Aksöz adlı öğrenci kaç gündür okula gelmiyor bir bilginiz var mı ?" diye sordum.
Müdür "babası okuldan aldı" diye cevap verdiğinde "neden ?" diye sordum.Müdür umursamaz bir sesle "evlendirecekmiş" dediyinde "nasıl ? Bu kız daha 17 yaşında, reşit bile diğil" diye isyan ettim.Müdür "bize ne efendim babası bilir" dediyinde "iyi günler müdür bey" diyerek öfke ile odasından çıktım.
Elim telefonuma giderken babamı aradım.Babam 2 ci calista telefonu açarken "baba yardımına ihtiyacım var" dedim.Bamam "tabi kızım ne olursa baban hazır" dediyinde Esma ile alakadar olayı anlattım.
Kitabin gidişini bir az değiştirmek istedim
Umarım beyenmişsinizdir
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmen Hanım (Tamamlandı)
Genç Kız EdebiyatıEce 24 yaşında matamatik öğrentmeni. 14 yılını yetimhanede geçirip okuyup oyretmen olmuş.Karşısına çıkan baba,abiler ve kız kardeşi ile hayatı nasıl irelliycek ? ....... "Her şey önceki gibi devam etsin" dediyimde üçününde bakışları üzerimde sabitl...