2.Bölüm
'Keşke sen ben olsan;
Seni sevmenin ne kadar
zor olduğunu anlasan.
Keşke ben sen olsam;
Bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam.."-Özdemir Asaf
***
Asel'denBenim yaşadıklarım kolay değildi, hele ki yaşayacaklarım hiç kolay olmayacaktı sevmediğimi bir adamla hergün aynı yastığa baş koyacaktım. Sahi bir ömür geçer miydi sevmediğim bir adamla?
Şu an aynanın karşısında titreyen ellerim ile patlamış dudağıma pansuman yapıyordum. Benim bu hayattan istediğim tek şey beni bende çok seven bir adam, yaralarımı saracak onlara merhem olacak bir adam buydu bu haytan istediğim...
Fakat siirt bunu bana haram kılmıştı ve sevmediğim bir adamla bir ömür geçirmeye beni mahkum etmişti...
Yarın sevmediğim bir adama mühürlenecektim, buna mecburdum...
Oturduğum yerden kalktım ve çıplak ayaklarım ile balkona yürüdüm, ayaklarım soğuk zeminle buluştuğunda üşüyordum, kar yağıyordu içime buz kesiyordum. Bunun nedeni üşümem değildi bunun nedeni aldığım derin yaralardı.
Yüzüme aldığım, gözüken yaralarımı kendim sarmıştım, peki ya içine aldığım sürekli kanayan yaraları mı kim saracaktı?
Başımı içim gibi kara olan gökyüzüne çevirdim, dudaklarımı araladım ve dertlerimi siirte anlatmaya başladım.
Tek, tek, küçük, büyük fark etmeden hepsini anlatmaya başladım...Her gün yenileri ekleniyordu hepsi canımı bir daha yakıyordu ve içimi kanatıyordu...
"Duy beni siirt, duy! Siirt buğün sevdiğimi bana haram kıldılar, öldüm ben duy beni siirt öldüm! Kendi babam kendi canından olmayan biri için beni yaktı siirt! Duy artık öldüm ben" dedim ölü sesim ile...
Derdimi geceye anlatım beni dinledikçe daha çok karardı...
Yavaş adımlar ile odaya girdim ve titreyen vücüdümu yatağa bırakıp, ağlamaya devam ettim...
***
Gözlerimi baş ağrısı ile açtım sabaha karşı ağlayarak uyukuya dalmıştım baş ağrım onun için olmalıydı.Kapım hızlı ve sert bir şekilde açıldı Berfuydu her zaman ki küçümseyici bakışlarını üzerimde gezdirdi.