3. Zambak kokusu

8 0 0
                                    

Mutlu olmak için sebep gerekirmiş. Artık her anımda sebep arar oldum.
Yok mutlu olmak için ne sebep ne bahanem yok. Belkide mutlu olmamam gerekiyor bilmiyorum ama hayat ufakta olsa bana bir sebep vermeli.

Bileğime baktım yaralarım korkutucu gözükünce,gözlerimi ordan alıp camdan dışarıya baktım. Yeşil ağaçlarda gezindi gözlerim.
İyiki bu oda benimdi. Zemin katta olduğu için bütün bahçeyi göre biliyordum.
Kenarda ki komidinin üstündeki radyonun tuşuna bastım. Müzik dinlemeyi çok severdim bu yüzden Musa doktor bana radyo getirmişti.

Radyo başta biraz cızırdadı ama sonra şarkıya girince yüzümde ufak bir gülücük oldu.

Mırıltıyla ona eşlik ederken içeriye Suzan abla girdi.
"Keyfin yerinde?" Ona gülümseyip. "Seni gördüm ondan." Bana yaklaşıp elindeki yemek tepsisini bırakıp yatağıma oturdu.
"Seni yalancı." Dediğinde uzanıp yanağından makas alıp. Çok utansam da cılız sesimle.
"O nerde gitti mi?" Başta anlamdı ama anlayınca imayla gülüp.
"Meriç mi?" Dediğinde gözlerimi kocaman açıp.
"Adı Meriç mi?" Bana şaşkınca bakıp.
"Yazgı?" Dedi sorar gibi sonra elimi tutup. "Onu tanıyormusun?" Ona gülümseyerek baktım.
"Evet Suzan . O sizin bana inanmadığınız hayalet sevgilim işte!" Bir an buz kesmiş gibi oldu.
Onu sarstım. "Suzan?" Dedim ama bana büyüyen gözleriyle sadece bakıyordu. Şok olmuş gibiydi.
"Suzan?" Dedim tekrar. İrkilince şaşkınca. "Yazgı sen yemeğini ye." Dedi ve telaşla kapıya yürüdü. Hiçbir şey anlamdan arkasından baktım.
O kapıdan çıkmak üzereiken kapıdan o gözüktü.
Neden bilmiyorum ama gözlerim doldu. Onu uzun zaman sonra bir hayalet değilde insan olarak görmek içimi kıpır kıpır ediyordu. O bir yıldır benimleydi zaten. Ama ona her dokunduğumda elim içinden geçerdi bende öylece mutsuz mutsuz kahrolurdum. Kendime her zarar verdiğimde yanımda belirir bana engel olmaya çalışırdı, ama ya geç kalırdı yada bana dokunmak ister ama dokunamaz dı. Ben ona öylede alıştım. Sevdim bir yıldır her anımı onunla paylaştım. Belkide ben aslında hayal görmüyordum. O gerçekti ve ben buna inanmak istemiyordum.

"Geldin mi?" Dediğimde bana baktı ufacık gülümsedi. Bu bile içimin gitmesine yeter di.
"Geldim." Dedi tatlı sesiyle. Suzan abla yolunu kesip.
"Meriç bey konuşsak olur mu?" Dedi ama Meriç ona bakıp.
"Siz gidin ben şu küçük yaramazın yemeğini yediğinden emin olup geleceğim." Kalbim gümbürderken ben ona baygın baygın bakıyordum.
Suzan telaşla bakıyordu ona. Ama onun kararlı yüzünü görünce kapıdan çıkıp gitti.

O gidince ben tam yataktan ona gidecekken o elini kaldırıp beni durdurdu.
"Artık deli olmadığımı düşünüyorum?" Dediğimde yatağıma oturdu bende hızla ona sarıldım. Ona temas etmek o kadar güzel ki?
Şaşkınca çıkan sesiyle. "Anlamdım?" Dedi.
O bana sarılmadı. Kalbim korkuyla kasılırken ondan biraz uzaklaşıp.
"Sen yani nasıl?" Dediğimde benden biraz uzaklaşıp .

"Birbirimizi anlamaktan için sırayla konuşmalıyız." Dedi ve bana bakıp. "Sen başla?" Dedi.
Yüzünde allak bullak olmuş bir ifade vardı.
Benim de aklım karman çorman olmuştu. O hayalet değildi  ya da ben fazlaca aptal ya da deliydim.
Şuan da hayal görüyor ola bilir miyim?
İyi ama Suzan da onu görüyor?

Elimle alnımı sıvazlayarak. "Aklımı kaçırmak üzereyim?" Dediğimde bana gülümsedi.
"Sakin ol lütfen Yazgı." Dedi ve bana bakıp.

"Anlat lütfen?" Dediğinde üzerimdeki yorganı atıp yataktan çıktım.
"Çık odamdan!" Dedim. Kaba ve bir o kadar sinirli bir tavırla.
"Yazgı!" Dedi ama ona öyle yüksek bir sesle bağırdım ki bir an ürktü.
"Odamdan çık. Sende o doktor gibi bırak git!" Ona yaklaşıp parmağımla göğsüne sertçe bastırıp.
"Dün akşam ben bileklerimi aci içinde keserken izleyen bir hayaletten ne bekliyorum ki!" Geriye dönüp tekrar bağırdım.
"Çık odadan çık!" Bana doğru yaklaşacaktı ki Suzan abla içeriye girdi.
"Meriç bey!" Dedi ve o da ona bakıp şaşkın haliyle odadan çıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYALET SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin