Bilmiyorum. İlk defa belkide ne yapmalıyım inanın bilmiyorum. Başımada iyileştiremem gereken bir hasta ,bulmam gereken dayım, sürekli gönlünü hoş etmem gereken nişanlım, yöntemem gereken bir de hastane var dı. Mesleğimi seviyorum elbette,ama daha önce birkaç hastam varken şimdi belkide yüzden fazla hastam var. Tamam sadece doktor ben değilim burda ama yük ve sorumluluk bana kalmıştı. Ve görünüşe göre vaktimi ayıra bileceğim tek bir hasta var ,o da Yazgı Meva Sargın.Başlı başına oldukça büyük bir rahatsızlığı olmalı, çünkü hastaneye gelme tarihi iki yıl önce ve henüz bir arpa boyu yol alınmamış. Aklım almıyor,dayım uzman bir doktor ve bu kızı nasıl olurda iyileştirememiş. Belkide bu işin içinde başka bir iş olmalı.
Önümde duran dosyayı okurken beynimden olmaktan korkuyorum. Elektrik tedavisinden tutun hipnoz tekniğine kadar denememiş ve tek bir iyileşme kaydedilememiş. Şaşkınlıkla tonlarca sayfalık dosyanın altıncı yaprağından sonrasını okumayı bırakıp dosyayı masaya fırlattım. Bu kadar derin detaylı dosyayı dayım bırakmış olmalı.
Yerimden kalkıp üst katta olan hastene odasına girdim. Kendine zarar verdiği için önce bileğine dikiş atıldı. Neyse ki derin kesmemişti. Aklımı kurcalayan bir diğer detay o cam parçasının o odada olması.
Zor olacak belki ama bulucam. Yatakta uyuyan ama uyurken bile rahatsız uyuyan kıza baktım. Dosyasını okumdan önce en fazla 19 olduğunu düşündüğüm kız 22 yaşındaydı. Küçüktü boyu kilosu tıpkı küçük bir kız gibiydi. Ama yaşadıklarının o kadar küçük olmadığını fark etmiştim. 22 yıllık hayatında mutlu olamamış olması içimi hüzne boğdu. Hayat herkese eşit davranıyordu, belkide suçu hayatta değil insanda aramalıyız.
Siyah dalgalı saçları yastığa dökülen kızın henüz gözlerini görmedim. Dosyasında bile resmi yoktu. Oysa bu güzellik resm edilmeliydi. Kalkık burnu ve dolgun soluk dudakları bile onu çirkin göstermiyordu. Narin bir vücudu var diyeceğim ama kendine uyguladığı eziyeti görünce bunu düşünmekten vazgeçtim.
Kesinmi bilemem ama elimden geleni yapıp onu dayım gelene kadar korumayı borç bildim. Belkide küçük bir kıza az da olsa güzel şeyler yaşaması için bir hayat verebilirim. Umarım bunu yapa bilirim?
İhtimaller imkansızlıkları öldürüldü,ve ben hayatı boşa geçen bir kıza küçükte olsa bir yaşam vere bilirdim.
________Bütün gün burda kalacağım için halletmem gereken tüm işleri halletmeye çalıştım, takdir edersiniz ki bitmedi ama en azından bir çoğu bitmişti. Kendimi tamamen hastalarıma vere bilemem için kafamda sorular kalmamalı özlelikle ev ve arabam olmadığı için sürekli bunu düşünmezdim. Tarık'la önce ev sonra araba kiralamıştık. Şimdilik bir evim olmalıydı çünkü kendi düzenim olmasa rahat edemezdim. Ev düzenimi kurup eşyalar yerleşene kadar hastanede kalacaktım. Yazgı sayesinde bu çok sık olacak gibi görünüyor.
Aklıma geldiği için hastene olan beni geldiğim gün karşılayan hasta bakıcısı Suzan abla,abla dememi kendi rica etmişti aradım.
Yazgı'nın uyandığını ve bahçede dolaştığını söylediğinde şaşırdım ve kapıda evi temizlemeleri için getirdiğin iki geneç kadına baktım.
Elimde tuttuğum anahtarı daha olgun olan kadına verdim.
"Buraları temizleyince anahtarı aşağıdaki güvenliğe bırakın." İkisine beni onaylayarak başını salladı bende siteden çıktım.
Dışarıda hala beni bekleyen adamı görünce tam ona kızacakken elindeki tableti bana gösterip. "Beğendiğin mobilya takımını ve yatak odasını sipariş ettim. Yarın akşama doğru gelir dediler." Ona tersçe bakıp onaylamazca başımı salladım."Sana git dediğimi hatırlıyorum!" Bana bakıp ensesini kaşıyacak. "Bugün hiç duruşması yoktu, evde boş boş oturmayı sevmiyorum biliyorsun?" Ona sakinleşerek baktığımda. "Tamam o zaman bir akşam yemeği yeriz arık!" Dediğinde ona olmaz der gibi baktım. "Kliniğe dönmeyelim. Yazgı uyanmış onunla konuşmayım, yani başara bilirsem tabi." Bana anlamazca bakıp."Sabah bahsettiğin kız mı?" Başımı salladım. Ona tabikide hastamdan bahsetmedim yani iyileşmesi zor olan bir hastam olduğunu söylemiştim.
Benden başka zaman için söz alıp arabasıyla uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALET SEVGİLİM
Novela Juvenil"Yine geç kaldın?" Gözünden yaşlar süzüldü. Konuşmadı. Bende olan gözleri bileğime öylece bakarken bende onu izliyordum. Kumral saçları ve kehribar gözleri öyle güzeldi ki ona bakmaya kıyamıyorum. Şeffaf görüntüsü beni kahreden en büyük etkendi. Ban...