1.BÖLÜM

470 17 6
                                    

Her sabah olduğu gibi yine annemin kolumu deşmek istercesine dürtüklemesi ve seslenmesiyle en sevmediğim gün olan pazartesiye sa dedim. Ama o bana as demedi -,-
Banyoya gidip tüm insanların yaptığı artık besin ve suları atma işlemini yaptım. Evet işedim. Her neyse gereksiz bir ayrıntı. Yüzümü de yıkayıp mutfağa doğru yol aldım.
"Günaydın annağ"
"Kızım söyle konuşma ağzının üstüne vuracağım şimdi."
"Ay anne napayım ya diline dolandı."
Ben tıkınma işlemimi yaparken annem yine sabahki dırdırına başladı.
"Arya yine yatağını toplamadın değil mi? Ay bıktım senin bu pasaklılığından. Bak hergün servise de geç kalıyorsun. Seni erkenden uyandırmaya çalışıyorum ama uyanmıyorsun."
"Tamam anne bir daha olmaz."
Diyip mutfaktan koşar adımlarla çıktım. Odama koşup dişini fırçaladım. Okulumuz serbest kıyafet olmadığından etek ve gömleğimi giyip, Usain Bolt edasıyla kapıya koştum ve ayakkabımı giydim.
"Anneğ bana para ver."
"Arya ne bağırıyorsun ya babanı uyandıracaksın. Al şu parayi da git servisine bak yine geç kaldın."
Parayi alıp asansörü beklemeden merdivenlerden indim. Servisçi Ahmet amca yine öttürüyordu düdüğü valla. Öğrenciler desen hepsi uyukluyor.

"Günaydın Ahmet amca!"
"Günaydın Arya. Her sabah bu kadar bekletme be kızım!"
"Napayım Ahmet amca ya annem hep geç uyandırıyor." Asdhshsj anneme yalan atma qeyff.
"Neyse bak bir daha olmasın."
"Emredersin Ahmet Amca!" Dedim asker selamıyla.
Her zamanki sabah konuşmasını yaptıktan sonra Beyzaşqımın yanına geçtim.
"Günaydın öküzcüm." Evet ben ona öküz diyorum.
"Günaydın Malakcım." Evet o da bana malak diyor -,-
"Ey mübarek pazartesiyi seviyor musun? " diye sordum büyük bir ciddiyetle.
"Tövbe Bismillah mübarek o nasıl bir söz!"
"Heh adam ol şöyle"
"Sus len .s.s"
"Peki .s"

15 dakika sonra lanet olası bir sıkıcılığı olan okulumuza vardık.
"Lan Beyza Cansu yu görüyor musun?"
"Hayır."
"Hadi gel sınıf sırasına gidelim."

Bizim sınıfın sırasına vardığımızda etrafa bir göz attım ve onu gördüm.
Sanki her şey ağır çekime alınmış gibi oldu bir anda. Önünden bir rüzgar geliyor ve onun yumuşacık gözüken kahverengi saçlarını uçuşturuyor.
Ah ne kadar da yakışı- lan noldu, neden popo acıyor? Neden herkes bana bakarak gülüyor?

"Beyzağğ noldu ya?"
"Kafana top geldi mal! Puhahaha"
"Qomik mi?"
"Qomik."
"GÜLMEDİM."
"Tamam. " Evet biz ergenliğin dibini yaşıyoruz.

Topu atan şerefsiz -yani Kerem- yanıma geldi.
"Lan salak düzgün vur şu topa. Vuramıyorsan da bırak oynama!" Diye atar yaptım.
"Gerizekalı mısın kızım, sen de biraz önüne baksaydın!"
"Bak hala konuşuyorsun sarı çiyan! "
"Kızım bak seni döverim."
"He ondan." Diyip klasik Arya Akın ergenus hipopotamus söz bitirişini yaptım.

Sonunda dobuşuk Müdürümüz sıra olmamızı söyledi. Klasik konuşmalar falan filan derken İstiklal Marşı okuyup sınıflara dağıldık.

Sınıfa girince Ergene bağlayıp -her zamanki gibi- hayatı umursamıyormuş havalarına girdim. Sırama ilerlerken Cansu yu görünce bu ergenlik başka bir boyuta geçti.
" Cansu aşqım Naber lo?"
"Nolsun be kanka yuvarlanip gidiyoruz."
"Senin Berke den ne haber?"
Diye sordum hınzırca.
"Kanka ya ayrıldık biz."
"Oha amk 2 gün oldu lan siz çıkalı."
"Twitter da tanışılanlarla iş yürümüyor be kanka."
"Sıkma be kanka canını sana erkek mi yok."
"Yok lan ne sıkıcam."
"Aferin benim kank- lan oğlum napıyonuz hayvan gibi şey yapıyosunuz yav!"
Bizim sınıfın erkekleri tepişirken benim üstüme çullandılar. Bu yüzden benim sinirler halay çekiyor.

"Lan durma sen de orada!" Diyen cins, sınıfın 'Yürüyen Ego' çocuğu Ozandı.
"Oğlum sana şuradan bi uçarım diyeceğim de sana zarar gelmez ki. Egon seni kaplamış."
"Kızım büyü de gel."
"He Ok"
"Yay."
"Bana büyü diyene bak amk."

PLATONİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin