2.BÖLÜM

221 17 7
                                    

Selamm. Tabii okuyan varsa. Biliyorum çok acemice yazıyorum. Arkadaşlar ilk bölüm nasıldı? Fikirlerinizi yoruma yazarsaniz sevinirim.
Öpüldünüz.

Sabah kalktığımda okula hiç gidesim yoktu. Neden acaba?
Tabii ki de Deniz yüzünden değil. Nerden çıkarıyorsunuz bunları -,-

Üstüme nolet olası okul formalarımı giydim. Düz olan saçımın üzerinden biraz düzleştirici geçtim.

Makyaj yapmayı pek sevmem diyemeyeceğim ama okula giderken öyle bizim okuldaki popişler gibi çok şey sürmem. Evet onlara popişler diyorum. Lanet olası bir zekiliğim var. Hadi gidelim ben.
Gözüme rimel sürdüm. Dudağıma da Vişneli parlatıcı sürüp çantamı alarak mutfağa gittim.

Tam masaya oturacağım sırada bir şey farkettim. Masada kahvaltı YOK!

"Anneğğ kahvaltı Nerede?"
"Kaçtı."
Ve ben wefad. Biz ailecek böyleyiz aslınkdkglfng(diyemedi) Babam ciddi biridir bize göre. Üniversitedeki abim de ciddi. Sadece annemle ben böyle salağız.
"Komik değilsin anne."
"Öf be al şu parayi okulda yap kahvaltıyı."
Bana verdiği 20 ye baktım. Ve ben çok zekiyim demiştim değil mi? Demediysem şimdi diyorum, Ben çok zekiyim.
"Anne sen o kadar kahvaltı hazırlama. Bana da kahvaltı ve öyle yemeği için 20 tl ver. Sen gerçekten beni hiç sevmiyorsun. Tamam anladım ben."
"Öf tamam al şu 20 yi de. Bak başka para çıkmaz."
"Neyse idare edicem artık 40 tl yle. 40 tl benim arabamın mazotuna yetmez ama ney- ne diyorum anne ben. Iyice internet videolarına bağladım. Anne deliriyorum galiba."
"Kalk kız servise geç kalıcan yine. Bak terlik geliyor şimdi."
"Tamam ya."
Kapıya koşup spor ayakkabılarımı giydim. Oha lan keko gibi oldum. Neon sarı spor ayakkabılarım olunca..
Kapıyı kapatıp merdivenlerden koşarak indim. Apartmandan çıktığımda serviste yeni gelmişti. Gururlu bir şekilde servise bindim. Herkes şaşkınca bana bakıyordu.
Çünkü erken geldim. Bu benim için rekor. Genelde 10 dk bekletirim.
Ahmet amca ya Günaydın dediğimde sesli bir şekilde "Herkese benden dondurma!" Diye bağırdı. Tabi bunu duyan öğrencilerde bayram havası vardı. Bazı kişiler bana sarılıyordu.

Kendimi Beyzanın yanına attım. O da bana sarıldı. Allah allah ne mübarek bir insanım.

Servistekilere "Kıymetimi bilin ulen! " diye bağırdım.
Servis okula gelene kadar 'Çok yaşa Arya Reis!" Diye bağırıyorlardı. Hatta okula geldik ve bahçede bile bunu devam ettirdiler. Bende bir başkan edasıyla kürsüye çıkıp halkımı selamladım.
"Ey değerli halk! Sizin için her şeyi yapamam. Ama dondurmayı hakettiniz."
"Kızım sen salak mısın?"
Evet bunu kim dedi bilin bakalım. Kıymetlimiss dedi. Ah hadi zor değil. Bilene hiçbir şey vereceğim. Kimse mi bilemedi? Tabii ödül koymadım ya ondan -,- Yoksa bilmediğinizden değil.
1 kelime 3 hece..
TU-A-NA (şuan Tuana Tuana diyesim geldi ve dedim zaten)
"Hayır Tuanacığım salak değilim. Sadece sevenlerime sesleniyorum."
"Senin sevenin var mıydı?"
Valla bu kız beni delirtiyor.
"Valla sınıfımdakiler ve servistekiler beni çok sever. Tabi Okulda da başka sınıflardan falan seven vardır."
Tuana bizim Sınıftakilere " Aryayı seven var mı?" Diye sordu. Bazı erkekler dışında - bu kişi ozan ve semih- herkes el kaldırmıştı.
"Tuanacağım seven yok muymuş?"
Tuana bir şey demeyerek sınıfına gitti.
Bu arada dikkat ettim de Deniz de el KALDIRMIŞ! Oleyyyyy. Lan çok mutluyum. Ama bu el kaldırma arkadaşça. Ve benim mutluluk is go to the cehennem. Şuan tripkolik dinlemek vardı bee.

Burada boş boş dikilmeyi bırakıp sınıfa doğru yürüdüm. Sınıfta herkese Günaydın deyip yerime doğru yürüdüm. Ve ben yürürken bela yine beni buldu. Takılıp düştüm. Ve bileğim şuan çok acıyor. O kadar ki acıdan gözümden yaşlar geliyor. Beyza ve Cansu hemen yanıma koşup kalkmama yardım ettiler. Yürümek için harekete geçmiştim ki tekrar yere oturdum. Çünkü yürüyemiyorum.
"Beyza revire kadar yürüyemem. Çok acıyor."
"Ben taşırım seni."
Ve bu ses.. Hayal mi görüyorum diye sesin geldiği yere baktım. Ve evet o.
Ozan. Deniz olmasını bekliyordunuz değil mi? (Fake Bitches -,-)
"Aman sen yardım etme diyeceğim de yardım et çok acıyor ya!"
Ozan beni bir hamlede kucağına aldı. Çocuk basketçi olunca kaslı oluyor haliyle.
Koridor da beni revire taşırken herkes garip garip bakıyordu.
"Ne var ayı mı oynuyor?" Diye bağırdım.
Kerem oradan hemen lafa karıştı. "Sen varsın güzelim yetmez mi?"
"Bak çocuk elimde kalıcan."
"Bekliyorum bebeğim. "
"Lan senin o dilini keserim."
Diye bağırırken Ozan beni revire getirmişti bile.
Beni sedyeye yatırıp başımda beklemeye başladı.
"Ozan sen git bekleme hem sen beni sevmiyorsun olum ne bekliyorsun başımda? Taş düştü diyeceğim de ortalıkta bir Justin göremiyorum." (Arkadaşlar justin sevmeyen vardır. Büyük ihtimal. Ama ben seviyom ya.)
"Off Arya iyice salak oldun sen. Dersten yırtmak için bekliyorum."
"He desene bir çıkarım var diye."
Hemşire odaya girince ayak bileğime baktı. Ayağıma krem falan sürüp sardı. Sonra bana krem almam için reçete yazdı.
Ozanla revirde 10 dakika oturup sınıfa doğru gitmeye başladık. Tabii ben yürüyemiyorum o ayrı konu. Bu yüzden ozan beni yine kucağına aldı. Sınıfın önüne vardığımızda kapıyı çaldım. Gel sesini duyunca kapıyı açtım. Sınıfa girince herkes gülmeye başladı. Bende ister istemez gülmeye başladım. Hoca 'yeter' diyince Ozan beni Sırama bıraktı.
"Teşekkür ederim."
"Unutma kendi çıkarım için." Dedi ve sırasına gitti.
Ben öylece arkasından bakarken Beyza kolumu dürtükledi.
"Ne?"
"Lan bu çocukta bir gariplik var."
"Yok ya bir şey yok Ozanda. Sadece derse girmemek için yardım etti."
Beyza bana 'He slk he' bakışları attı.
Bende onu takmayıp -çünkü o takı değil- önüme döndüm.

*******
Okul çıkışında Beyza ve Cansu servise kadar yürümeme yardım ettiler.
Servis beni evime bıraktığında yine Beyza ve bizim servisteki Zeynep bana evime kadar yardım ettiler.
"Çok teşekkür ederim kızlar size de zahmet oldu."
"Yok be Arya sen işte yeter." Dedi Beyza.
Daha sonra vedalaştık ve onlar servise gittiler. Bende eve girip zar zor odama doğru gittim.
Ödev falan yapmayıp kendimi yatağa bıraktım.

~~~~~~~~
Kolumun dürtüklenmesi ve adımı duymamla gözlerimi araladım.
Annem endişeli bir şekilde bana bakıyordu.
"Arya kuzum noldu ayağına?"
"Düştüm anne." Dedim hafif ağlamaklı bir sesle. Amaç duygu sömürüsü asdkdkld.
"Gel bak patates kızartması ve Makarna yaptım. En sevdiklerin."
"Ayy Sağol anne ya. Canım da çok çekmişti."
Annem mutfağa kadar yürümeme yardım etti. Babam da benim bu halimi görünce şaşırdı.
"Noldu Arya ayağına? "
"Okulda düştüm baba ya."
"Geçmiş olsun dikkatli ol"
Tamam anlamında kafamı salladım.
Yemeğimi yiyip yine annemin yardımlarıyla odama gittim.
Annem beni dikkatlice yatağıma yatırdı. Alnımdan öpüp iyigeceler dileyip odadan çıktı.
Bende üstüme aniden çöken yorgunlukla gözlerimi hayatımın aşkı olan uyku için kapadım.

Evett. Bir bölüm daha bitti.
PLEASE VOTE! Ay Lav Yu..

PLATONİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin