YANIMA YOLDAŞ / Yarı Texting

0.2

ben geldim. Yeni bölümle karşınızdayimm umarım seversiniz ve oylamadan geçmezsinizz

Hemen bölümümüze geçelim.

_______

Şuan erkekler ve kızlar maç yapıyorduk. Yağız gerçekten de takmış gibi tüm smaçları üzerime oynuyordu. Zorlansamda neredeyse bütün toplarını kurtarmıştım.

Tekrardan pozisyonu toparladiğımızda düdük sesiyle karşı takımdan pas Yağıza kalktı. Yağız adımlama yapıp smaçı vurmasıyla eş zamanlı olarak hafif bı çığlık duyuldu.

Smaç Çisemin yüzüne gelmişti. Çisem yüzünü tutarken hemen Çisemin yanına gittim. Alper de çok geçmeden yanımızdaydı. Çisemin yanına eğildim "İyi misin?" dediğimde elini yüzünden çekmeden baş salladı.

Doğruluğum da Yağızında bir iki adım ötede olduğu gördüm. Ona doğru yürüdüğümde bakışları beni bulmuştu.

Sinirlenerek ona doğru konuştum "Eline ayağına dikkat etsene" diye birden çıkıştım.

Biraz mahcup olduğu yüzünden okunuyordu "Ben-" demişti ki lafını kestim.

"Sabahtan beri şov yapmaktan başka birşey yapmıyorsun, sonunun böyle olacağı belliydi" diye yüzüne doğru yükseldim.

En azından gücünü kontrol edebilirdi. Bu konumda iyi olması bu kadar sert oynaması anlamına gelmiyordu.

Yunus Hoca aramızdaki gerginliği fark etmiş olmalıydı ki düdüğü çaldı ve ellerini birbirine vurdu.

"Gençler, tamam olabilir böyle şeyler. Yağız ilk antrenmanın olduğu için bugünlük birşey demiyorum fakat pozisyon çalışırken gücümüzü dikkatli kullanmaya özen gösterelim lütfen" dedi.

Yağız başıyla onayladı ve ayağa kalkmış Çisemin yanına yöneldi. "Kusura bakma benim hatam" dediğinde Çisem "Önemli değil ilk defa yüzümüze top yemedik sonuçta" diye hafif gülerek söylemişti.

Herkes tekrardan yerine geçtiğinde Yağızın bakışları arada beni buluyor üzerimde oyalanıyordu.

Tuniş acaba dediklerimize mi aklı takıldı?

Hiç sanmıyorum.

Antrenmanın devamı sıradan ve her zamanki gibi geçmişti. Yunus Hoca son düdüğü çaldığında soyunma odalarına geçtik.

Üstümüzü değiştirirken herkes kendi arasında konuşuyordu. Ben oturup ayakkabılarımı değiştireceğim sırada takımdan olan kısa boylu Melis başımda durmuş ellerini beline koymuştu.

"Kızım Yağıza yanaşmaya çalışma. O senin gibi bir kıza bakmaz" dediğinde kafamı kaldırıp hayretle baktım.

Ayağa kalkıp karşısında durdum. "Kız varoş ben sen miyim gördüğüm her erkeğe yanaşayım" dedim.

Aysuyla Çisemde diğer kızlar gibi yanımıza gelmişti. Melis bana tip tip bakarken ağzını açmıştı ki. Aysu onu susturdu. "Melis, bulaşma" dediğinde oturup ayakkabılarımı değişmeye devam ettim.

Hâlâ etrafımda toplu olan kızlara kafamı kaldırmadan "Konu kapandı. Niye hâlâ bekliyorsunuz" dedim.

**

Çisem ve Aysu da hırkalarını aldıktan sonra salondan çıktık. Bahçede bankın orda bizi bekleyen dört erkek görüldü.

Dört mü? Alper, Berk ,Tarık ve ve Yağız mı?

Yağızı gördüğümde hafif bir şaşırsamda kendimi hemen topladım. O ne alakaydı şimdi?

Bu ne samimiyet canım?