Sabah gözlerimi vurun göneş ışığıyla uyandım kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve üstümü deniştirdim bu gün bir adam gelicekti beni almaya artık kurtulucaktım bu yetim haneden.
Aşaga kahvaltıya indim herkez bana kıskanç bir şekilde bakıyodu saçımı savurdum ve oturdum yemegimi yiyip odama çıktım hızlı hızlı bavulumu toparladım ve beklemeye başladım. Duydum kadarıyla milyonerdi bu adam zengin olucaktım bir süre sonra defne hanım geldi yağmur kızım hadi geldiler
çok heycanlıydım kalbim küt küt atıyodu hızlı hızlı indim merdivenlerden. Adını bilmiyordum ama çok yakışıklıydı birazda korkunç o siyah gözleri ve o cüstesi insan korkmasa korkar bana döndü beni süzdü ve kaba sesiyle arabaya geç dedi hemen dediğini yaptım. Özel şöfyoru bile vardı araba harikaydı tabbi bir 5 dakika sonra filan kendiside pindi. Araba hızlandı bir taraftan çok seviniyodum diğer taraftan biraz korkuyodum çünkü nasıl birisi olduğunu bilmiyodum biraz kaba ve titiz duruyor kendisi takma diyerekten cama daldım. Bir 2-3 satir yoldayız bir orman yoluna girdik bir 5 6 dakika sonra ağıçlardan dolayı güneş ışını girmiyodu ormana baya karanlık olmuştu etraf. Baya ilerledik ormanın derinliklerine biraz tırsmıyo değildim ona döndüm çekinsemde sordum niye ormana girdik nereyi gidiyoruz kaba sesiyle birazdan görürsün. Çok geçmeden kocaman duvarlarla çevrilmiş bir yere geldik her yerde koruma vardı ve kocaman siyah bir kapı arabanın geldiğini görünce kapı açıldı. Şaşkınlıkla etrafı seyrediyodum içeri girdigimizde kapı kapandın ve o büyük bina kendini beli etmeye başladı simsiyahtı. Sesizce mırıldandım çok büyük ve çok sihay iğrenç diye birden kaba bir ses duyuldu tabbikide o kendisiydi alışsan iyi olur çünkü artık sende burda yaşicaksın kendisi arabadan indi ve benim kapımı açtı indim ve araba binayın arkasına gitmeye başladı. Kolumu tutu ve hızlı hızlı yürümeye başladı onun bir adımı benim 2 3 adımıma eşiti arkasından zar zor yürümeye çalışıyodum adeta sürükleniyodum neyseki giriş kapısına geldik tekrar korumalar vardı ne gerek vardı bu kadar korumaya bana bakarak seni ilgilendiriyo mu sence şey ben onu sesli mi dedim özür dilerim beni umursamayıp yürümeye başladı. İçeri girdiğimde kolumu braktı inanılmaz büyük bir salon vardı gözüme yürürke bir asansör çarptı 40 kata çıkıyodu ohaa diye bağırdım bana alaycı
bir şekilde baktı. Baya uzun ince bir koridora girdik bazı odalardan çığlık sesleri geliyodu baya korkmuştum haklı olarak bir adam geldi efe bu sate getirmeseydin kızı çığlık seslerinden korkucak dedi kaba sesiyle olsun alışsın mert. Demek adı efeydi diğerininde mert ama bu çığlık sesleri beni korkutuyodu hala sonra o mert denen adam giti koridorun sonunda biraz büyük bir kapı vardı sol tarafta düğmeler vardı en üstekisine bastırdı ve kapı açıldı içeri girdik girdiğimizde yine düğmeler vardı bu sefer bastırdında kapı kapandı. Her eşya kap karaydı duvarın rengide açık griydi
hala korkuyodum o çığlık sesleri neydi bu bina ne bu adam ne için beni yetimhaneden aldı o mert denen adam niye öyle dedi kafam alak bulak olmuştu. Ben yatağa doğru bakarken bir den burnuma dayanmış bir pamuk hisetim daha ne olduğunu anlamadan bayıldım uyandığımda karşımda...Bu bölüm bu kadar izlenirse devamı gelicek yazım yanlışları varsa kusuruma bakmayın baaays 🤗
