0.6

14 2 2
                                    

Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur. İyi okumalar.

Gri- Korkak

***

" Baba, ne okuyorsun?" diye sordu minik kız. Hevesli bir şekilde babasının yüzüne bakıyordu. Babasının sallanan sandalyesinin dibine oturmuştu. Ondan biraz daha fazla şey öğrenebilmek niyetindeydi. Babasından masallar, şiirler dinlemeyi çok seviyordu. 

Babasının yüzüne sımsıcak bir tebessüm yayıldı. " Şiir okuyorum kızım" dedi.

" Bana da okur musun baba" dedi kız hevesli bir biçimde. Babası anlayamayacağını bilmesine rağmen kızını kırmak istemedi. Yüzündeki tebessümü hiç bozmadan:" O zaman sana son kısmını okuyayım olur mu güzel kızım?" dedi. Minik kız hızlıca kafasını salladı.

"Sen aşka inanmazdın sen inanmazdın 

Ben maviye inanırdım 

Boynumdaki yorgun damarların mavisine 

Beyaz dalgaları omuzlayan deniz mavisine 

Denizin bittiği yerde başlayan göğün mavisine inanırdım 

Bi de ensemde ki dövmeye inanırdım

Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla ..."

Minik kız etkilenmiş bir biçimde babasının yüzüne baktı. Küçücük kalbi bu büyük sözlerin tesiri altında kalmıştı. Anlamamasına rağmen o acıyı hissetmişti. İçi acımıştı minik kızın. Babası ise durumun farkına varıp minik bir açıklama yapmak istedi.

" Şair neden 'kuş ölür sen uçuşu hatırla' demiş biliyor musun güzel kızım?" kız anlamadığını belirtecek bir biçimde kafasını iki yana salladı. Babası tebessüm edip sözlerine devam etti: 

" Burada demek istiyor ki hayatta her şey geçer. Zaman, aşk, hayat, insanlar gelir gider. Fakat yaşanan güzel anılar gitmez, onlar hep bizim ruhumuzda bir yerlerde kalır. Yaşanan olaylardan sonra bizde kalan tek şey, tek mirasımız anılardır. Hayat geçer, zaman biter fakat sen o yaşadığın anları ruhunun bir parçasında taşımaya çalış. Kalıcı olan o anılardır. İnsan bir gün toprak olur, çok iyiyse üstüne çiçek ekerler. Herkesle eşittir yine de. Fakat tek farkı dünyada bıraktığı izlerdir." dedi.

Küçük kız yine anlayamamıştı. Babası da bunun  farkındaydı. Ama onun önemsediği şimdi anlaması değildi. Ondan sonra bu anı hatırladığında bu sözler aklına gelecekti. Öyle de olmuştu. Minik kız babasının ölümünden sonra ne zaman bu şiiri okusa aklına bu sözler gelmişti. O yüzdendir ki bu şiir onda büyük bir etki bırakmıştır.

***

Genç kız sınıfa girince kulaklığını çıkarmıştı. Yine erken geldiği için sınıfta kimse yoktu. Yavaşça masasına yaklaştı ve çantasını bıraktı. Fakat masanın üzerinde gördüğü bir kitap dikkatini çekti. Kitap Füruğ Ferruhzad'ın Rüzgar Bizi Götürecek şiir kitabıydı. Genç kız epeyce şaşırmıştı. Yavaşça sıraya oturdu. Heyecandan elleri terlemişti. Birkaç dakika kitaba baktı, elleriyle oynadı. Fakat daha fazla sabredemedi. Elini kitaba doğru uzattı. Kalın kapağını çevirdi ve içinde bir notla karşılaştı.

" Bunca zaman yanında yörende dönüp dolaştım da hiç dikkatini çekemedim. Sen bana bakıp beni görmüyordun. Dileğim biraz daha olsun gözüne girebilmekti. Fakat bunu kendimi saklayarak yapamayacağımı anladım. Karşına çıkmaya cesaret edemedim. Fakat artık adımı söylemem gerekiyor. Saklanmak manasız geliyor. Hayır diyeceksen bile beni fark etmiş ve görmüş olarak hayır de. Bu kitabı da seninle tanışma hediyesi olarak almıştım. Ama heyecandan bayılacak gibi olduğum için kendim veremedim. Umarım sevdiğin bir kitap olur Asmin. Bu arada ben de Kuzey Boratav, tanıştığıma memnun oldum. Umarım sen de olmuşsundur."

***

Yorumlarınız benim için çok kıymetli. Lütfen eksik etmeyin. Umarım keyif aldığınız bir bölüm olmuştur :)

KUZEY YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin