1.bölüm

206 11 3
                                    


Sabah uyandığımda daha henüz çok erkendi. Kalkıp elimi yüzümü yıkayıp üstümü giyindim. Annemle babanım fotoğraflarına bakıp aşağıya indim.

Amcalarla yaşıyordum. Annemle babamı 6 yıl önce 14 yaşımdayken bir kaza sonucu kaybetmiştim. Tabi onlarla birlikte annemin karnındaki kardeşimide...

Aşağıya indiğimde yine her zamanki gibi tek uyanan bendim. Zaten ben bu eve geldiğimden beri hep böyleydi onlar daha yatarken ben erkenden kalkıp onların sofrasını hazırlar, bütün evin işini tek başıma yapardım.

Bu eve geldiğimde ilk başlarda iyi davranıyorlardı, ama sonradan yengem bana karşı bir düşmanlık beslemeye başlamıştı ve bu amcamıda etkiledi ve belli bir zaman sonra amcamda bana kötü davranmaya başladı...

Mutfağa geldiğimde ilk işim hemen çayın suyunu koymaktı. Sonrasında kahvaltılıkları tek tek çıkartıp masaya koydum. Sonunda sofra hazır olduğunda diğer ev halkıda uyanıp sofraya gelmeye başladılar.

En son sofraya Ali abi oturduğunda çaylarını doldurdum hemen. Onlar yemeğini yerken her zamanki gibi ben yine az az bir şeyler atıştırıyordum.

Kahvaltı bittiğinde amcam ve Ali abi işe gitmişlerdi. Ben hemen sofrayı toplayıp mutfağa geçmiştim bulaşıkları yıkamak için, içeriden yengemin seslenmesiyle bulaşıkları yıkamayı bırakıp istediğini yaptım.
"Zümra bana çabuk kahve yap!"
Demişti bende tamam deyip kahveyi yapmaya başlamıştım. Kahveyi yapıp götürdüğümde bırakıp geri mutfağa döndüm. Yengemin seslenmesiyle geri salona dönmek zorunda kalmıştım

Offf, yine ney isteyecek yada yine neyi beğenmedi!

Odaya girdiğimde yengemim çatık kaşlarla bana baktığın gördüm. "Bu nasıl kahve be tadı tuzu hiç bir şeyi yok bunun. Bir işide doğru yap."
Dedi. Oysa kahveyi her zamanki gibi yapmıştım bu sefer niye beğenmemişti ki hanfendi. "Yenge her zaman yaptığım gibi yaptım neyi olmamış bu sefer" demiştim. Bunun üstüne yengem sinirlenerek "Bana bak sen çok olmaya başladın" deyip elindeki kahveyle üstüme doğru yürümeye başladı. Tam önüme geldiğinde ise elimi tutup sıcak kahveyi elime döktü. Elim yanıyordu, gözlerim doldu. Elimi çekmeye çalışıyordum ama yengem daha sıkı tutuyordu elimi.

" Şimdi burayı güzelce temizliyorsun. HEMEN!" demişti. Yengem herzaman ki yengemdi işte sürekli bana nerde ne zaman nasıl eziyet ederimde bu kızı hayattan bezdiririm diye düşünüyordu galiba ama bilmediği bir sey vardı. Ben bu hayattan zaten bezmistim, hayata dair umudumda yoktu zaten. Amcamlar lise sona kadar okumama izin vermişti sadece. Üniversite sınavına girmek için o sınavı kazandığım da üniversiteye gidebilmek için hergün amcama yalvarmıştım. Ama amcam beni asla dinlememişti.Ve bunların sonucunda yediğim dayakları söylemiyorum bile

Gerekli malzemeleri alıp geri odaya döndüğümde elimin yanmasına rağmen odayı baştan sona temizledim. Yengem başımda bekleyip temizlik kontrolü yapıyordu birde. O odayı bitirdiğimde diğer odaları da temizlemeye başladım. Bütün evi bitirdiğimde akşama doğru geliyordu. Hemen mutfağa geçip akşam yemeklerini yaptım.

Yemekler hazır olunca sofrayı kurmaya başladım sonuçta birazdan amcamlar gelicekti. Ve eğer sofra hazır olmasaydı bu benim için hiç iyi bir son değildi.

Sofra tam hazır olup bitince kapı çalmıştı. "Ne duruyorsun amcanlar geldi açsana kapıyı" dedi yengem. Gidip kapıyı açtım hemen. Eve amcam tek gelmişti
Normalde asla tek gelmezdi Ali abiyle birlikte gelirlerdi her akşam. "Hoş geldin Cihan, Ali nerdedir?" dedi yengem. Amcam sinirli bir şekilde "Ne biliyim nerde bugünden bellidir ortalıkta yok" dedi bunun üstüne yengem "Nasıl bugünden bellidir yoktur Cihan başına bir işmi geldi yoksa Alimin" dedi.

Hemen ardından konağın kapısı sanki alıcaklıyımış gibi calinmaya başladı. Ben tam kapıyı açıçakken amcam "Sen dur hele. Ben açarım kimmis bu benim kapımı böyle çalan" diyip kapıyı açmaya gitti.

Kapıyı açtığında kapıda hiç beklenmedik biri duruyordu. Tüm Mardinin onun öfkesiyle , ne kadar gaddar ve kuralcı olduğu kimseyi ve en ufak bir yanlışı affetmedigini konuşuyordu. Bu bizim düşman asiretimizin ve Mardinin en önde gelen asiretlerinden birinin Keskin aşiretinin ağası Karan Keskin. Ve evet bütün Mardin onun siniri konuşmakta cok haklı çünkü şuan baya bir sinirli duruyordu.

"O şerefsiz oğlun nerdedir Cihan aga" dedi sinirli ve katı sesiyle. "Ne yapacaksın sen benim oğlumu Karan ağa?" demişti amcamda onun sorusuna soruyla cevap vererek. "Senin o şerefsiz piç oğlun benim bacımı kaçırdı Cihan ağa şimdi söyle nerdedir oğlun!" dediği ile herkes sustu sanki bütün sesleri biri susturmustu. Ortama tek bir ses vardı oda yengemim ağlama sesiydi.

🗝️🗝️🗝️🗝️🗝️🗝️🗝️🗝️🗝️🗝️🗝️

Bu yazdığım ilk kitap bundan dolayı bir hatam olursa lütfen uygun görün. Umarım kitabı beğenirsiniz. Yıldıza basmayi unutmayın. Sizleri seviyorum

(İstediğiniz karaktere istediğiniz gibi sövebilirsininiz.)

<3000
🤍

Berdel:SEVDİĞİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin