Sabah kapının çalmasıyla uyandım. Önce yatakta oturur pozisyona geçip kendime gelmeye çalıştım. Koltuğa baktığımda Karan ağanın da uyanmış olduğunu gördüm.
Tam yataktan çıkacakken "Sen yat Zümra ben bakarım" dedi Karan ağa. Kafamı salladım sadece.
Karan ağa kapıya doğru gidip kapıyı açtı. Kapıyı yarım açtığı ve açtığı kısımıda kendi vücudu kaplayarak kapattığı için kapıyı çalanın k8m olduğunu görmüyordum.
"Ne oldu ana sabahın bu saatinde ne istersin?" diye sordu Karan ağa bu sayede kimin geldiğinide öğrenmiş oldum. Hatice Xanım gelmiş.
"Ne isteyecem oğlum, sanki bilmiyorsun" dedi Hatice Xanım.
"Ana ne diyorsun anlamıyorum. Ne istediğini söyle açık açık" dedi Karan ağa. Ne istediğini bende anlamamıştım. Ne isteye bilirdi ki?
Yoksa! Tabi ya başka ne isteyecekti ki."Karan çarşafı istiyorum. Ver şimdi bana çarşafı" dedi Hatice Xanım. İşte tamda düşündüğüm şeydi.
"Ana ben sana çarşafı almayacaksın demedim mi?" dedi. Sinirlenmişti bu sesinden belliydi. "Bende sana o çarşafı görücem demedim mi" dedi Hatice Xanım. Karan ağa artık daha da sinirlenmişti. "Sanane ana sanane benim karımın namusundan sanane. Bu seni ilgilendirmiyor! " dedi sesi yüksek çıkmıştı hafiften.
"Ne oldu Karan niye vermiyorsun, yoksa karın başka erkeklerlemi yatmış." dedi Hatice Xanım şüpheci bir sesle.
O çarşafı almadan gitmeyeceği belliydi. Ama biz hangi çarşafı vericektik ki. Dun gece Allaha şükür Karan ağa benim isteğim dışında bana dokunmıycagını söylemişti. Bundan dolayı ortada bir çarşafda yoktu.
" Ana hadi git şimdi kalbini kırmayayım" dedi Karan ağa kendini sakin tutmaya çalıştığı belliydi. "Ben o çarşafı almadan hiçbir yere gitmiyorum Karan bana o çarşafı vericeksin." diye ısrarına devam ediyordu Hatice Xanım.
"Ana hadi bak sinirleniyorum" dedi Karan ağa. "Niye vermiyorsun o çarşafı Karan. Ben dedim ama babana o kızı almayalım diye. Diğer kız Zeynep vardı ne güzel ailesi tarafından yetiştirilmiş en azından sevmeyerekte evleneceksen bir aile tarafından yetiştirilmiş bir kızla evlen. Böyle ailesiz bir kız olmasın dedim. Bak dediğimde doğru çıktı gelin diye oruspu almış-" diye konuşmaya devam ediyordu ama Karan ağa bağırması ile susmak zorunda kalmıştı.Ben ise bana karşı denilenlerden dolayı gözlerim dolmuştu.
" ANA YETER GİT! " diye bağırmıştı Karan ağa."Gitmiycem o çarşafı görmeden gitmiycem. Tabi çarşaf boş demi birşey yok çarşafta. Al iste ORUSPU almışız gelin olarak" dedi ama oruspu kısmını bilerek daha yüksek sesle söylemişti. Artık kendimi tutamadım. Göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Ailem yok diye, öldüler diye oruspu olarak görüyorlar dı.
"YETER ANA YETER TAMAM BEKLE GETİRİCEM ÇARŞAFI" diyip kapıyı sert bir şekilde Hatice Xanımın yüzüne kapattı Karan ağa.
Kapıyı kapatıp arkasını dönünce benim ağladığımı gördü. Derin bir nefes alıp yanıma doğru yürümeye başladı Karan ağa. Yanıma kadar gelip kendime doğru çektiğim ayaklarımın önüne oturdu. "Zümra ben ben özür dilerim annem adına" dedi "Ben oruspu değilim ağam, annem babam öldü diye ben oruspumu oluyorum. Ben kötü bir şey yapmadım şimdiye kadar ve bundan sonra da asla yapmam." dedim ağlamamım arasında.
"Biliyorum Zümra biliyorum. Sen kötü bir şey yapmazsın biliyorum. Tamam şimdi ağlama artık." dedi yatıştırıcı bir sesle. Ben hâla ağlarken "Ağam çarşafı ne yapıcaz Hatice Xanım istiyor" dedim. "Ben halledicem Zümra" dedi. "Ama önce senin burdan kalkman lazım sen koltuğa geç" dedi. Ben ne yaptığını anlamıyordum ama dediğini yaptım koltuğa geçtim.