Yola çıkmadan önce Viki'nin odasına gittim. İçeri girdiğimde koltukta oturmuş camdan dışarı bakıyordu. Arkası dönüktü ama benim geldiğimi anladı.
-Bir daha bu kadar kibar olma lütfen.
Sırıttım, kapıyı çalmadan girmem hoşuna gitmedi, doğal olarak. Yanına gittim pencereye yaslanıp kollarımı kavuşturdum...
+Hayret soru sormuyorsun.
Kafasını kaldırdı gözlerimin içine baktı, ama bu bakış farklıydı.
-Senin istediğinde bu değil mi, susup itaat etmem?
+Söz dinlemeni istiyorum, itaat etmeni değil.
Sustu bacaklarını kendine daha çok çekti, bana anlam çıkartmak ister gibi baktı.
-Sen bana birini hatırlatıyorsun.
Bunu duyunca içimde bir endişe uyandı eğer Viki beni hatırlarsa ters tepki verecek ve her şey karmaşık bir hal alacak.
+Mesela?
-Diyorum ya, sadece siman bana birini hatırlatıyor.
+Tamam konumuz bu değil. Annen seni almak için buraya geliyor ya da öldürmek için.
-Benimle dalga mı geçiyorsun?
+Hayır yeterince ciddiyim. Annen geliyor çünkü çıkarı var, eğer benim elimde olursan neler olacağını biliyor...
Meraklı gözlerle bana baktı.
+Bu yüzden benimle geleceksin.
Yüzündeki merak duygusu birden yok oldu. Onu kolundan tutup peşimde gelmesi için çekiştirmeye başladım. Koltuğun kenarına sıkıca tutundu.
-Beni sürekli bir eşyaymışım gibi oradan oraya götürüyorsun.
Kolunu, onu iter gibi bıraktım. Sinirden elim ayağım titremeye başladı çünkü yine onu korumaya çalışıyorum ve o yine belayı kendine çekmeye çalışıyor.
+Yeter Viki.
-Benden ne saklıyorsan söyle seçimi ben yapayım Malbonte. Annem ben çok küçükken öldü...
Gözlerime daha anlamlı bir şekilde baktı.
-en önemlisi, sana neden güveneyim? Senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum, bildiğim tek şey gücüne çok güveniyorsun kendini herkesten üstün görüyorsun ve insanları oradan oraya sürükleye biliyorsun herkesin sana itaat etmesini istiyorsun peki ya amaç?
Sözleri ruhumun hayla canlı kalan yerine bir bıçak gibi saplandı. Sinirlendim konuşmak istedim her şeyi anlatmak istedim ama kendimi tutum.
+Ne yaparsan yap.
Hızla odan çıktım ardımdan kapıyı sertçe kapattım.
VİKİ'NİN DİLİNDEN:
Kapının şiddetli kapanışı irkilmeme neden oldu. Ellerimi göğsümün ortasında birleştirdim, gözlerimi kapattım ve göz yaşımın akıp gitmesine izin verdim. Belki de şuan ihtiyacım olan tek şey buydu. Sırtımı duvara yasladım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Onun dediklerini düşündüm acaba cidden de haklı mıydı? Annemi yıllardır görmedim, şuan nasıl görünüyordur kokusu hayla eskisi gibi midir bilmiyorum. Ama dediği gibi beni hapis istediği gerçeğine gerçekten inanmak istemiyorum olan hiç bir şey den haberim yok neden suçlu benim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viki Walker
FantasyViki, annesi o daha 4 yaşındayken birileri tarafından öldürülmüş ve aynı kaderi teyzesi de paylaşmış bunun üzerine Viki kuzeni Agatha ile annesi ni ve teyzesinin öldürenleri aramaya başlarlar bakalım katili bula bileceklermi?