İnanmak İstemiyorum...

45 5 6
                                    

Koyu perdelerin açıkta kalan kısımlarından yüzüme vuran güneş ışığı uyanmama sebep oldu. Gözlerimi hafifçe açtım ve güneşe alışmasını bekledim. Tam doğrulacağım sırada Alexander eliyle yavaşça göğsüme bastırdı ve beni yatmaya zorladı.

-Çok yoruldun biraz dinlen.

+Nasıl dinlene bilirim ki? Viki'nin o halini gördükten sonra nasıl hiç bir şey olmamış gibi davrana bilirim?

BİR HAFTA ÖNCE;

Hepimiz salonda oturmuş kara kara düşünürken birden bir telefon geldi Alexander umutları tükenmiş bir halde telefonu açtı.

-Alo?

Alexander anında parladı.

-Evet, siz kimsiniz?

Hepimiz merakla Alexander'ın telefonu kapatmasını bekledik. Telefonu kapattığında yüzünde endişe ve hüzün vardı. Anlaşılan kötü bir haber vardı yada yine boştu.

-Bir...

Alexander masanın kenarına yaslandı, elli ile masanın kenarına sıkıca sıktı ve başını hüzünle öne eğdi.

-Bir ceset bulmuşlar uçurumun kenarında ama yüzü tanınmıyormuş. Ceseti otopsiye göndermişler gelip Viki olup olmadığına bakın dedi.

Alexander cümlesini bitirir bitirmez sanki yüreğim sıkıştı canım acıdı uzun bir süre sonra böyle bir haber bize ulaştı, ulaştı ama ben o cesedin Viki olmasını istemiyorum.

1 saat sonra adliyeden polisle beraber oturmuş sonuçların gelmesini bekliyorduk. Stres yapmış oldumu fark etmiş ki Alexander gelip bana sıkıca sarıldı, kulağıma eğildi.

-Sakinliğini koru, hepimizin buna ihtiyacı var.

Yanağımı öptü ve cebinden telefonu çıkartıp dışarı çıktı. Memura döndüm.

+Bir gelişme yok mu?

Tam o sırada memurun telefonu çaldı.

-Buyurun? Tamam bekliyorum.

Memur konuşmasını bitirince anında ona kitlendim.

-Sonuçlar çıkmış, şimdi getiriyorlar.

Anında nefesim kesildi heyecandan ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmiyordum. Bir kaç dakika sonra içeriye belgeleri getirdiler memur belgeleri incelemeye başladı. Memur bir an dondu. Kalp ritmim dahada hızlandı, gözlerimi memura dikmiş ağzından çıkacak cümleyi duymak için öylece bekliyordum.

Memur boğazını temizledi ve dikleşti kelimeler 2 dudağının arsından kalbime döküldü.

-Maalesef...

Maalesef dedi memur bunu sadece iki anlamı vardı, ya o ceset Viki'ydi yada değildi.

-Maalesef burada ki bilgilerle Bayan Viki'nin DNA'sı uyuşuyor.

O an elim kolum boşaldı hiç bir şey düşünemiyordum, sanki zaman durmuştu sadece ben ve düşüncelerimle beraber kalmıştım. Onca yıl onca şey Viki ile gitti sanki. Beraber güldüm, beraber ağladım kişi artık yoktu sadece morgda yatan cansız bedeni vardı.

ŞİMDİKİ ZAMAN

-Biliyorum Agatha ama ölenle ölemezsin, hayat devam ediyor. Yönetmen gereken bir şirket var ve...

Viki WalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin