Love Me/ taekook

(35)

🌬

Taehyung kendisine arkasını dönmüş uyumakta olan omegasının sırtına parmak uçlarıyla hayali bir yıldız daha çizdi. Jeongguk'la son mesajlaşmalarının ardından hemen kafeye gitmiş çıkış kapısında Sana ile karşılaşmıştı. Gözlerini anında kaçıran omega kıza karşın ne diyeceğini bilemese de sonunda selam vermiş, Jeongguk'a destek olduğu için teşekkür etmişti. Bunu düşüneceğini tahmin etmezdi fakat Min Ji gerçekten de değiştirmişti Sana'yı. Çünkü Sana, Taehyung ona teşekkür ettiği gibi samimi bir gülümseme vermiş rica ederek daha önce yaşanan her şey için özür dilemişti içtenlikle.

Kapı önünde gerçekleşen birkaç dakikalık konuşma çoğu şeyi tatlıya bağladığında Sana alfasının yanına gitmek üzere Taehyung'un yanından ayrılmış, Taehyung ise büzülü dudaklarıyla önündeki kahve bardağına bakan omegasının yanına gitmişti. Omeganın gözleri alfasını gördüğü gibi ışıldamıştı. Yaşadığı şeyleri bir kenara bırakarak oturduğu sandalyeden kalkarak alfasının kollarına attı kendini.

Ağlamıyordu, hatta tuhaf bir şekilde gözleri bile dolu değildi. Sadece Taehyung'un onu sarıp sarmalamasını bekliyordu. Beklediği gibi de de oldu. Alfası belini sımsıkı tutarak onu göğsüne bastırmış istediği sarılmayı sıcacık bir şekilde vermişti omegaya. Jeongguk içini titreten sarılmanın arasından "gidelim" dedi. "Gidelim buradan." Taehyung Jeongguk'un isteğinden sonra hemen toparlanmış alnına aceleci bir öpücük kondurduktan sonra isteğini yerine getirmiş omegasının evine gelmişlerdi.

Eve geldiklerinde Taehyung yol boyunca suskun kalan omeganın konuşmasını bekledi fakat Jeongguk bugün hiç yaşanmamış gibi davranıyor gayet sakin bir şekilde alfasına aç olup olmadığını soruyordu. Taehyung aç olmadığını söylediğinde ise "peki öyleyse, uyuyalım mı?" demişti yorgun bir sesle. Onun kaçış olarak uykuya sığındığını fark eden Taehyung'un içinden bir şeyler akıp gitmişti. Alfa tarafından kırıldığında da böyle uyuyor muydu hep? Acılarını, kırıklıklarını uyuyarak mı atlatmaya çalışıyordu.

"Uyuyalım tabi, uyuyalım dünya güzelim." Aralarında geçen son konuşma bu oldu. Omega üzerini değiştikten sonra çokda geniş olmayan yatağa kıvrıldılar beraber. Jeongguk sırtını Taehyung'a döndükten hemen sonra uyumuştu. Alfa ise, o gözünü dahi kırpmamıştı. Belini sardığı omegasının düzenli nefisleri eşliğinde parmaklarını sırtında dolaştırırıyordu. Bir saat kadar vakit geçtiğinde tek dirseğinin üzerinde doğrularak başını omegasının boynuna yakınlaştırarak kokusunu içine çekti.

Beyaz boyuna kıvrılan saçlardan mis gibi koku ciğerlerine dolduğunda iç çekmişti. Birkaç saç tutamı nasıl olur da böyle güzel kokardı, nasıl çiçek açtırırdı ciğerlerinde. Dudaklarını öne uzatarak kulak altına minik bir öpücük kondurdu. "Nasıl da güzelsin, bebekler gibi aynı." Alnına düşen saçlarını parmaklarıyla nazikçe geriye itti. Uzun gür kirpikleri elmacık kemiklerinin üzerine hoş bir gölge oluşturmuştu. "Mis kokuyorsun Jeongguk'um, varlığına inanmadığım cenneti hayal ettiriyorsun bana."