"JİSUNG KOŞ"
"Bağırmasana jeongin"
Jisung alt kattan gelen gür sesle aşağıya doğru sakince seslenerek ayağa kalkmıştı.
Alt kata indiğinde evin içinde bir o yana bir bu yana koşan arkadaşına bakarak göz devirdi ve mutfağa girdi.
Alışmıştı artık. Jeongin sürekli yemek yapmaya çalışır ve asla beceremez, yakardı.
"Jeongin şuraya gel sakat mısın koşma"
Jeongin sonunda sakinleştiğinde başını eğerek Jisung'un yanına yaklaşıp sırnaşmaya başlamıştı, kendini affettirecekti.
"Hyungg~"
Jisung sesli bir şekilde kahkaha atarak Jeongin'den uzaklaşarak yanık olan tavayı eline aldı. "Ulan her seferinde nasıl yakmayı beceriyosun şu yemekleri. Anlamıyorum yani bi insan bu kadar mı beceriksiz olur? Madem yapamıyosun girme şu mutfağa."
Jeongin üzgünce Jisung'a bakarak özür dilemeye başladı."Hyung ya özür dilerim, merak ediyorum işte öğrenmeye çalışıyorum bende"
Jisung arkadaşına bakarak kafasını 'sen iflah olmassın' anlamında salladı. Tam ağzını açmış güzel bir azar çekicekken çalan kapıyla ağzını kapatıp Jeongin'e bakmıştı açması için.
Jeongin anında mutfaktan çıkıp kapıyı açtığında, karşısında sevgilisini görünce kocaman gülümseyerek kollarını sevgilisine sardı.
"Hyung bak Hyunjin gelmiş"
"Çok iyi, ben çıkıyorum geldiğimde mutfak temizlenmiş olsun."
Jisung Hyunjin'e kısa bir baş selamı vererek evden çıkıp yolun karşısındaki banklardan birine oturdu.
Bir süre oyalandıktan sonra yanına biri geldiğinde hiç umuruna almadan oturmaya devam etti, yanındaki adam ona seslenene kadar.
"Merhaba."
"Merhaba?"
"Şey ben bi adres sorucaktım"
"Tabii"
Adam adresi gösterdiğinde jisung kendi oturduğu binanın adını gördüğünde hafif gülümseyerek karşı tarafa baktı
"Tam olarak şurası"
Eliyle binayı gösterdi ve tekrar konuştu
"Benim de evim orada isterseniz beraber gidebiliriz?"
"Ah, tabii. Çok iyi olur."
Jisung ayağa kalkıp önden yürümeye başladığında çocuk da peşinden ilerleyip yan tarafına geçmişti
"Adınızı sorsam ayıp mı etmiş olurum?"
"Hayır, sorun değil. Adım jisung sizinki?"
"Minho"
Jisung hafifçe başını sallayarak kafasını önüne çevirdi tekrar.
"İşte burası"
Jisung geldiği evle gülümseyerek Minho'ya doğru döndü. Minho'da gülümseyerek karşılık verdi Jisung'a
"Memnun oldum jisung"
"Bende öyle"
Jisung kendi dairesine girerek kapıyı kapatıp ardından sırtını kapıya yasladı. BU YAKIŞIKLI ÇOCUK DA KİMDİ BÖYLE??
Jisung ilk hatta belki de son defa fördüğü çocuktan oldukça etkilenmiş görünüyordu. Minho'nun da ondan pek bi farkı yoktu tabii ki.
Kim bilir belki kaderleri onları tekrar birleştirirdi, ya da tamamen kapatırdı bu açılmamış olan defteri.
Jisung biraz daha kapının önünde bekleyip salona geçtiğinde yukarıdan gelen inleme sesiyle sinirle bağırdı
"İKİ DAKİKA RAHAT DURUN YA!"
Sesler biraz da olsa kesildiğinde bu sefer de telefonuna bir bildirim düştü
Chaseatlantic.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cat Sitter, Minsung
FanfictionLeelinos: 2 haftalığına 3 bebeğe bakabilir misiniz? Jisungha: Tabii ki, bebekleri gösterebilir misiniz? Leelinos'dan gelen görüntülü arama... Aramayı kabul ettiniz. "İşte bebekler de burada, ben gelene kadar yani 2 haftalığına bakman lazım" Kamerada...