Cat Sitter, Minsung

0.5

Jisung oturduğu koltukta rahatsızca kıpırdanarak karşısında koyu bir sohbete dalmış olan ikiliye baktı. Sözde amacı kedileri görmekti fakat geldiğinden beri bu koltukta oturuyordu. Ha bir de lise yıllarından bahseden Hyunjin ve Minho'yu dinliyordu.

"Jisung, sıkıldın mı?"

Sonunda Hyunjin'in Jisung'u farketmesiyle, Minho da ona doğru döndü. Bir anda tüm ilgi üzerine toplanınca hafiften utanmıştı.

"Yani biraz." Minho gelen cevapla yerinden kalkarak Jisung'un yanına geldi. "Kedileri göztereyim?" Diye sorduğunda, Jisung sonunda buraya gelme amacını gerçekleştireceği için mutlulukla kafasını sallayıp ayağa kalktı.

Hızlı bir şekilde ve zıplayarak kalktığı için eteği yukarıya doğru kıvrılmıştı fakat Jisung bunun farkında değildi. Hyunjin arkadaşının kalkan eteğini gördüğü gibi arkasına geçip eteğini aşağıya doğru çekiştirdi. Sonrasında kulağına yaklaşıp "Etek giydiğini unutma sincap." Diye fısıldadı.

Jisung Hyunjin'e gülümseyip ne ara beline koyduğunu bilmediği ellerini tutup çekti ve Minho'ya baktı. Yüzünde anlamsız bir ifade vardı. Jisung pek de umursamayarak "Hadi kedilere bakalım" dedi

Minho kafasıyla jisung'u onaylayarak önden ilerlemeye başladı. jisung önce arka tarafında duran hyunjin'e sonra da önünde ilerleyen Minho'ya bakıp son kez eteğini kontrol ederek Minho'nun kapısını açıp beklediği odaya girdi.

''kedilerin ikisi şu koltukta, diğeri de uyuyodur büyük ihtimalle'' 

Jisung kafasını sallayarak kedilerin olduğu koltuğa geçerek oturdu ve kedilere bakmaya başladı, sevmek istiyordu fakat ters tepki almaktan da korkuyordu. Bir yandan da odada olan Minho'dan utanıyordu.

"Sevebilirsin."

Minho Jisung'un hallerini anlayıp anlayışla konuşunca Jisung hafifçe gülümseyerek elini kedinin başına uzattı. Kedi anında başını kaldırarak Jisung'un eline sürttüğünde Jisung heyecanla kıkırdayıp Minho'ya baktı.

"Beni sevdi mi?"

Minho Jisung'un bebek gibi konuşmasına karşı sırıtarak arkadasındaki kapıyı kapatıp Jisung'un yanına oturdu.

"Doongie, seni sevdi sanırım."

Heyecanla kediyi kucağına çektiğinde Minho'da öylece oturan Soonie'nin kafasını sevmeye başladı.

Kucağındaki kedinin karnını seven beden Minho'nun sevdiği kediye bakarak "Onun adı ne?" Diye sorduğunda, Kedi kendisinden bahsedildiğini anlamış gibi şımarıklık yapmaya başlamıştı.

"Soonie."

Jisung kafasını sallayarak ayağa kalkınca eteği tekrar büzülmüştü, bu gün bu etekten çok çekecekti sanırım.

Minho'nun bakışları istemsizce karşısındaki bedenin eteğine kayınca Jisung yutkunarak elindeki kediyi bırakıp eteğini düzeltti. Eve gidince Jeongin'in ağzına bir güzel sıçacaktı.

"Diğeri nerede?" Jisung bi anda değişen ortamı dağıtmak amacıyla konuşunca Minho bilmiyorum anlamında dudak büzmüştü ki, bu kez de Jisung'un bakışları Minho'nun dudaklarına kaydı.

"Ben gidiyorum" Aniden kapının açılmasıyla Jisung sıçrayarak Hyunjin'e dönüp öldürücü bakışlarını atmaya başladı. Minho Jisung'un arkasında kaldığı için Hyunjin'e olan bakışlarını göremezken konuştu. "Görüşürüz, kapıyı kapat kediler çıkmasın."

Hyunjin kafasını sallayarak odadan çıktığında Minho sabahtan beri kafasında dönüp duran sorunun cevabını almak amacıyla ayağa kalkarak Jisung'un arkasına geçti.

"Hyunjinle sevgili misiniz?"

Bi anda kulağının dibinden gelen sesle Jisung hızlıca arkasını dönünce asla beklenmeyecek o şey oldu, dudakları birbirine değdi.

Minho gözlerini kocaman açarak Jisung'a bakınca, Jisung'un da aynı durumda olduğunu görüp daha da telaşlandı.

'geri çekilmek' ikisinin de aklının ucundan geçmezken Jisung'un ayağına dolanan Doongie sayesinde Jisung irkilerek geriye çekilmişti.

"Özür dilerim, çok özür dilerim. Cidden bilerek olmad-"

Sözünü bölen şey, karşısındaki bedenin ellerini beline sararak dudaklarına dudaklarını bastırmasıydı.

Jisung gözlerini sıkıca kapatarak karşıdan gelecek her hangi bir hamleyi beklerken, Minho dudaklarının üstünde gülümseyip ufak bir buse kondurarak geri çekildi.

"Önemli değil."

Yo onemli