0.3

489 80 60
                                        

"NE DEMEK LİSE SINIF ARKADAŞIN"

"BAYA BAYA. LİSEDE BERABER TAKILIYODUK LAN"

"OHA HALA ARKADAŞ MISINIZ"

Jeongin iki tane malın birbirlerine bağırmasına sonunda dayanamayarak yanlarına gelip ikisine de aynı anda Tokat attı.

"Napıyorsun lan"

Jisung'a omuz silkip kalktığı yere geri oturup ikisine baktı, tekrar.

"Gerizekalı gibi bağırmayın evin içinde"

Hyunjin sevgilisine göz devirip tekrar karşısındaki Jisung'a dönüp, az önce arada kaynayan sorusunu cevapladı.

"Yani arada Instagram'dan falan konuşuyoruz, oha hatta kedilerime bakıcak birini arıyorum falan da demişti, bulmuş."

"He ya, ben."

"Ulan bu adamın hiç kimsesi yok muymuş"

Jeongin oturduğu yerden lafa karışınca Hyunjin Jisung'un önünden çekilip Jeongin'in yanına oturdu.

"Aşkım varmış ama hepsi çalışıyo uyuşuk insanlar falan diye güvenememiş"

Jisung'da ayakta durmanın bi mantığı olmadığını anlayıp tekli koltuklardan birine oturdu.

"Bana nasıl güvenmiş acaba"

Hyunjin bu sefer kafasını bilmiyorum anlamında oynattı.

"Neyse kanka ben gidiyom, sevgilim gel seni bi öpeyim"

Hyunjin jeongin'in yanına gittiğinde jisung birazdan bu odada yaşanıcak şeyleri görmemek adına kendi odasına çıkıp yarın ne giyeceğini düşünmeye başladı.

Jisung uzun bir süre dolabıyla bakıştığından, odaya girip ona seslenen Jeongin'i duymamıştı bile.

"Lan dolapla aşk mı yaşıyosun amına koyayım?"

Jeongin arkadaşının kafasına sert bir şekilde vurduğunda sonunda kendine gelebilmişti Jisung.

"Kanka ne giycem ben?"

Jeongin alttan Jisung'a el hareketi çekerek "bunu giycen" dediğinde, evde uzun bir kovalamaca başlamıştı.

Jeongin sonunda nefes nefese kendini koltuğa attığında Jisung'da kendini arkadaşının üstüne doğru bıraktı.

"Lan boğuluyo- kalk kalk"

Jeongin debelenmeye başladığında Jisung göz devirerek ayağa kalkmış ve odasına geçmişti.

"Kargo pantolonunla arkası baskılı olan beyaz tişörtü giy. Tabi ben hâlâ etek giymenden yanayım ama-"

Jeongin'in içeriden hiç susmadan konuşmaya başlamasıyla Jisung çığlık atarak odaya kilitlemişti kendini.

Aslında Kargo pantolon ve tişört iyi bir seçimdi -ki etek de öyle.- Arkadaşının cidden de iyi bir zevki vardı.

Jisung dolabın önüne geçerek yarın giyeceği kıyafetleri ayırarak, eline havlusunu alıp banyoya girmişti.

Güzel bir duştan sonra Jeongin'in uzun uğraşlar sonucu yaptığı yemeği yiyip biraz da film izlemişlerdi.

Jisung'un hayattaki tek şansı, kesinlikle en yakın arkadaşıyla ev arkadaşı olmasıydı. Her şeyini ona sorar, fikir alırdı. Ve Jeongin'in yanındayken asla sıkılmazdı, sürekli uğraşacak şeyler bulurlardı. Jisung mutluydu, Jeongin'le.

"Hyung karadenizdeki gemiler uçti, çati yaniyi çati-"

"Ne diyon lan"

"Ne bileyim daldın gittin, dedim benim hyunga büyü yapmışlar az kalsın arka mahalledeki büyücüyü arıyacaktım valla sağdan sola üstten alt-"

"Tamam Jeong sus gözünü seveyim."

Jisung biraz daha oturup izlediği filmi bitirdiğinde etrafı toplamayı Jeongin'e kitleyip odasına çıkıp direkt olarak yatağına girmişti uyumak için. Yarın özel bir gündü sonuçta.

Aşşşşşşşşşırı özel bir gün.

Cat Sitter, MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin