"Adın Ömer'di değil mi?" diye sordum bakışlarımı ondan çekmeyerek. Kafasını ağırca iki yana salladığında gözlerimi kıstım, abimin arkadaşının adı Ömer'di. Bu adam kim olarak buraya gelmişti?
Bana elini uzattığında, yüzünde gülümseme oluştu. "Tanışa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❝Zaman her şeyin ilacıysa, fazlası intihara girmez mi?❞ Oğuz Atay
5. BÖLÜM: ❝KAÇMAK VE YAKALANMAK❞
@eskimezdefterhesabımı takip ederek her türlü duyurudan haberdar olabilirsin. Yeni bölüm duyurularını buradan veriyorum balım 🤍
OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM YILDIZA BASIP ORAYI PARLATABİLİRSİNİZ 🔥❤️
Oylar ve Yorumlarınız aşırı düşük lütfen oy ve yorum yapın. Sınır koyacağım en az 400 oy ve yorum gelmeden bölüm atmayacağım bilginize. Emeklerimin karşılığını sınır koyarak almak istemezdim ama buna mecbur kaldım.
☀️
"ÇIK ODADAN ZERYA!" demişti öfkeyle bağırarak. Zerya tekerlekli sandalyesini düzeltip Miran'a baktı. "Ağlıyordu ben de odaya girdim ağladığı için bakmak istedim, sadece neden ağladığını soracaktım ama beni öldüreceğini söyledi senin bu manyak psikopat karın!" Yalancı. Yalandan ağlıyordu.
Yataktan hışımla kalktığımda, "SİKTİR GİT ODADAN!" diye bağırdım avazım çıktığı kadar.
Zerya'nın gözlerinden yaşlar aktığını gördüm. "Görüyor musun Miran? Senin karına ne kadar iyi yaklaşmıştım oysaki ama o bana nasıl davranıyor..." Hıçkırdı.
Yalandan ağlıyordu Allah'ın cezası. Tek amacı Miran'ı kışkırtıp kavga etmemizi sağlamaktı.
Miran Kızıloğlu öfkeyle Zerya'nın gözlerine baktı. "Sana bir kez daha odadan çıkmanı söylemeyeceğim Zerya." dedi kelimelerine vurgu yaparak.
Zerya odadan çıkarken Miran arkasından kapıyı sertçe kapattı. "Sen kimsin ki benim ailemden birini öldüreceksin Mercan Aydoğan? Sen kimsin ha söyle bana?" diye sordu, alayla bana bakıyordu. Bana kızlık soy adımla hitap etmişti.
"Yalan söyledi yemin ederim ki yalan söylüyor Miran..."
"Kulaklarıma mı inanayım sana mı?" diye sordu gülerek.
"Bana inanmalısın onun bana ne dediğini bilmiyorsun..." demiştim kendimi açıklamak istiyordum. "Bana senin... Miran..." Kelimeleri toparlamaya çalışıyordum fakat sancılarım buna izin vermiyordu.
"Mercan yeter senin yalanlarını duymak istemiyorum aşağı gel yemek yiyeceğiz. Babam geldi Mardin'den..." Babası babamlarla Mardin'e gitmişti.
