2. Bölüm

82 8 14
                                    

Emre'den:

Elimdeki kahveyle bahçeye ilerledim.  Dersler bitmişti ve birazdan babamın yanına şirkete gidecektim. İşlerin durumu pek iç açıcı değildi. Fazlasıyla can sıkıcı bir durumun için düşmüştük. Gece'ye bir şey belli etmemek için çabalıyorduk. Aynı zamanda bir yerden toparlamaya çalışıyorduk ama ne kadar işe yarardı bilmiyorum. Babam da pek ümitli gibi değildi ama uğraşmak zorundaydık. Düzelmezse ne olacağını düşünmek bile istemiyordum.

"Merhaba." diyen sesle düşüncelerimden sıyrıldım. Sesin sahibine döndüğümde takım elbiseli bir adamla karşılaştım. Adamın üzerinde gözlerimi gezdirdim. Sanırım bir yer soracaktı. Malum kampüste fakülteleri bulmak kolay olmuyordu. Yine de neden takım elbiseyle olduğunu anlayamamıştım.

"Merhaba?"

"Emre Yel sensin değil mi?"

"Evet benim. Siz?"

"Karan ben, biraz konuşmak için zamanın var mı?"

Telefonuma babamdan mesaj var mı diye bakıp ona döndüm tekrar.

"Ne hakkında?"

"Oturalım anlatacağım."

Bölümden biri mi diye düşünüyordum ama daha önce hiç görmediğimden emindim. Ama siması da yabancı değildi.
Hem öğrenci olmak için fazla resmi giyinmişti. Neydi acaba derdi.

Oturacak bir yere doğru ilerledik.
Oturduğumuz yerde dikleştim. Ne anlatacağını merak ediyordum aynı zamanda çabuk bitmesini umuyordum. Babama yanına gideceğimi söylemiştim.

"Uzatmak istemiyorum, kardeşinle ilgili konuşmak için geldim buraya."

Kaşlarım istemsiz çatıldı.

"Nolmuş kardeşime?"

Uzattığı kağıtları aldım açtım.
Gece'nin doğum belgesi ve Gece'den büyük başka bir çocuğun doğum belgesi. İkisinde de annemin adı. Sert bakışlarım adama döndü ve tekrar kağıtlara göz gezdirdim. Neydi şimdi bu?
Gece'nin kardeşim olduğunu nerden biliyordu bu adam?

Annemin daha önce başka bir evliliği olduğunu biliyordum babam anlatmıştı. Ama başka çocuğu olduğunu bilmiyordum. Hem bu adam kimdi ki böyle bir şeyle gelmişti? Ya da neden inanacaktım?

"Ne demek bu?"

...

Gece'den:

Yerden aldığım taşı suyun üzerinde sektirdim. İstediğim uzaklığa gitmediği için bir tane daha almak için arkamı döndüm. Arkamda yerde oturan Uğur ve Arda'ya baktım. Taş almaktan vazgeçip yanlarına ilerledim. Aralarına kendimi bırakırken söylene söylene kenara çekildi ikisi de.

"Salak mısın Gece?"

Evet.

"Hayıır."

Gülerken geriye yattım.

Sahile gelmiş oturmuş denizi izliyorduk çünkü yapacak daha iyi bir şey bulamamıştık. Etrafta fazla insan yoktu havadan kaynaklı bu yüzden daha mutlu hissediyordum. Kimseden ses çıkmazken doğruldum yerimden. Herkesin mi derdi olur ya ne bu negatiflik.

"Tatile mi gitsek?"

Ortaya attığım sürekli yaptığımız ama asla gerçekleşmeyen o mükemmel tatil planımızı tekrar yapma zamanıydı.

...

Arda ve Uğur beni eve bırakmış sonra gitmişlerdi. Bir süre odamda takılmış babamların gelmesini beklemiştim.

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin