4. Bölüm

121 9 21
                                    

Kapattığım valizleri abim odanın kenarına taşırken boş olan odayı inceliyordum. Garip hissettiriyordu. Boşlukta gibi. En sevdiğiniz oyuncağınızı gelen misafir çocuğu götürmüş gibi.

Kapı çaldığında odaya bakmayı kestim. Abimin bakışlarını üstümde hissederken sessizce çıktım. Babam gelmiş olmalıydı. Merdivenleri sakince inmeye dikkat ediyordum. Evdeki son saatlerimi geçirdiğim için yavaş hareket etmek istiyordum. En sevdiğiniz yemeğin son kaşığını yavaş yemek gibi bir histi. Tadını ala ala.

Kapıya ulaştığımda beklemeden açtım kapıyı. Babamı görmek umuduyla açtığım kapıda hiç tanımadığım biri vardı. Esmer uzun boylu adamın kim olduğunu anlamak içi konuşmasını beklerken o da yüzüme bakıyordu. Gözlerinden yüz ifadesini okumak zordu. Ama hafif bir tebessüm yüzünde yer edinmişti.
Daha önce görmediğime emindim bu adamı, bazen tanıdık simalar saçma sapan akrabalarımız çıkıyordu ama bu yabancıydı. Dikkatli bakışları üzerimdeyken gerilmiş hissediyordum. Buna son vermek için konuşmaya karar verdim. Benden önce davranıp "Merhaba ufaklık." dediğinde garip hissetmiştim. Ses tonu çekiciliği denen şey vardı ya. Bu adam duyduğum en çekici ses tonuna sahip olabilirdi.
Bir dakika ne dedi o bana? Ben ufak değildim ki.

"Merhaba?"

Adam daha konuşamadan aşağı inen Emre abim de yanıma gelmişti. Bakışları ikimiz arasında gidip gelirken belimden tutup beni çekti ve geçmesi için kapıyı tamamen açtı.

İkisi kendi arasında soğukça selamlaşırken ben mal mal yüzlerine bakıyordum. Kimdi bu adam bilmiyordum ama abimin gerildiğini çok bariz hissediyordum. Bakışlarım abime dönünce kapıyı kapatıp bana gülümsedi. Zoraki bir gülümseme olduğunu anlamayacağımı düşünüyordu sanırım.

Abimin arkasından bende içeri geçtiğimde ikisinin karşılıklı koltuklarda oturduğunu gördüm. Abimin oturduğu koltuğun kenarındaki kısma otururken karşımdaki abiyi inceliyordum. Kirli sakalları ve sert yüz hatları vardı. Renkli ve tek bakışta bile fark edebileceğiniz kadar dikkat çekici olan gözleri bana döndüğünde istemsizce gözlerimi kaçırdım.
Abim aramızda geçen bu bir kaç dakikayla konuşması gerektiğini fark etmişti sonunda. Karşımdaki abinin bakışlarının da etkisi vardı tabii. Adamı göstererek tanıttı.

"Karan."

Durdu bir an bakışlarımı karşımdaki adamdan çekip abime döndüm.

"Abin."

Söylediği şeyi hazmetmeye çalışırken ona bakmayı sürdürdüm.
Abim?
Onun da abisi değil miydi? Niye abin demişti?
Hayır sorun bu değildi neden aniden buraya gelmişti?

Bedenim de hızlıca yayılan gerginlik dalgasıyla yerimde kıpırdandım. Abim? Ne işi vardı burada? Onu görmek istediğimi söylediğimi hatırlamıyorum. Daha dün varlığını öğrenmiş daha yeni yeni kabullenirken nerden çıkmıştı bu. Üstelik annemin yaptığını aşamamıştım ki bunu düşünmeye fırsatım olsun. Ne tepki vereceğimi de bilmiyordum. Ne yapılırdı bu durumda?

Karan'a döndüm. Ne demem gerektiğini bilmiyordum.
Benim bile nasıl bu kadar alçak olduğuna inanamadığım ses tonuyla "Memnun oldum." demiştim.
Abinle memnun oldum diye tanışıyorsun, ne ironik ama.
Memnun olmuş muydum orası da tartışılır.

Duymuş olmalı ki gülümsemişti. Ben de tebessüm ettiğim de abim konuşmaya devam etti.

"Gece biz düşündük..."

Sonra susmuştu. Devam etmesi için ona döndüğümde Karan ile benzemediklerini fark ettim. Sadece ikisinin de gözü renkliydi. Karan daha sert bir mizaca sahipken abim daha sıcakkanlı duruyordu. Karan'ın otoriter bri duruşu da vardı abimin aksine.
Bir kaç kere konuşmaya yeltenip yapamayınca Karan'ın da kıpırdandığını fark ettim. O da rahatsız oluyordu belliki. Zaten niye gelmişti ki?

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin