Minho yine aynı sokaktan geçiyor, yine aynı çocuğu görüyordu.
Bir aydır her gün olduğu gibi yine gördü onu, bu sefer pencere kapalıydı ve başında durmuş hafif hafif iç çekiyordu.
Bu kendisini geriyor olsa da her gün yaptığı gibi ona el sallamak istemişti fakat ağladığını gördüğünde bu sefer bununla sınırlı kalmamaya karar vermişti.
Pencereye yaklaştığında ve hafifçe el salladığında çocuk pencereyi açtı ve yanaklarını silerek ona baktı.
"Neden ağlıyorsun?" çocuk titrek bir nefesle iç çekti.
"A-acıtı-yor." Minho pencereye yaklaştı.
"Ne acıtıyor?" çocuk başını iki yana salladı.
"Bilme-men la-lazım." Minho derin bir nefes aldı.
"Pekala, sakin ol. Dışarı gelebilir misin?" başıyla büyüğünü reddetti.
"Ce-zalı-lıyım."
"Anlıyorum... Buradan seninle konuşmamı ister misin? Ağlaman geçene kadar?" çocuk yavaşça başını salladı. "Öncelikle... Adın ne?" çocuk yanaklarını silerken minik hıçkırıkları arasından mırıldandı.
"Ji-sung."
"Ben de Minho, tanıştığımıza memnun oldum. Elini sıkamadığım için uzaktan el sıkışmaya ne dersin?"
"N-nasıl ola-cak o?" Minho havaya doğru elini uzattı.
"Böyle, aynısını yap." Jisung istemsizce gülüp aynı şekilde havaya elini uzattı ve Minho havayı tutup elini sallıyormuş gibi yapınca kendisi de öyle yaptı, bunu yaparken ağlamayı bırakmıştı.
Fakat bu, bacağındaki büyük yarayı unuttuğu anlamına gelmiyordu. Üstesinden zaten gelebilirdi ama o gün buna ağlamak istemişti sadece.
Minho bunu fark edip ona genişçe gülümsedi.
"Kaç yaşındasın? Küçük duruyorsun."
"Yirmi, sanırım." Minho duraksadı.
"Vay canına, gerçekten fazla küçük duruyorsun. Düzgün beslenmiyor musun sen?" hafif azarlar gibi söylediği şeyle Jisung yanakları şişecek şekilde dudaklarını büzdü.
"Hayır."
"Neden peki?" Jisung kısa bir an arkaya baktı.
"Unutuyorlar."
"Unutuyorlar mı?" Jisung başını salladı.
"Onlar bana yemek getirmezse yiyemiyorum ama bana yemek getirmeyi unutuyorlar." Minho derin bir nefes aldı.
"Kendin alamıyor musun?" Jisung başıyla reddetti. "Pekala... Bu biraz tuhaf. Her neyse, daha iyi misin?" yavaşça başını sallayıp ıslak yanaklarını son kez sildi. "O zaman ben gitsem sorun olur mu? Eve geçmem lazım."
"Hayır, git sen. Yarın görüşürüz." Minho ona hafifçe gülümseyip el salladı ve adımlarını evine çevirdi.
Oradan uzaklaşırken büyükbaba Kim'in kendisini izlediğini, ve yanına gittiği için Jisung'un başına büyük bir bela açtığını fark etmemişti.
Fakat sonraki iki hafta boyunca o evin önünden geçtiği zamanlarda Jisung'u hiç görememiş olmak Minho'yu endişelendirmeye yetmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Horror Scene \ Minsung
FanfictionMinho o gün eve dönerken hiç kullanmadığı bir yoldan geçmek zorundaydı, ve Jisung ile orada karşılaşmışlardı. Jisung bir evin penceresinden dışarıyı izliyordu ve Minho onu orada gördüğü anda o sokaktan her gece geçeceğini, her gece o çocuğu görmek i...