Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu? Emeğime karşılık verdiğinizde her yazar gibi bende çok mutlu oluyorum.
Bölüm sınırımız 20 oy, 25 yorum. Desteklerinizi bekliyorum sevgili okurlarım. Beni takip etmeyi unutmayın :) :)
KEYİFLİ OKUMALAR
Geceydi. Hemde çok farklı bir gece. Bir daha hiç bir şeyin eski haline gelmeyeceği bir gece. Bugün Ilgaz'ın doğum günüydü belki de bir daha kutlamayacağı bir doğum günü.
Ilgaz masada oturmuş ve ailesini bekliyordu. "İyi ki doğdun Ilgaz" diyerek annesi elinde bir pastayla içeri girdi. Babası da aynı şekilde arkasından geliyordu.
Ellerini birbirine çarparak mutlu mutlu yerinde zıplamaya başladı. Pastanın mumları ise ışıl ışıl parlıyordu.
Annesi pastayı masaya koydu ve Ilgaz'a dönerek "Hadi üfle prensesim" dedi eliyle Ilgaz'ın sırtını sıvazlarken.
"Ama önce dilek dile" dedi babası. Ilgaz başını tamam dercesine salladı. "Allah'ım lütfen ailemle çok mutlu bir hayatımız olsun ve annem bugün cips yememe izin versin" dedi ve mumları üfledi.
"Dilekler normalde sessiz söylenir prensesim." Babasının sözlerine dudaklarını büktü. "Ama sen farklısın. Ve farklı olmak daha güzeldir" dedikten sonra kızının saçlarını öptü. "Kıskanıyorum ama." Babası gülerek kalktı ve eşinin dudaklarına bir öpücük bıraktı.
"Baba... Ben burdayım. Unuttunuz mu?" Babası ve annesinin güldüğünü duydu. "Özür dilerim prensesim" Ilgaz hâlâ elleriyle gözlerini kapatıyordu.
"Bu arada bu günlük cips yiyebilirsin" dedi annesi. "Yaşasın" diyerek ellerini birbirine vurmuştu. "Seni cimcime seni."
"Eeee hediyelerim nerede?" dedi sevimli bir tınıyla.
Babası arkasındaki dolaptan bir kutu çıkarttı ve "Bunun içinde iki hediye var ben ve annenin" diyerek Ilgaz'a uzattı. "7. yaşın kutlu olsun birtanem" dedi ama Ilgaz onu duymadı bile çünkü kutunun paketini parçalayarak açma derdinde.
"Bu ne baba?" dedi elindekileri babasına göstererek.
"Bu bir kum saati ,senin için özel yaptırdım" dedi ve "Bu da anahtar kolyesi ,bunu annen uzun zamandır saklıyordu şimdi sana vermek istedi" dedi. "Tamam anladım... o zaman bu kolyeyi boynuma takar mısın" dedi neşeli bir tınıyla "Tabi ki."
Saçlarını başının tepesinde topladı. Babası da arkasına geçip kolyeyi boynuna taktı. "Bu hediyeleri sakın kaybetme güzelim. Tamam mı?" dedi babası Ilgaz 'tamam' dercesine başını salladı.
"Çok güzel oldu" dedi annesi. "Şimdi o zaman pasta yiyelim" dedi Ilgaz ellerini birbirine çarparak. "Tam-" daha babası sözünü bitirmeden kapı çalmıştı. Tedirgin gözlerle eşine baktı. "Ne oldu?" dedi Ilgaz çünkü ailesini ilk defa bu kadar tedirgin görüyordu.
Sanki gelen kişiyi bekliyorlarmış gibi.
"Ben kapıya bakayım, sen de Ilgazı yatak odasına götür" dedi babası sonra ayağa kalkarak kapıya yöneldi. Annesi onu kucağına aldı ve tam yatak odasına yönelecekken bir ses duydu; silah sesi.
Eşi tam alnından vurulmuştu. "Baba" diye Ilgaz bağırmaya başladı. O bunun son baba deyişiydi. Son kez ona bakmıştı bilseydi daha uzun bakardı, daha uzun onu kokusunu içine çekerdi ama artık olan olmuştu Ilgaz babasız kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUM SAATİ
General Fiction"Öp beni! " "Ne?" Daha ben ne dediğini idrak bile etmeden beni yanağımdan öptü. Adam yanağımdan öpmüştü ama içim gidiyordu yine. Bi de dudağımdan öpseydi... Benden uzaklaştıktan sonra "Seni gerçekten öpeceğimi mi sandın?" dedi şaşkınlıkla onu izliyo...