11 Mart 2019
Kış mevsiminden yeni çıkmıştık, hava biraz soğuktu, güneş çok gözükmüyordu, bulutlar ışığını saçmasına izin vermiyor ve gökyüzünün maviliğini görmemi engelliyordu. Her zamanki gibi İzmir'in sokaklarının birinde, okul çıkışı eve yürüyordum. Lisem evime uzaktı ve buraya servis gelmiyordu. Bir kaç yıl önce LGS sınavından yüksek bir puan tutturmuş ve yaşadığım ildeki bir fen lisesi'ni kazanmıştım. Akıllı ve zeki biriydim. Metrodan az önce inmiş ve bir sokağa girmiştim. Yarım saat kadar yürüdükten sonra evimin kapısının önüne vardım. Kafamı kaldırdım ve evime baktım. 2 katlı, çatı katında büyük bir penceresi olan, manzarası denize bakan, bahçeli, müstakil bir evdi. Bahçe kapısını bir hışımla açtım. Çıkan gıcırtı sesi kulaklarımı biraz rahatsız etti. Bahçe kapısını içeri girdikten sonra kapattım. Evin kapısına doğru yürüdüm. Derin bir nefes alıp verdim. Kapı tokmağını tuttum.
Tak
TakElimi tokmaktan çektim. Bir kaç dakika sonra kapıyı annem açtı ve bir coşkuyla "Hoşgeldin İzgi." dedi annem. Gülümsedim yüzüne karşı ve cümlesine karşılık "Hoşbuldum anne." dedim, "Eee, niye kapıda dikiliyorsun kızım içeri gelsene." dedi annem. Kafamı "tamam" manasında salladım. Ayakkabılarımı çıkarmak için yere eğildim ve ayakkabılarımı çıkardım. Doğruldum ve eve girdim. Kapının arkasındaki vestiyere yöneldim ve kapağını açtım. Çok kalın olmayan hırkamı çıkardım ve astım. Geri kapağı kapattıktan sonra annem evin kapısını açtığı andan beri burnuma gelen mükemmel yemek kokularının kaynağına, mutfağa gittim. Büyük mutfağımızın köşesindeki koltukta annem oturmuş, yemeklerin pişmesini bekliyordu. Beni kapıda görünce gülümsedi. Onun oturduğu koltuğun yanındaki koltuğa oturdum. Yüzüme baktı, "Eee, naptınız bugün okulda? İyimiydi okul? " dedi annem. Bende kafamı iyi manasında salladıktan sonra "İyiydi. Her zamanki gibi dersler falan, sabahtan akşama kadar hocaların sınıftakilere karşı dırdırını dinliyoruz. Yani dün bugünden farksız. " dedim. Annem "Hmm" diye bir ses çıkardı. Konuyu dağıtıp yemek olarak ne yaptığını sordum. En sevdiğim çorbalardan biri olan domates çorbası, patates püresi ve makarna yaptığını söyledi. Odama çıkacağımı söyledim.
Tam mutfaktan çıkacakken, geri döndüm ve annemin yanağını öptüm. Birbirimize gülümsedikten sonra mutfaktan çıktım. Salona kısa bir bakış attıktan sonra merdivenlere yöneldim. Teker teker çıktım. Merdivenin sonuna geldiğime karşıma çıkan 3 kapıdan sağdakine girdim ve odama vardım. 3 saattir sırtımda olan orta ağırlıktaki çantamı masamın köşesine hafif fırlattıktan sonra yatağa yüzüstü atladım. Uzun bir nefes verdim. Cidden üzerimde neden olduğunu bilmediğim bir yorgunluk vardı. Bir kaç dakika bu pozisyonda durduktan sonra yerimden doğruldum. Ev kıyafetlerimi giydim. Kısa bir esnemeden sonra masama oturdum. Çantamdan ödevlerimi çıkardım ve masamın üzerine koydum.
Kitabı açtım, tam soruyu çözmeye başlayacaktım ki aklıma kendimi tanıtmadığım geldi. Öncelikle merhaba! Ben İzgi İzel Korkmaz, 11. sınıf öğrencisiyim, 17 yaşındayım, İzmir'de yaşıyorum, 1.68 boyunda, zayıf, kısa ve açık kahverengi saçlı, koyu kahverenkli gözlü, hafif çilli, dolgun dudaklı, küçük burunlu, güzel biriyim. Diğer normal kızlar gibiyim, her gün okula gidip-gelen, çalışkan, başarılı bir kızım. Neyse, şu kendini tanıtma işini sevmiyorum. En iyisi ödevime odaklanayım. Yaklaşık 15 dakika boyunca ödevimi çözdükten sonra hava almak için balkonuma çıktım. Balkonum küçük, açık -yani balkon camı yok- bitkilerimin olduğu bir de köşede küçük bir oturma köşesi olan bir yer. Korkuluklara yöneldim.
İki kolumuda birleştirerek korkuluğa yasladım. Biraz alçakta siyah bir kuş uçuyordu. Onu izlerken yanıbaşımdaki korkuluğa kondu. Bana baktı, bende ona. Ne olduğunu anlamamıştım ama huzursuz olmuştum bir an. Kuş uçup gitti bense yeniden tek kaldım. Etrafa bakındım, içeri girecektim ama gözüme o kuşun başka bir evin çatısından halende beni izlediğini gördüm. Bir yelin yüzüme vurmasıyla gözümü o kuştan aldım ve içeri girdim. Garip gelmişti ama neyse, kafaya takmaya gerek yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
★♫𝑯𝒊𝒍𝒂𝒍 𝑨𝒚 𝑫ö𝒗𝒎𝒆𝒔𝒊/ Yarı Texting♫★
Fantasy"Fantastik Hikaye!" Her gün yaptığı gibi bir koşuydu o günki de Ancak bu onun bildiğiydi Gerçekler unuttuklarıydı Belki de görüpte inanmadıkları Aç gözünü Gör gerçeği 3 küs krallık artı 1 kaybolmuş krallık Geçmelisin her birinden Gerçekler onda sa...