Jisung bakış açısı....
Minho, telefonunu pantolonunun cebine koyup oturduğumuz koltuktan kalkmaya yeltendi. Ama benim buna niyetim yoktu, onun omzuna yaslanmıştım çünkü. Bu dünyada uyumak için en elverişli yerdi.
"Ben döneyim eve artık."
"Koş karına koş, nasıl olsa benden daha çok seviyorsun onu.", bir çocuk gibi mızmızlanmıştım. Dudaklarımı da büzdüğümde "işte tam oldu" diye düşünmüştüm.
O, dediğim lafa bir şey demezken; yerde duran bukete uzandı. Karısı için almıştı benim tavsiyemle.
Her ne kadar o karıyı sevmesem de Minho'nun üzülmemesi için sünnet bile olmaya razıydım.
Buketten dört tane çiçeği kopartıp ellerime tutuşturdu. Minho çocuk gibiydi gerçekten.
Hâl ve hareketleri, tavırları aynı bir çocuğa benziyordu.Yüzünde tatlı bir tebessüm vardı ve gözleri doğrudan gözlerime bakıyordu. Bu gülümseme, salakça ama en samimi gülümsemeydi dünyadaki. Saf ve minnettar.
O an benim için gülmüştü, Lee Minho benim için gülümsüyordu. O kadın için değil. Minho sadece benimdi. O bana aitti, başkasına değil.
"Hadi al.", diyip göğsüme bastırdı çiçekleri.
Sanki hayatının devam edip etmeyeceği benim bu çiçekleri alıp almayacağıma bağlıymış gibi izledi beni.
Ve ben de kıkırdayıp çiçekleri elime aldım.
"E, bu çiçek sen gibi kokuyor. Ne yaptın parfüm mü sıktın çiçeklere?"
"Belki."
"Minho! Çiçeği koklamak istiyordum ben!", çocukla çocuk olmak lazımdı.
Ben mızmızlanıyordum, o ise beni daha da kışkırtıyordu. Biz her daim buyduk.Birbirimizin çay ve simidi gibiydik.
Ancak, Lee Minho bana gümüş bir tepsiyle uzatılmış, ve bu fırsatı geri çevirecek kadar iyi biri olmamıştım. Çünkü ben bu kadar mutluyken belki de ona kötülük ediyordum. Karısı ile arası benim yüzümden böyleydi.
Amaaaaan, salla gitsin. O kadın gram değerli değildi benim açımdan.
Benim tek değerlim Minho idi. Sürekli Minho'yu istiyordum, sabah akşam yanımda kalsın, omuzlarında uyuyayım istiyordum.
Ve o beni incitecek kadar tapılasıydı. İncindiğim kişiden deva buluyordum."Git hadi karına koş.", diyip ayağa kalktım.
"Peki peki gidiyorum."
Ayağa kalkıp gömleğini düzeltip şakağıma öpücük kondurdu. O öptükten sonra öptüğü yerin yandığını hissettim. Her dokunuşu beni deli ediyordu adamın. Minicik bir temasıyla bile deliye dönecek gibiydim.
Heyecanlanmıştım, belki de sadece azmıştım.
----
Kisa bir bolumdu ozur dilerimAyrica bu bolum hic icime sinmedi bu yüzden de ozur dilerim

ŞİMDİ OKUDUĞUN
want so bad, minsung
Fanfic"Eşinle yattığın yatakta benim çıplak resimlerimi çiziyorsun." ,,,,18/05/2024, jaws