Buraya alışmıştınız güvendeydiniz gayet rahat yaşıyordunuz erzak sıkıntınız da yoktu.
Kahvaltıdan sonra tara'nın yanına gittin onunla iyi anlaşıyordunuz kafa dengi bir kızdı, bahçede tek oturuyordu yanına oturdun "selam" dedin oda "selam " dedi, daha sonra "sana verdiğim tokayı takmışsın" dedin oda gülümseyerek "evet yakışmış mı?" dedi sende "çok yakışmış" dedin şirince gülümseyerek. Biraz daha sohbet ettikten sonra yanınıza enid geldi ve taraya "tara ciddi misin?" dedi, tara anlamsızca baktı enid "dianayla konuşuyorsun?" dedi seni aşağılayarak,tara "evet dianayla konuşuyorum?" enid "diana gibi bir sürtükle" dedi,bu dediği bardağı taşıran son damla olmuştu oldukça sinirlenmiştin tam ayağa kalkacakken tara seni durdurdu tara ayağa kalktı "1 laflarına dikkat et 2 de neden dianayla durup dururken uğraşıyorsun kız sana ne yaptı şimdi?" dedi,enid "sevgilimi çaldı yetmez mi?" dedi gülerek,ayağa kalktın ve "carl senin hiç bir zaman sevgilin olmadı ayrıca çalmak falan? ne saçmalıyorsun" ,enid "Canım sen kendini böyle avut,biliyor musun sen kaybolduktan sonra carl ile o kadar iyi vakitler geçirmiştik ki hani anlarsın ya..." dedi,neyi ima etmeye çalıştığını anlamıştın ama ciddiliğini korudun yoksa kavga çıkacaktı, tara "enid defolup git cidden şu an seninle hiç konuşmak istemiyoruz" dedi enid de gülerek karşılık verdi sadece.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
enid arkasını dönüp gitmeden önce ona gülümseyerek orta parmak çektin,göz devirmişti.Tara omzuna dokunup "boşver bu kız hep böyle" dedi, daha sonra "anlayamıyorum tara benden ne istediğini benimle derdinin ne olduğunu" dedin, tara yapacak bir şey yok anlamında ellerini havaya kaldırdı.
chris'in seni çağırdığını duydun ve yanına gittin elindeki konserveleri evlerine taşımasında yardım istiyordu kabul ettin ve evlerine doğru götürmeye başladınız,götürdükten sonra teşekkür etti sende rica ettin tam gidecekken tekrar seslendi ve seninle biraz daha vakit geçirmek istediğini söyledi kabul ettin sende sıkılmıştın,sizin eve girdiniz koltuğa oturdunuz, evde kimsenin olmadığını düşünüyordun,sohbet ediyordunuz,chris aniden"biliyor musun çok güzelsin" dedi beklemediğin şekilde,ilk durdun sonra "teşekkür ederim" dedin, uzun bir sessizlik olmuştu.Carl siz konuşurken aşağıya çoktan inmiş chris ve seni görmüştü,siz carl'ı fark etmemiştiniz,yanınıza gelecekti,chrisin sana çok güzel olduğunu duyunca duraksadı ve sinirlenmeye başladı,dayanamayıp odasına gitti.
Yarım saat sonra carl odasından su almak için çıktı ve mutfakta seninle karşılaştı,sen masada oturmuş judith kucağında uyurken carl'a bakıp "selam" dedi,carl karşılık verdi,"naber?" dedin carl "iyi." dedi bardağına suyu doldururken,ona anlamsızca baktın ve "moralin mi bozuk?" dedin,"ne alaka?" diyerek cevap verdi bıkkınlıkla,daha sonra carl dışarıya çıktı,sen kucağında uyuyan judith'i yatağına yatırıp hızla dışarıya çıktın,carl arka bahçeye doğru yürüyordu,arkasından seslendin seni duymazlıktan geldi daha sonra kolundan tuttun ve sana bakmasını sağladın,"neler oluyor?" dedin,carl "diana,sen chrisin yanına gitsene,sana güzel iltifatlar falan eder,bilirsin ya." dedi gözlerini kısarak,konuştuklarınızı duyduğunu anlamıştın,derin bir nefes aldın ve "kendisi söyledi ben napabilirim?" dedin,"eminim öyledir" dedi carl alay edercesine,carl "uzun zamandır zaten sizi gereksiz beraber görüyorum aranızda bir şey mi var,sencede artık fazla olmadımı?" dedi öfkeyle,hayal kırıklığıyla "dalga mı geçiyorsun? carl o benim arkadaşım,biliyorum fazla samimi davranıyor ve mümkünse yanından uzaklaşıyorum zaten,carl nasıl böyle bir şey düşünebilirsin" dedin,derin bir nefes aldın ve sözüne devam ettin "aramıza mesafe koyacağım".Carl bir süre sessiz kalmıştı,kafasını kaldırdı ve sana baktı "özür dilerim,anlık ne diyeceğimi bilemedim." dedi,gülümsedin ve "sorun yok" dedin,"seni seviyorum." dedi gözlerine bakarak,"bende seni seviyorum." dedin tebessüm ederek.
-Ertesi gün sabahı-
Judith kucağındaydı bahçedeydin onu hava alması için dışarı çıkarmıştın, Tara ile yürüyordunuz sohbet ediyordunuz, dün enid ile kavga etmişler enidin tek derdi sen değildin zaten,maggie ve tara ile de iyi anlaştıkları söylenemez.Tara "benim de judith'ten biraz büyük bir yiğenim vardı judith'e benziyordu judithe her baktığımda onu görüyorum resmen" diyip judith'in kafasını okşadı "ona ne oldu?" dedin, tara yutkundu ve "bilmiyorum lily'nin kucağında görmüştüm en son,ve sonra vali kafasına ateş etmişt ısırılmıştı yanında değildim" dedi,yüzün düşmüştü "üzgünüm." dedin ve taranın omzuna dokundun.
Tara judith'i michonne'a götürüyordu sende duşa girecektin,odana girdin kıyafetlerini hazırlıyordun kapı çaldı "gir" diyince girdi giren kişiye baktın ve enid olduğunu gördün,kapıyı kilitliyordu "ne yapıyorsun?" dedin cebinden bir bıçak çıkarttı "enid saçmalama" dedin telaşlanarak,seni dinlemiyordu, enid "Buraya geldiğinden beri sana sinir oluyordum,sevgilimi çalarsın ha? carl seni gerçekten sevseydi sen kaybolduktan 2 gün sonra yanıma gelmezdi rahat bırak artık şu çocuğu sevmiyor işte seni" dedi güldün ve "sana acıyorum" dedin, daha sonra "sen sevmeye devam et bir de bir bakmışsın içinde bir bıçak!" dedi ve üzerine geldi duvarla sıkıştırdı bıçağı boğazıma dayamıştı,"sen.. sen psikopatsın." dedin,hızlıca dizine vurdun bu onun geri gitmesini sağladı aynı şekilde bıçak yere düşmüştü hızlıca alıp bıçağı ona doğrulttun "git buradan,lütfen" dedin, ciddi bir şekilde, enid acıyla dizini tutarak, "bu burada bitmedi" diyip dizini tutarak topallaya topallaya gitti.
Yatağa uzandın,bıçağı masanın üzerine koydun,masanın üzerinde duran beth ile olan fotoğrafınızı eline aldın ve bakmaya başladın,anılarınız canlanıyordu kafanda.
Flashback
Beth "kitaplığın arkasına bak!" dedi fısıldarayak baktım maggie ve glenn öpüşüyorlardı güldün oda sus sus işareti yapıyordu beth "ben aslında hep yakalıyorum" dedi "beni de çağır" dedin daha sonra şaşırmış bir şekilde gözlerini açtı "şaka tabikide beth!" dedin, güldünüz.
Flashback bitti
Beth'i çok özlüyordun cidden,kapı çaldı "gir" dedin ve doğruldun gelen carl'dı bir şey demeden yanına oturdu "enid'e ne yaptın?" dedi, iç çektin ve "bana bıçak çekti" dedin ve tekrar lafa başladın "beni öldürmeye çalıştı,seni onun elinden aldığımı söyledi ben kaybolduğum günden 2 gün sonra onun yanına gittiğini senin beni sevmediğini söyledi ve bıçak çıkarttı tam saplayacakken dizine vurdum" dedin yere bakarak,"seni öldürmeye mi çalıştı!?" dedi öfkeyle,"onu bu duvarların arasında tutanayız diana" dedi,biraz düşündün ve "hayır,kimsenin hayatına müdahale edemem." dedin ve ona baktın yere bakıyordu,kafasını kaldırıp sana baktı gözlerine baktı "sen kaybolduktan sonra hiç kimsenin yanına gitmedim" dedi "önemli değil enidin yanına gidebilirsin ne var ki?" dedin,kafasını olumsuz anlamda salladı ve saçlarını kulağının arkasına attı ve "seni seviyorum" dedi gülümsedin "bende seni seviyorum " dedin, daha sonra michonne carla seslendi carl gitti sende duşa girdin.