1.Bölüm

242 16 15
                                    

Mattheo: Ağla yendim! Defol bulaşıkları yıka!

Mattheo havalı bir şekilde elindeki konsolu koltuğa fırlattı. Ben göz devirken o bulaşıkları bana kitlediği için çok mutluydu.

Kate: Ohh mis. Yemekleri Kate yapsın, çamaşırları o yıkasın, evi o temizlesin, e bulaşıklar kendi kendine yıkanmıyor. Mattheo efendi götünü kaldırmadan keyfine baksın.
Mattheo: Bak sen diyince bile ne güzel old-
Kate: ELİMDE KALACAKSIN MATTHEO!
Mattheo: Çok korktum(!)

Ben sinirle oturduğum yerden kalkarken Mattheo eline benim telefonumu alıp uzandı. Manyak mı bu!?

Kate: Ne yapıyorsu-
Mattheo: Şşş benden başka erkeklerle konuşmuş musun ona bakıcam. Hadi bulaşıklar seni bekliyor!
Kate: Her hafta sevgili değiştiriyorum ben ne diyorsun sen.
Mattheo: KATE!

Mattheo'yu kudurttuğum için mutlulukla mutfağa ilerledim. Allahın uyuzu kıskanıyordu beni. Manyak. Bulaşıkları süngere biraz deterjan sıkıp köpürtürken cama vurulma sesi duyup içeriye döndüm.

Mattheo: KATE HOGWARTS MEKTULARI GELDİ!
Kate: TAMAM??

Ne yapabilirdim acaba? Her yıl bugün gelen şeyler yine gelmişti işte. Ne vardı bunda? Tabakları ovalarken aniden omzuma dokunması ile irkildim.

Mattheo: Sen kızdın mı bana?
Kate: Yoo.
Mattheo: Emin misin?
Kate: Evet!?
Mattheo: Tamam be. Bişey demedim.

Bulaşıkları yıkadıktan sonra salona geçtim. Mektupları bir kenara atmış telefondan biriyle flörtleşen Mattheo'ya göz devirip koltuğa oturdum.

Kate: MATTHEO AŞKIM KİMİNLE KONUŞUYORSUN??!!
Mattheo: nE?
Kate: KİM O DEDİM SANA? YOKSA BENİ ALDATIYOR MUSUN? ALLAH SENİN BELANI VERSİN MATTHEO RİDDLE!!

Mattheo'nun yüzüne kapanan telefon ile intikamımı almıştım. Mattheo sinirle bana bakıyordu. Haketmişti. Elime telefonumu alıp Instagramı açtım.

Mattheo: Kızım amacın ne senin?
Kate: Bir amacım yok?
Mattheo: Aferim.
Kate: Sala-

Gördüğüm paylaşım ile sözüm yarım kalmıştı. Mattheo neden sustuğumu merak edip yanıma gelirken fotoğrafa takılı kalmıştım. Satmışlar mıydı bizi???

Mattheo: Niye şaşırdın?
Kate: Satıldık?
Mattheo: Yoo benim haberim vardı. İşim var diyip gelmicem dedim.
Kate: E ben?
Mattheo: Ben gitmiyorsam sende gidemezsin küçük Riddle.
Kate: Pardon? O niye?
Mattheo: Bir nedeni yok. Gidemezsin nokta.

Bu çocuk delirmiş iyice. Sofia ve Draco Malfoy, Thedore ve Lorenzo'ya gitmişti. Pansy de oradaydı. Gülerken fotoğraf koymuştu Sofia. Canım kankam beni satmıştı.

Kate: Matt...
Mattheo: He?
Kate: O elindekini hemen bırak.
Mattheo: Yoo.
Kate: O zaman bana da ver.
Mattheo: Çok beklersin.
Kate: Sanki bende yok...

Mattheo elindeki sigarayı yakacakken öylece kaldı. Sanki o vermese bende yoktu. Sigarayı eline alıp geri bana döndü.

Mattheo: İçiyor musun??!!
Kate: Ne oldu? Beğenemedin mi?
Mattheo: Zararlı bu!
Kate: Bana zararlı da sana yararlı mı??!!

Mattheo pes etmiş gibi bir dal da bana uzattı. Birbirimizi sinir etmek ikimizin de hobisi olduğu için. Gülerek Sigarayı aldığımda sinirle bana bakıyordu, manyak. Sigarayı tutuşturup bir nefes çekerken Mattheo beni izliyordu. Telefon çalınca gözünü benden ayırdı. Lorenzo arıyordu.

Lanetli Hayat✨️(Kate Riddle & Draco Malfoy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin