"Kızım uyansana! Derya kime diyorum?!" Birisinin beni dürtmesiyle pardon üstümde tepinmesiyle gözlerimi zor da olsa araladım. Eda üstüme çıkmış beni bir oraya bir buraya haraket ettiriyordu.
"Ne var gerizekâlı?"dedim çatallaşmış sesimle.
"Ne var mı?"dedi hayretle Eda.
"Evet ne var?"
"Elinin körü var!" Eda bağırıp beni çekmesiyle yerimden kalkmak zorunda kaldım.
Eda beni kaldırmaya çalışıyordu ve diğer taraftan da söyleniyordu.
"Kızım saat olmuş kaç sen burada uyuyan vallaha eğer kalkmazsan ben direkt senin yerine alışverişe giderim ve sende benim yerime halıları yıkayacaksın." Hemen ayağa fırlayıp dolaptan birkaç parca kıyafet çıkardım ve hemen banyoya koştum.
Alışverişe gideceğimi unutmuştum. Eğer yine kalkmazsan Eda beni ve Ömer'i burada bırakıp giderdi ve ben kelimenin anlamıyla geberirdim.
Kısa bir duş aldıktan sonra altıma siyah kargo pantolon üstüme ise beyaz bir tişört geçirdim. Odaya geri döndüğümde Eda'nın odada olmadığını gördüm. Hemen aşağıya inip salona geçince herkesin burada olduğunu gördüm.
Hepsi birden başını kaldırıp bana bakınca gözlerimi kısıp yazlığa gelmeden önce annemin o mükemmel elleriyle yaptığı sarmayı dolaptan çıkarıp ağzıma bir kaç tane attım. Ev Amerikan tarzı olduğu için herkesle göz göze gelebiliyordum.
En sonunda hepsi bu acayip bakışmayı kesince gideceğimizi anladım ve herkesten önce salondan çıkıp kapının yanına gittim ve spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip dışarıya çıktım. Miran ve Koray arkamdan gelirken ben Miran'ın porsche'sine binip hemen ön koltuğa oturdum. Diğerleri arabaya doğru gelirken kapının önünde dudak büzerek bize bakan Eda'ya sırıttım.
Dün taş kağıt makas oynayarak kimlerin alışverişe gideceğini belirlemiştik. Tabii ki ben bunuda kazanmıştım. Ah her zaman ki gibi.
"Kızım ben öne geçeceğim çekil!" Koray kapımı açmış beni çekiştiriyordu. Peki ben ve inadım izin verirmiydik?
Hayır!!!
"Koray boşuna uğraşma onun inadı tuttu mu vallahi kendini koltuğa yapıştırır." Miran'ın sözlerine hak veriyordum bende böyle bir potansiyel vardı. Koray pes edip bana öldürücü bakışlar atarak arka koltuğa binince bende rahatlıkla emniyet kemerimi taktım ve arkama yaslanarak eksiklerin olduğu not defterini açıp eksiklere göz gezdirdim.
Galiba biz yaz boyu için alışverişe çıkıyorduk çünkü gerçek manada insanı boğmak için %100 çabalara girilmiş bir nottu. Resmen not defterinin hepsi full yazılarla donatılmıştı.
Birşey söyleyeceğim...
Ya herşeyi anlarımda...
BLACKPİNK posteri ne lan?¿?¿
Eda tam bir BLACKPİNK fanı olduğu için kendi odasının her yerini bu k-pop gurubunun posterleriyle doldurmuştu ve evide böyle yapmaya niyeti vardı galiba. Ama ben izin verir miyim?
Tabii ki hayır!
Telefonumdan bildirim sesi gelince telefonumu elime alıp baktığımda Koza'mdan mesajın geldiğini gördüm. Ömer'i Koza dememin sebebi Babamın benim kulağıma fısıldadığı son cümlelerdi. Aklıma gelen fikirle ismini değiştirmeye karar verdim.
O Şimdi Asker kişisini Koza diye değiştirdiniz.
Koza: Ne yapıyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askere Çattık |Yarı Texting...
General FictionDerin bir nefes aldım ve hayatımı değiştirecek o numarayı tuşlamaya başladım. 054*** Numarayı tuşladıktan sonra yazmaya başladım. Siz: Ben ne sana taparım, ne trip atarım. Siz: Sen ne beni oyala, ne omuz ovala, işime bakarım. Siz: Ben o nazı çekeme...