Bölüm 10: Kurtar beni

290 25 17
                                    

"Dinle beni Yoongi. Eğer kucağımda uslu bir şekilde durup sana yemek yedirmeme izin verirsen bu tepsinin aynısını zindandaki babana ve esirlere gönderirim."

Yoongi bir an duraksadı.

"Ne?"

Kalbi duydukları ile sızlamaya başlamıştı. Hayatta kalmak için babasını ne kadar düşünmemeye çalışsa da onun karanlık bir zindanda aç susuz işkence gördüğünü biliyordu.

"Doğru duydun. Bana itaat et ben de seni ödüllendireyim." dedi Namjoon kendinden oldukça emin bir şekilde. Biliyordu ki omega teklifini reddedemezdi.

Yoongi bu adamdan ne kadar çok nefret ettiğini düşündü. Babasını ona karşı kullanmaktan hiç çekinmeyen, karaktersiz zalim adamın tekiydi.

"Doğru söylediğini nerden bilebilirim?" diye sordu çünkü ona hiç ama hiç güvenmiyordu.

Namjoon hafifçe güldü, küçük prensi kucağına daha fazla çekip çenesini onun yumuşacık saçlarına bastırdı.

"Bilemezsin, ama risk almaya değer öyle değil mi?"

Yoongi kapana kıstırıldığı biliyordu. Yine de dişlerinin arasından homurdanmayı eksik etmedi.
"Senden nefret ediyorum."

Namjoon yine alaycı bir şekilde güldü, ama bu sefer isim veremediği bir burukluk vardı gülüşünde.

"Şimdi söyle bakalım ne seversin?"

Yoongi bir hükümdar için hazırlanan kahvaltı tepsidine baktı. Uzun zamandır böyle yiyecekler boğazından geçmemişti. Bu lanet topraklara adımını attığından beri sadece bir kase tatsız pirinçten başka yiyecek bir şeyi çok nadir bulmuştu, Jimin arada bir ona bir kaç meyve kaçırıyordu o kadar.

Tepsiye baktıkça karnının daha çok acıktığını hissetti. Utanç verici bir şekilde karnı guruldadığında yüzü kıpkırmızı olmuştu.

Namjoon onun ne kadar zayıfladığının farkındaydı. Kucağında neredeyse kaybolacaktı küçük prens.
Utançtan istemsizce kendisine daha çok sokulan omegayı bir an için içine sokup onu bir daha asla ordan çıkarmamak istedi. Bütün bedeni onu korumak, onunla ilgilenmek isteği ile yanıp tutuşuyordu.

Omeganın bir şey istemek için fazla inatçı olduğunu biliyordu bu yüzden kendisi harekete geçerek tepsideki yiyeceklerden alıp onun dudaklarına götürmeye başladı. Yoongi alfanın elini iterek "Kendim de yiyebilirim." diye itiraz etti huzursuzca.
Fakat Namjoon kendisini bu zevkten mahrum bırakmak istemiyordu.
"Anlaşmamızı unutma." dedi tehditkar bir ses tonu ile.
Yoongi mecbur kaldığı için ona teslim oldu. Zaten yemeklerin tadı inanılmaz güzel olduğu için gerçekten karnını doyurma fırsatını kaçırmak istemiyordu. En rahatsız olduğu şey ise adamın sürekli gizli gizli onu koklaması, yüzüne ve saçlarına buseler kondurmasıydı. Dayak yemeyi tercih ederdi Yoongi. Bu psikopat yaratık ona yaptığı tüm işkencelerden sonra şimdi bir aşık gibi davranıyordu ve bu genç omegayı sinirden çılgına çeviriyordu.

"Doydum!" dedi daha fazla alfanın ona dokunmasına dayanamayarak. Fakat Namjoon kendisini anın büyüsüne kaptırmıştı bu küçük omegayı o kadar çok istiyordu ki delirecek durumdaydı.

"Daha tatlıya geçmedik." dedi kucağından kaçmak için harekete geçen omegayı sıkıca tutarak. En ilkel dürtülerine karşı koyamayıp onu bedenine bastırdıktan sonra göz alıcı dudaklarına bakmaya başladı. Yoongi oldukça güzeldi. Dudakları inanılmaz çekici duruyordu. Namjoon istek ve ateş ile kendi dudaklarını yaladı. Sonra parmağını omeganın dudaklarının üzerinde dolaştırırken bir yandan da diğer eli ile elini gömleğinin içinden geçirip ince belini okşamaya başladı.

Tutsak Prens +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin