11 bölüm: benim olmak demek

367 33 17
                                    

Jungkook onu kollarından bırakmadan kafasını kaldırıp Yoongi ile yüz yüze geldi.

"Seni burdan kurtarmaya geldim."

Yoongi şaşkın bir şekilde bir kaç kez gözlerini kırpıştırarak Jungkook'a baktı.
"Nasıl yani?" diye sordu anlam vermeye çalışarak.

"Seni burada bırakacağımı mı sandın?" Jungkook'un gözlerinde merhamet ve sevgi vardı, Yoongi'nin yanağını parmaklarının ucu ile okşadı, yüzündeki yaranın üzerinde gezdirdi.
"Seni de alıp burdan kaçacağız. Bizi bulamayacakları bir yerde yeni bir hayata başlayacağız." Omeganın yüzüne sanki ruhunu içercesine bir sevgi ile bakıyordu.

"Bir daha kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim." dedi içtenlikle.

Yoongi ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu. Bu lanet yerden kurtulmayı çok istiyordu ama bunun mümkün olmadığının da içten içe farkındaydı. Üstelik babası ne olacaktı? Namjoon şu an babasını kan donduran işkenceler ile öldürmediyse bunun tek sebebi intikamını kendisinden almasıydı. Eğer öfkesini çıkartacak bir Yoongi bulamazsa o zaman nasıl delirirdi yüce Tanrı bilirdi.

Jungkook'dan ve onun beraberinde getirdiği umuttan bir iki adım uzaklaştı. Jungkook'un biraz önce onu saran kolları boşta kaldığında kalp kırıklığı ile omegaya tekrar yaklaşmak istedi. Fakat Yoongi iki kolunu kendine siper ederek ona durmasını işaret etti.

"Jungkook bu mümkün değil! Eğer bizi yakalarsa ne yapar tahmin edebiliyor musun? Bana fragmanını yaşattı ve emin ol benim yaşadığımı yaşamak istemezsin!"

Namjoon insanlara acı çektirmek konusunda hayal gücü geniş bir zalimdi. Şu an köle olduğu halde Yoongi ilk günlerdeki gibi bir işkenceyi tekrar yaşamaya niyetli değildi.

Jungkook istemsizce sesini yükseltti.

"Ne olacak peki? Sana her istediğini yaptıktan sonra senden sıkıldığında ne olacak bunu hesap edebiliyor musun?"

Yoongi onun yüksek çıkan sesi ile telaşla ellerini Jungkook'un dudaklarına bastırarak onu susturdu.

"Bizi öldürtmek mi istiyorsun?" dedi kısık ama öfkeli çıkan sesi ile.

Jungkook omegaya bu kadar yakından baktığında bir anlığına nefes alamadı. Kalbi göğüs kafesini yırtarak çıkacak gibiydi.

Yoongi'nin elleri yüzünden kaydığında onun sıcaklığının hasretini duymaya başlamıştı bile.

"Özür dilerim." Jungkook derin bir nefes verdi.
"Sadece güven bana tamam mı?"

Yoongi onu sakinleştirmek için ve tekrar saçma bir şey yapmaması için kafasını salladı. Bir anda koridordan gelen ayak seslerini duyduğunda telaşlı bir şekilde "Şimdi gitmem lazım, Jimin bizim için nöbet tutuyordu. Lütfen delice bir şey yapma. Seni de kaybetmek istemiyorum." dedi ve kendini odadan dışarı attı.

Ardında onu özleyen ve onun için hayatını hiç düşünmeden feda edecek bir aşık bıraktığının farkında değildi.

——-

Jimin ve Yoongi kimseye yakalanmadan harem salonuna gelmişlerdi. Oldukça geniş salonda omegalar rahat bir şekilde uzanıp keyifli sohbetler ediyor köleler de onların meyvelerini ve içeceklerini tazeliyordu.

Tutsak Prens +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin