Medya: Melek
_________________________________________Genç kız stres ile notlarının üzerinden geçerken, sıranın üzerine düşen gölge ile başını defterden kaldırıp, sıranın önünde, ellerini ceplerine sokup, ilgi ile defterine, bakan Batu'ya boş bakışlar ile baktı.
"Ne yapıyorsun?"
"Bu ders ingilizce sınavı var, ders çalışıyorum."
Batu, Peri'nin sırasının kenarına oturup, çekinerek "Kentine inelim mi?" diye sorduğunda, Peri elindeki kalemi defterin üzerine bırakıp, "Üzgünüm ama bu dersten kalmamam gerekiyor ve ingilizcem hiç iyi değil, ders çalışmam gerekiyor, bir daha ki sefere olur mu?" buruk bir tebessüm ederek, yanıtladı. Batu anlayış ile başını sallayıp, "Önemli değil, kolay gelsin." deyip sıradan kalkmak üzereyken, Melek'in, ağır adımlar ile ikisinin yanına yaklaştı.
"O öğle arasında yemek yemiyor, beğenmiyor okulun yemeklerini."
Peri sabır çekerek, başını yana doğru yatırıp, "Bunu nereden çıkarttın Melek?" sitem ederek sorduğunda, Melek gülerek, "Takılıyorum ya, sen de her şeye alınıyorsun." ciddi olmadığını belli etmek istemiş ve Batu'ya dönüp, "Kantine inelim mi?" diye eklemişti. Batu ve Melek'in sınıftan çıkması ile İpek'in sınıfına girip, göz devirerek, Peri'nin yanına oturması bir olmuştu.
"Niye katlanıyorsun bu kıza?"
"Melek iyi bir kız, biraz sıkıntıları var sadece."
"Bana nedense seni kıskanıyor gibi geliyor."
"Kendi bilir İpek, ben kıskanacağı bir şey yapmadığım sürece bu beni ilgilendirmez."
İpek iç çekip, "Ben senin iyiliğin için söylüyorum." hafifçe tebessüm ettiğinde, Peri başını sallayarak, "Biliyorum, sağ ol." dedi arkadaşına gülümseyerek.
"İngilizce mi çalışıyorsun?"
"Evet, sınav var."
"Benim ingilizcem iyidir, gel beraber bakalım."
İpek, Peri'nin notlarına göz atıp, teneffüsü değerlendirerek, Peri'ye takıldığı bir kaç noktayı detayları ile anlatırken, zaman su gibi akıp gitmişti. Ders zili çalıp, İpek kendi sınıfına döndüğünde, Melek, Peri'nin yanındaki yerini aldı ve gergince gülümseyerek, "Başarılar." dedi. Peri, Melek'i tebessüm ederek geçiştirirken, hocanın sınav kağıtlarını dağıtması ile kalbi heyecan ile çarpmaya başladı. Eline kalemini alıp, odağını tamamen sınava vermesine rağmen bir kaç dakika sonra arkadaşının bakışlarını, kendi kağıdında hissedebiliyordu, er ne kadar rahatsız hissetse de ses çıkartmayıp, kendi dikkatini dağıtmak istemedi.
Heyecan ve stres ile geçen kırk dakikanın ardından, genç kız son kez kağıdını kontrol edip, öğretmenler masasına bırakmak için ayaklanmışken, Melek'in sesi kulaklarına ilişti: "Hocam, Peri'yi uyarabilir misiniz, sürekli kağıdıma bakıyor, dikkatimi dağıtmaya başladı." Genç kızın rengi atıp, kaskatı kesilirken, çatık kaşlar ile Melek'e döndü.
"Ne saçmalıyorsun sen?"
"Peri doğru mu bu?"
İngilizce öğretmeni Sevim Hanım masasından kalkıp, meraklı gözler eşliğinde, Peri ve Melek'in sırasına yaklaşırken, Peri, "Tabii ki hayır hocam, günlerdir ders çalışıyorum ben bu sınavdan geçebilmek için, neden kopya çekeyim?" diye sordu sesi titreyerek.
"Bana ver bakalım kağıdını, Melek bittiyse seninkini de alıyorum."
Sevim Hanım, iki kızın da kağıdını alıp, masasına ilerlerken, Peri kıpkırmızı kesilerek, sırasına oturdu ve Melek'e ters ters baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aman Kimse Görmesin!
Romance"Bazı yollardan dönülmez, bazı günahlar affedilmez... Ben, sana dönemem ama sen affet beni!"