3. Bölüm;Davet

334 23 6
                                    

Belis'in aynanın karşısında makyaj yaparken Hande Yener söylemesiyle uyandım. Elimi yandaki yastığa uzattım ve elime aldıktan sonra Belis'e doğru fırlattım. Belis elindeki eyeliner'ı düşürdü ve düşürürken de çektiği eyeliner bozulmuştu. Belis'in çığlık atmasıyla bende gülmeye başladım. Belis aynanın karşısından kalkıp sinirle bana baktı. Gözünü göstererek "BEN KEREM'İN YANINA BÖYLE Mİ GİDİCEM NİL!" diye bağırdı. Kerem? O ne alaka sabah sabah ya? "Kerem mi?" Belis gözlerini kaçırdı,"Evet,Kerem. Hem sen dün kaçta geldin? Emir'le ne yaptınız?" "Hiç bir şey." Belis yatağa atlayıp kollarını bana uzattı ve sarıldı. "Hadi hadi yapmışsınızdır o zamana kadar bir şeyler. Boş boş oturacak değilsiniz ya?" Nefesimi dışarıya verdim ve "Sadece sahile gittik." Belis'in bu sözleri duyması onun için zaten yeterli olmuştu. Belis ayağa kalktı ve çığlık attı. Ellerimi kulaklarıma götürüp kulaklarımı sıkıca kapattım. Belis ise mutlulukla etrafında döndü. "Ne oluyor Belis ya!" Belis bir yandan mutlulukla dans edip bana baktı,"Eniştem olmuş işte!" Bu sefer ise yattığım yastığı alıp ona attım. "Ne eniştesi? Yok sana enişte falan!" Telefonumun titremesiyle konuşmayı sonlandırıp komidinde duran telefonumu alıp gelen bildirime baktım.

emiraslan
Günaydın.
Sana bir şey diyeceğim.

nilekin
Günaydınnn.
Söyle tabiki.

emiraslan
Bugün şirketim 3. yılına giriyor ve kutlama yapacağız.
Ben patron olduğum için biriyle gitmem lazım gelebilir misin?

nilekin
Ya gelmesine gelirim de benim her yerim yara dolu balerin olduğum için bazen düşüp geri kalkmaktan yara alıyorum.
Sıkıntı olur mu?

emiraslan
Olmaz gel sen.
Saat 19.30 gibi alırım seni.
Motorla gelebilirim ona göre giyin.

nilekin
Tamammm öptüm.

emiraslan
Bende.

Salak kafam! Çocuğa basbaya 'Öptüm' yazdım. Sinirle ofladım ve yatakta tepinmeye başladım. Belis bana tuhaf bakışlar attı. "Emir ile birlikte yedi buçukta davete gidicem." Belis bana sorgular gibi baktı,"Ne daveti?" Telefonumu ona fırlattım. Ne? Ben bugün çok mu salağım? Öptüm yazdığımı görücek şimdi. Yataktan atlayıp onun üstüne atladım. Telefonu çekiştirmeye çalışırken Belis bağırarak "Öptüm mü yazdın çocuğa! Ay birde eniştem de bende yazmış. Heyt be eniştem yürü be!" Belis'in kafasına bir kere vurdum."Salak çocuğum o senin enişten değil. Hem kalkta hazırlanmama yardım et." Belis "Hay hay efendim" dedi ve benim için elbise seçmeye başladı. Yakında Balıkesir'e yani memleketime dönmeliydim. Sahi Emir nereliydi? Aman banane be!

Belis üzerime beyaz bir elbise attı. Elbiseyi askılarından tutup kaldırdım. Yırtmacı vardı ve dizimin neredeyse bir karış üstünde bitiyordu. Aynı zamanda azda olsa göğüs dekoltesi vardı. Belis'e bakıp gözlerimi pörtlettim. "Emir motorla gelicek farkındasın değil mi?" Belis kafasını olumlu anlamda salladı ve "Zaten o yüzden verdim ya." Belis'e "Millete kendimi mi pazarlıyım Belis? Saçmalama." Belis ise bana kıyafeti geri fırlatıp saati gösterdi. "Bak bak saat 16.37. Kalk ayağa da hazırlan. Hem daha bunu giyicen sonra makyaj var,saç var." Belis'e gözlerimi devirip elbiseyi elime aldım. Ayağa kalkıp elbiseyi giymeye başladım. Üstüme elbiseyi giydiğimde Belis bana baktı ve iki elini de havaya kaldırıp beğeni işareti yaptı."Mükemmel olmuşsun bebişim. Hadi gel hem makyajını yapayım hemde saçını." Saate baktım saat 17.02 idi. Belis'e saati gösterip ellerimi acele et der gibi salladım. Beni aynanın karşısında olan masaya oturttu ve Hande Yener açtı. Bir yandan söyleyip bir yandan makyajımı yapıyordu. Makyajımı bitirdiğinde bir buçuk saat olmuştu. Davete az kalmıştı ve Belis'in saçlarımı yapması gerekiyordu. "Nasıl istersin,nasıl yapayım saçlarını?" Belis tam bir kuaför gibiydi. Saç ve makyaj hakkında her şeyi biliyordu. "Su dalgası?" dedim biraz soru sorar gibi. Onaylar gibi bir ses çıkarıp saçlarımı yapmaya başladı. Aklıma Emir düştü o an. Kafa karıştırıcı bir yapısı vardı. Hem de bu çocuk içerik üreticisi değil miydi? Ne alaka şirket? Aslında Emir'i hafife almamak gerek. Adamın her şeyi yapacak gibi bir aurası var yani. Hem yakışıklı da. Aman ne diyorum ben be! Banane adamın yakışıklılığından. Ama gözleri de güzel. Belis'in kafama vurmasıyla irkildim. "Daldın Nil. Hadi bak Emir mesaj atmış saat geldi." Hızla ayağa kalktım. Yanımda götüreceğim küçük çantanın içine eşyalarımı attım ve Belis'i öpüp otelden çıktım.

Bale (Kelebeklerin Arasında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin