4.Bölüm;Hayatın Ortasında,Sevginin Başında

264 21 2
                                    

Gözlerimi huzursuzca açtım. Gözlerimi iyice avuşturdum. Beynim nerede olduğumu sorgulamaya başlarken en son Emir'le birlikte onun evine geldiğim aklıma geldi. Aşağıdan âdeta neşeyle cıvıldayan bir kız sesi geliyordu. Yataktan kalktım ve kapıyı açıp aşağı indim. Merdivende her bir adım attığımda kadın sesi daha da kulaklarıma net bir şekilde varıyordu. Son merdiveni indiğimde Emir,Kerem ve kadın oturuyordu. Emir bana baktı ve elini yanına doğru iki kere vurdu. Yavaş adımlarla Emir'in yanına doğru gidip,oturdum. Tam olarak ayılmamıştım. Geriye doğru yaslanarak başımı Emir'in omzuna koydum. Karşımdaki kadın bana tuhaf tuhaf bakıyordu. "Kimsiniz?" Kadın bana sorgularcasına bir bakış attı, "Nil ben. Emir'in sevgilisiyim." Kadın aydınlanmış gibi 'Haa!' benzeri bir ses çıkardı. "Ben de Yeliz. Kardeşi oluyorum. Bir yengemin olduğunu söylememişti abim."  Kerem bir anda gözlerini pörtletip bağırdı. "Oha Yeliz! Tüm sosyal medya bu ikiliyle çalkalanıyor. Mağara da mı yaşıyorsun kızım?" Yeliz yanındaki yastığı Kerem'e doğru attı. "Sen takma onu yenge. Ee kaç yaşındasın?" O anda kafamda bir ağırlık hissettim. Kafamı kaldıracakken Emir çenesini başıma, ellerini de belime koymuştu. "Emir boğuyorsun. Her neyse. 19 yaşına gircem bu sene Yeliz. Abinle aramda 6 yaş var." Yeliz ellerini dua eder gibi havaya kaldırdı, "Allah'ım hep senden iyi ve benle yaşıt bir yenge istemiştim. Kabul mu oldu dualarım? İnşallah kabul olmuştur. Amin." Emir dilini damağına vurarak onaylamaz bir şekilde ses çıkardı. "Nil senin kadar salak değil kardeşim." Elimi havaya kaldırıp Emir'in ağzına sertçe vurdum. "Deme kıza öyle." Yeliz abisine bakıp ellerini 'Oh olsun' der gibi göğsünden geçirdi, "Helal kız yenge. Konuş be kim tutar seni!" Aklıma Belis geldi. Ben o salağa görüldü atıp kapatmıştım. Birazdan cevap veririm diye düşündüm. Emir bir anda iç çekti, "Hadi gidin de azıcık sevgilimle baş başa kalayım be!" Kerem yüzünü buruşturdu, "Aman be! Ne kıymetli sevgilin varmış?" Emir gözlerini devirdi. "Sevgilin yok diye mızlanma Kerem. Hem benim sevgilim en kıymetlim belki ne yapıcaksın?" Yeliz Kerem'in kolundan tutup dışarıya doğru sürükledi. "Kalmamızı istemiyorlar. Ne zorluk çıkarıyorsun? Hadi görüşürüz abi ve yenge. Bir gün gel de annemle tanış yengem. Hadi görüşürüz." Kerem'i de kapının önüne atıp öpücük atıp çıktı.

Emir'in göğsünden yavaşça kalktım. Aşırı uykum vardı ama uyumak istemiyordum. Ellerimle iyice gözlerimi avuşturdum. Emir bu halime güldü. "Bal Göz hala ayılamamış bakıyorum da." Gözlerimi avuşturmayı bıraktım ve kafamla onu onayladım. "Bekle," dedi ve odadan çıkıp bir yere gitti. Gözlerimi kapatıp geriye doğru yattım. Emir'in geldiğini kapıyı açışından anladım. Gözlerimi açacağım sırada yüzüme çarpan soğuk suyla irkildim. Gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Emir karşımda bir bardak ile duruyordu. Hızla ayağa kalktım. Emir bana bakıp koşmaya başladı. Bende arkasından koşmaya başladım. Birlikte arka bahçeye kadar koşmuştuk. Büyük bir havuz vardı ve ben bir ucunda Emir bir ucunda duruyordu. Etrafıma dikkatle baktım. Bir musluk vardı ve ona takılı duran hortum. İşte şimdi tam zamanı dedim. Hızlıca koşup hortumun oraya gittim. Musluğu açıp hortumu elime aldım. Emir elime bakıp gözlerini pörtletti. "Bal Göz bence konuşarak anlaşabiliriz. Suya gerek yok." Hortumu iyice kavrayıp Emir'e doğru koşmaya başladım. Emir'i yakalamıştım ve baştan sona ıslatmıştım. Emir bir anda elimdeki hortumu alıp bana doğru tuttu. İkimizde sırılsıklam olmuştuk ve eğlendiğimiz için gram umurumuzda değildi. En sonunda Emir'i havuza doğru ittirdim. Emir düşerken beni tutmuştu ve birlikte suya düşmüştük. Suyun yüzeyine çıktığımızda Emir saçlarını sağa sola salladı ve elleriyle düzeltti. Tamam,kabul. Az önce gözüme biraz çekici gelmişti. Bana doğru yüzdü ve dibime kadar girdi. Gözlerini gözlerime kitledi. Gözleri zümrüt yeşiliymiş. Bu kadar yakınıma gelince fark etmiştim. "Noldu Bal Göz? Ne buldun gözlerimde de o kadar daldın." Bende biraz onun yakınına gittim, "Zümrüt yeşiliymiş gözlerin. Hem sen neden bana Bal Göz diyorsun? Ben sana Zümrüt diyor muyum?" Emir omuz silkti. "Söyle. Rahatsız olursam aptalın önde gideniyim." Biraz ondan geriye doğru çekildim. "Açım ben ya. Yemek yiyelim. Birlikte kahvaltı hazırlayalım mı?" Emir kafasıyla onayladı ve mermerlere tutunup çıktı. Çıktığında elini bana doğru uzattı ve bende elinden tutup sudan çıktım. Emir bir kaç saniye bana baktı, "Hasta olucaksın gel kıyafet vereyim de üstünü değiştir." Başımla onayladım ve Emir'le birlikte eve girdik. İkimizde yukarı çıktık ve Emir dün bana kıyafet verdiği yere tekrardan girdi. Emir elinde kıyafetler ile dışarı çıktık. Kıyafetleri alıp kaldığım odaya gittim. Kıyafetlerimi değiştirip elimi komidinde ki telefonuma attım. 3 mesaj vardı. ikisi bilinmeyen bir numara,biri ise annemdi. Annem Balıkesir'e geri döndüğünü,işlerinin çıktığına dair bir mesaj atmıştı. Bilinmeyen numaranın sohbetine girdim.

Bale (Kelebeklerin Arasında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin