Hasta oluşumun üzerinden 4 gün geçti ve ben kendimi anca toplayabilmiştim. Tabii Emir hastalığım boyunca bana ballı süt içirmişti. Baleye gitmek için çantama gerekli şeyleri koyup evden çıkmaya yeltendim. Emir yanıma gelip yanağıma bir öpücük kondurdu. "Kursa?" Kafamla Emir'i onayladım. Emir eline küçük bir çanta aldı. "Sen nereye?" Emir kol kaslarını sergiler gibi hareket yaptı. "Spora." Elimle kaslarına vurdum. "Hoy maşallah." Yüzünde muzip bir gülümseme yayıldı. "Gel seni de bırakayım." Ayakkabılarımı giyip dışarıya çıktım. Emir'de arabanın anahtarını alıp,ayakkabılarını giydi ve dışarı çıktı. Eliyle arabayı işaret etti. Arabaya doğru ilerlerken aklıma bir soru düştü. Bu çocuk nasıl her gün farklı bir arabaya binebiliyordu? Adımlarım durdu. Arkamdan gelen Emir'e çevirdim kafamı. "Ya Emir sen nasıl sürekli araba değiştirebiliyorsun?" Emir yanımda durup garaj gibi bir yeri işaret etti. "Neredeyse 5-6 tane araba var orada." Dudaklarım beğeniyle büküldü. "Yani baya zenginim diyorsun." Emir kafasını hafif yana yatırdı. "Sayılır." Emir'in koluna vurdum. "Ulan doyumsuz ayı bizim eve bir tane araba zor giriyordu "Zenginsin." diyorum,"Sayılır." diyorsun." Emir kahkaha attı. Evet, baya baya kahkaha ata ata güldü. "Kelebeğim biraz daha bunu konuşursak sen kursa geç kalıcaksın." Emir önden yürümeye başladı. Bende onun ardından göz devirip yanına koştum. Arabanın kilidi açıldığında ikimizde bindik ve sessizce arabanın çalışmasıyla yola çıktık.
Kursun önüne geldiğimiz de Emir'in yanağından öpüp arabadan indim. Emir gülerek arabayla uzaklaştı. Çantamı sırtımda iyice yerleştirip kursa girdim. Herkes gruplaşmış bir şekilde muhabbet ediyordu. Bigem ve Belis gözüme çarptı. İkisi de gülüşerek muhabbet ediyordu. Bigem arada elindeki yüzüğü Belis'e gösterip heyecanlı heyecanlı bir şeyler söylüyorlardı. Evleniyor muydu? Kendi kendime omuz silkip soyunma odasına gittim. İçeride birkaç kız vardı. Kıyafetlerimi alıp giyindim ve içeriye geçtim. Oturaklardan birine oturup karşımda pratik yapan küçük kızları izledim bir süre. Annem de beni ilk kaydettirdiğin de bende heyecanla çalışıyordum. Kızlardan biri onlara baktığımı gördü. Heyecanla yerinde zıplayıp arkadaşlarına beni işaret etti. Gülümseyerek onlara bakıyordum. Küçük kızlar yanıma geldi. Bir kız mutlulukla bana, "Abla bize bale öğretir misin?" dedi. Kızın tatlı isteği karşısında güldüm. "Ama bende öğrenciyim burda." dedim üzüntüyle. Kızlar oflayıp puflamaya başladı. Bir kız eliyle küçük bir şeyi tutar gibi yaptı. "Şu kadarcık çalıştırsan." Dudaklarımı büzdüm. "Üzgünüm ama eğitmenim kızar." Kızlar oflayarak el sallayıp gitti.
Bende onların ardından ayağa kalkıp eğitmenlerin olduğu odaya gittim. Kapıya birkaç kez vurdum. İçeriden "Gir." sesi geldiğinde içeri girdim. Hocalar oturmuş bir şeyler konuşuyordu. Selen hoca beni görünce yanıma geldi. "Noldu Nil?" dedi ince gibi bir ses tonuyla. "Hocam bugün küçük kızlara eğitim verebilir miyim? İstediler kırmak istemiyorum." Hoca düşünür gibi yaptı. "Tamam eğitim verebilirsin. Ama çok yorma çocukları." Hocayı gülümseyerek kafamla onayladım ve odadan çıktım.
Küçük kızlar koskoca salonun bir kısmına geçmiş kendilerince antreman yapıyorlardı. Soyunma odasına doğru ilerleyip üzerime rahat bir şeyler giydim. Soyunma odasından çıktığımda küçük kızların yanına gittim. "Sıraya." diye bağırdım hafif bir ses tonuyla. Kızlar yerlerinden sıçrayıp aniden sıraya geçtiler. "Günaydın." dedim. Kızlar şaşkınlıkla bana bakarken aynı anda "Günaydın." dediler. Gülerek kızlara baktım. Hepsi birbirinden güzeldi. "Bugün sizi biraz esnetelim ne dersiniz?" Kızlar mutlulukla ellerini birbirine çırptılar. "Siz mi bize ders vericeksiniz? Dünya ikincisi olan biri, bize ders mi verecek?" Kafamla onları onayladım. Kızlar mutluluk çığlıkları atarken çoktan bir sürü insan bizi izlemeye başlamıştı bile. Hocalar da bu izleyenlere dahildi. İşaretparmaklarımı dudaklarıma götürdüm. "Sessiz olun kızlar." Kızlar aynı anda sessiz oldular. Derin bir nefes aldım. "Birlikte enseyelim bugün. Bacak açma gibi şeylere çalışalım. Bugün azıcık yorulucaksınız. Haberiniz olsun güzellikler..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bale (Kelebeklerin Arasında)
Ficção AdolescenteKariyerinde gayet başarılı olan ve Dünya Şampiyonasına giden balerin Nil Ekin Hayatında ilk defa Bale Dünya Şampiyonasına giden Ünlü Emir Aslan Göze göze geldiklerinde magazine düşerler ve kurtulmak için sevgili rolü yaparlar. Her Cumartesi Günü Yen...