5. bölüm-UĞUR BÖCEĞİ

1.1K 174 7
                                    

Multimedia:Gamze

&&&&&&&&&&&&&&

Şu an ne düşünmem gerekiyor bilmiyorum. Gafil avlanmıştım. Emir sadece intikamını almamıştı benden girdiği iddianın bir oyuncağı olarak da kullanmıştı. Aslında bunu yapmaması için hiçbir neden yok. Ne de olsa alışmıştır o birilerini kendi çıkarları için kullanmaya.

Berk'in son söylediği şeyi hatırlayarak sinirle ''Ne diyorsun? Türkçe konuş. Anlamıyorum.''dedim. Sen bana lazımsın da ne demek oluyordu?

Berk kendini toparlayarak ''Sen de bende Emirle anlaşamıyoruz.''dedi bir yere varmak istercesine.

Evet, Berk anlaşamıyordu. Bunu Emirle kavga edecekleri gün diğer kızlardan duymuştum. Emir de sözleriyle doğrulamıştı barda. Ama ben... Anlaşamıyor muydum gerçekten? Geçmişe baktığımda okula geldiğim ilk gün bana nasıl davrandığı aklıma geldi. Güzel olmadığımı da söylemişti bir nevi. Tamam, bir Hilary DUFF değildim ama Bülent Ersoy da değildim en azından. Telefonumu da kırmıştı çakma zeus. Bu da yetmiyormuş gibi ilk öpücüğümü almış ve girdiği bir iddiada beni kullanmıştı. Evet, gerçekten anlaşamıyorduk.

Bilmiş bir havayla ''Düşündüğüne göre haklıyım.''dedi.

Evet haklıydı. Bunu yalanlayamazdım. Cevap vermeyerek doğruluğunu bir nevi gösterdim.

Asıl konuya geldiğini belirterek ''Neyse. Senle ben bir anlaşma yapabiliriz.''dedi.

Ne anlaşmasından bahsediyordu bu manyak. Kafam o kadar karışıktı ki söylediklerini toplayıp mantıklı bir yere varamıyordum. Anlattıklarıyla birlikte son söylediği kafamdaki yumağın biraz daha karışmasını sağladı. "Ne anlaşması?"

Depoya düşen bir tutam ışıkla birbirimizi görmeye çalışıyorduk, her ne kadar bu mümkün olmasa da. Depoyu çevreleyen karanlıktan görebildiğim tek şey uçuşan toz tanecikleriydi. Onu da yukarıdaki küçük bir açıklık sayesinde görebilmek mümkündü. Bu ışığa biraz daha yaklaşarak Berk'i görmeyi amaçladım. Karanlığa alışamayan gözlerim aydınlığa çıkınca zafer kazanmışçasına parladı. Gözlerimi kısarak nerede olduğunu kestirmeye çalıştım. Bir süre boş baktıktan sonra temizlik malzemelerinin bulunduğu küçük yarı kırık bir sandalyede oturduğunu gördüm.
Eline cebinden bir şey çıkarıp ağzına götürdü. Etrafı çevreleyen ve yanıma kadar gelen duman kokusundan bunun bir sigara olduğunu anladım. Sigarasından bir nefes daha alarak konuşmaya başladı. ''Eğer beraber hareket edersek sen öpüşmenin acısını bende geçmişte kapanmamış bir hesabımı kapatırım.''

Demek geçmişten geliyordu bu kinlik. Bu kadar birbirlerine düşman olmalarına ne sebep olmuştu acaba? Aynı kişiye mi âşık olmuşlardı yoksa. Ya da çok yakın arkadaşlardı da ikisinden biri diğerinin sırlarını ortaya çıkararak ihanet mi etmişti? İnsan merak etmeden duramıyordu doğrusu. Ki bu insan bensem bu düşmanlığın nedenini öğrenmeden rahat duramazdım.

Konuşmanın nereye gittiğini merak ederek ''Benden ne istiyorsun?''diye sordum.

Oturduğu sandalyeden kalkarak bana doğru gelmeye başladı. Bitmemiş sigarasını yere atarak ayağıyla ezdi. Onu mimiklerini görebilecek kadar yakınıma geldiğinde sigara kokusu her tarafından zehir etkisi yaratarak akıyordu. ''Sadece biraz beklemeni. Zamanı gelince sana ne yapman gerektiğini söyleyeceğim.''

Ayaklarım sanki ayarlanmış bir saat gibi geriye doğru gidince bir şeye çarptım. Çarpmayla çıkan ses etrafta yankılandı. Dönüp baktığımda bunun net olmasa da kalın bir defter olduğunu gördüm. Ne işi vardı ki defterin burada? Biri mi unutmuştu acaba? Hoş buraya hizmetliler ve bizden başkasının geleceğini düşünmüyordum. Bu kadar karanlık ve rutubetli bir yere kim neden gelmek istesin ki. Muhtemelen o defter geri dönüşüm kutusun atılan birkaç defterden biri olmalıydı.

Bücür Şeytan(UZUN BİR SÜRE ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin