*Chan herkesi tekrar yatmaya gönderdikten sonra tekrar bana döndü*
Chan: Affetin mi cidden? *ağzı kulaklarında gülümsüyordu*
Aera: Affettim tabii tereyağı *yanağını okşadım*
*rahatlamış şekilde gözlerini kapatıp gülümsedi*
Chan: Teşekkür ederim.. Sana sormak istediğim bir kaç soru var. Sorabilir miyim?
Aera: Ne hakkında? *gerildim*
Chan: Özel.. Yani.. Ailen hakkında.
Aera: *içimi bir korku kapladı. Kalbim hızla atmaya başladı ve titrek bir nefes aldım* Bunu yapmak zorunda mısın?
Chan: Maalesef. Üyelerim hakkında bazı şeyleri bilmem lazım
Aera: *başımı önüme eğdim* Pekala o zaman. Konuşalım
Chan: Güzel.. Otur sandalyeye lütfen. *karşımdaki sandalyeye oturdu*
Aera: *bende tam karşısına oturdum* Dinliyorum
Chan: Konudan biraz uzak ama sana sormak istediğim başka sorular da var. Sorabilir miyim?
Aera: Rahat ol. İstediğini sor *kafamı salladım*
Chan: Saçlarını ördüğüm zamanı hatırlıyor musun?
Aera: *kafamı salladım*
Chan: Orda titremeye başladın.. Ve bunun nedeninin üşüdüğün için olduğunu sanmıyorum. Bunu bana söyler misin?
Aera: *bu soruyu sorduğu anda kalbimin hızlandığını fark ettim. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım* Kafama Kafama sırf yanlış notaya bastım diye vuran aileden sonra gördüğüm merhamet fazla geldi
Chan: Ne? *şaşırmıştı* senin ailen çok köklü bir şirketin CEO'ları değil mi? Kore'de onlara karşı büyük bir saygı var.
Aera: Beklemiyordun değil mi? Onlardan iyi oyuncu olur.
Chan: İsmini ilk duyduğumda tanıdım ve cidden şımarık biri olduğunu düşündüm. Yalan yok. Sonradan tanıdım
Aera: Herkes öyle düşünür. Normal. Kızmaya veya kırılmaya hakkım yok.
Chan: Anladım. Peki neden yaptılar?
Aera: Mükemmeliyetçilik. Bu duygu onların damarlarında gezer. Herşey mükemmel olmak zorunda. Onların etrafındaki herkes soylu ve tanınmış insanlar. Çalışanlar kaliteli ve tecrübeli ve kızları.. Her şeyde mükemmel olmak zorunda.
Chan: Yoksa?
Aera: Yoksa.. Olsa daha iyi olur. En iyi ihtimalle zorbalık görürsün
Chan: Cidden onlardan beklemezdim..
Aera: Emin ol ünlü olduğumuz zaman yorumların çoğu şımarık olacak. Hepsi.
Chan: Öyle düşünme. İllaki seni sevenlerde olacaktır.
Aera: *gülümsedim* Piyano çalmayı biliyorsun sen. Cidden büyük başarı. Dalga geçmiyorum. Ben öğrenemedim.
Chan: Zor değil aslına bakarsan ama.. Neden öğrenemedin?
Aera: Korkudan.. Ellerim tir tir titrerdi o tuşlara basarken. Kontrol etmek çok zor olurdu. Bazen o kadar titrerdiki o titreme ile başka tuşa basardım sonra keneriyle yere vururdu ve büyük bir ses çıkardı.. BAŞTAN. Bu sesi duyunca saniyesinde baştan başlardım. Piyano gördüğüm anda ellerim titremeye başlıyor. Korkuyorum.
Chan: Ben öğretsem? Benden de korkar mısın?
Aera: Sen mi? Boşver Chan. Zamanını boşa harcarsın. Ağlama krizlerim bir süre sonra sinirlerini bozar. Ben.. Sende de kötü izlenim bırakmak istemiyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
STRAY KİDS 9. ÜYE (2018)
FanfictionStray Kids başından beri 9 kişi olsaydı. Ve o kişi bir kız olsaydı ne olurdu? Ben buraya scriptimi hikaye haline getirip yazıcam. Yani bütün olaylar önceden kurulanmış olaylar. İlk kitabım o yüzden anlatımda tam istediğim vibei veremeyebilirim. Kusu...