"Mew bir sinirle arabasını çalıştırıp peşinden gitmek istemişti. Ama bunun için fazla üşeniyordu."
Mew: Neyse siktir et, nasıl olsa karşıma çıkarlar.
"Mew arabasını bir ağaçlığın kenarına park edip yakındaki iskeleye oturmaya gider.
"Mew gömleğindeki kurumuş kan lekelerini bile temizleyemeden Chiang Mai'ye gitmiştir. İskeleye giderken yanına bagajından yeni bir gömlek alan Mew, oturduğu yerde üstünü değiştirmiştir. Orası sakin bir yer olduğu için yaptığını görecek kimse yoktu. Chiang Mai sıcak olduğu için deniz suyuyla üzerindeki kan lekelerini silmişti."
Sand: Ah! Sonunda güvendeyiz! Tatil yapmak için şansım oldu.
Top: Ölümden döndük dostum. Sen hala tatil mi düşünüyorsun?
Ray: Top, Mew'un neden Boston'a öyle davrandığını biliyorsun değil mi? Sırf aşk yüzünden ona öyle davranan Mew senin kaçmana yardım ettiğimi anladığında kim bilir bana nasıl davranacak?
Sand: Çoktan anladığına eminim. Sen sadece onun karşısına çıkmamaya dikkat et.
Top: Ah, neyse. Gençler, telefonu olan var mı? Ailemi arayacağım.
Ray: Benimki yanımda, vereyim.
Top: Biraz yürüyüş yapmak istiyorum, beni burada bekleyebilir misiniz?
Sand: Olmaz hala yaraların var, seninle gelelim.
Top: Hayır yalnız çıkmak istiyorum. Biraz kafa dinlemem lazım.
Sand: Peki ya başına bir şey gelirse?
Top: O zaman bu telefondan seni ararım, veya bu sığınma evini.
Ray: Sand'in numarası orada yok, giderken buranın numarasını al.
Top: Ah, tamam. Bırakın artık biraz dolaşıp geleceğim.
Sand: Tamam git hadi.
"Top sığınma evinden uzaklaşıp yürüyüşe çıkmıştı. Henüz ailesini aramamış, nefes almak için yalnız kalacağı bir yere gitmek istiyordu. Yaz sezonu olduğundan Chiang Mai biraz kalabalıktı. Top deniz kenarına inip yürümeye başladı. Karşısında uçsuz bucaksız görünen bir orman vardı. Top ormanın içine girdi ve kendisini daha fazla tutamadı."
Top: AAAAHHH! YETER! NEDEN HER ŞEY BENİ BULUYOR Kİ?
"Top rahatlayana kadar çığlık stıp ağlıyordu. İyi niyetinin kurbanıydı."
Top: ağlayarak Sikeyim, bu aptal yara haka acıyor...
"Top ağlamaktan ve bağırmaktan ayakta duracak gücünü kaybetmişti. Ormanın içinde, olduğu yerde yere çökmüştü. Ölümğne ağlıyordu, Mew yüzünden yaşadığı hayattan nefret etmişti. 3 yıldır Boston yoluyla Mew'a ulaşmaya çalışmıştı. Onu parası için kullanıp terk eden arkadaşlarının yanında Boston'un tek gerçek arkadaşı olduğuna inanıyordu. Onu da kaybetmemek için bu kadar zahmete katlanmıştı."
Mew: Kim bağırıyor amına koyayım?
"Top'ın isyanları Mew'un kulağına gitmişti. Mew huzurunun bozulması gerekçesiyle bağıran kişiyi bulacaktı."
"Oturduğu iskeleden kalkan Mew çığlıklara doğru ilerliyordu. Top ise etrafındaki hiçbir sesi duymuyor gibiydi."
Mew: Nerede bu?
"Mew ormanın içinde yürürken yerde oturup ağlayan Top'a ratlamıştı. Elinden kaçırdığı adamı istese tam şuan öldürebilirdi."
Mew: Ne küçük dünya değil mi? İnsan her yerde karşılaşabiliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Killing Me Softly | ForceBook
Fanfiction"Sakin bir gecede arkadaşının dahiyane planı ile gay bara giden Mew ona bakan birinden rahatsızdı. Bu gece yorgundu ve bir olay istemiyordu. Bu adamı ne kadar görmezden gelse de adam ona gittikçe daha da yaklaşıyordu..."