NDA | minsung~

^¹⁷ (M)

Medyadaki şarkıyı özellikle 10d olarak seçtim o yüzden kulaklıklarınızla dinlerseniz daha iyi olur✨

ŞİMDİ BU OÇ CR FALAN VERMEZ O YÜZDEN BEN ŞİMDİDEN YAZAYIM SMUTU YAZAN ŞAHIS (yani ben): hqunias

Bölüm full smut olacak o yüzden okumak istemeyenler direkt bölümü atlayabilir.

--------------------------------------------------------------

Saçlarına geçirdiğim ellerimle onu dudaklarıma yapıştırmıştım. Alt dudağımı kavrayan et parçası dudağımı çekiştiriyor ve adeta izlerini bırakmak istermiş gibi kanatıyordu. Ağzıma gelen demir tadıyla dudaklarımızı ayırmış, alnımı alnına yaslayarak soluklanmaya çalışıyordum. Gözlerini kapatmış nefes nefese bir Minho'yu karşınızda gördüğünüzde ne hissetmeniz gerekiyorsa tam olarak onu hissediyordum şu an. Arzu? Ya da şevhet? Belki de ayaklarının yerden kesilme duygusu veya karnındaki kelebeklerin karnına çarpmaktan ölmeye başlaması? Hiçbirini seçemem çünkü hepsini şu an karışık bir şekilde yaşıyordum.

Minho gözlerini açtığında belki şu anki içinde bulunduğumuz durumumuzdan belki de odaya vuran ay ışığından dolayı gözleri parlıyordu.

Başını hafifçe kaldırıp gözlerime bakmıştı. Gözlerimi öptükten sonra kısık bir sesle konuşmaya başladı "Dünya'nın 7 harikası varsa 7'si de sensin Jisung." Ani gelen iltifatla gözlerim açılmıştı. O da bu durumdan keyif almış ve geri dudaklarıma kadar eğilmişti. Sıcak nefesi dudaklarımda süzülürken konuşmam zorlaşıyordu. En sonunda ağzımdan çıkan sözlerle gülümsediğini görmüştüm. "Sen de 8. harikası olmalısın Minho. Kimse tarafından keşfedilememiş, sadece benim bildiğim bir harikasın sen."

Gülümsediğinden dolayı gerilmiş dolgun dudaklarını benim dudaklarıma bastırmıştı. Öncekisine göre masum bi öpücüktü bu. Şu adam nasıl 2 dakikada duygu değiştirebiliyor ya..?

Dudaklarımdan ayrıldığında sonraki durağı olan çene çizgime giderken dudaklarını sürtmeyi ihmal etmemişti -Minibüs Minho gerçek değil, bana zarar veremez.-

Çeneme de öpücüklerini kondururken hafif iniltilerimle boynuma yönelmişti. Yavaşça emip morartığı yerlere şevkle bakıyordu. En son adem elmamı emdiğinde ellerim yine saçlarındaki yerini bulmuş, başını kaldırmaması için bastırıyordu boynuma.

"Zayıf noktan burası demek, hm?" Hafif kaldırdığı başıyla gözlerimin içine bakarken ağzımı açamamıştım. Başımla onaylasam mı yoksa red mi etsem diye düşünürken o cevabını almış olacak ki yeniden işine geri dönmüş, adem elmamı emmeye devam etmişti. Morartığı geniş bölgeyi öpüp üstümden kalkmıştı. Gözlerimle onu izlerken üstündeki tişörtün yakalarından tutup rastgele bir yere fırlatmıştı. Yatağı tırmaklayan ellerime bakıp iki elimi tek eline hapsetmiş ve ellerimden çekerek yatakta doğrulmamı sağlamıştı. Boşta kalan eliyle tişörtümün yakalarından tutup onu da kendi tişörtünün yanına göndermişti. İkimizin de durumunu eşitledikten sonra tekrardan üstüme eğilmiş ve köprücük kemiklerimde biraz oyalanmaya başlamıştı.

Ellerimi tekrar yatağa geçirmek istemiştim fakat yukarıda, Minho'nun tek eli arasında sıkışmaları pek yardımcı olmuyordu bana. Avcumu tırnaklarken ben ona iniltilerimi bahşediyordum. Aniden ellerimi serbest bırakmasıyla ellerim Minho'nun omuzlarını bulmuş ve onu ittirmiştim. Normalde olsa ittiremeyeceğim adam şu an bana izin vermiş ve onu yönlendirme isteğimi kabul etmişti. Yatağın yan tarafına onu sırt üstü atıp üstüne eğildiğimde bana çektirdiklerini ona da çektirmeye ant içmiş gibi direkt boynuna gömülmüştüm. Kemikli elleri mavi saçlarımı bulmuş ve hafif çekiştirerek okşamaya başlamıştı. Ondan farklı olarak kulak arkasını öptüğümde bir inilti kazanmıştım. Gerilmiş dudaklarımla o bölgeyi öpmeye devam ederken beni ne ittirmeye çalışıyor ne de kendisine daha da çok yapıştırmaya çalışıyordu. Sanki "Şu an sana izin veriyorum ama sonrasında bunun hıncını alacağım." dermiş gibi saçlarımı çekiştiriyordu.